Teknokentlerin ülkemizin gelişimi için önemini ifade eden ve üniversitelerle iş birliğinin çok değerli olduğunu belirten Bülbül, “Teknokentler, değeri yüksek üretimin, nitelikli eğitimin ve uzun vadeli yatırımın merkezidir. Üniversite-sanayi iş birliğinin geliştirilmesi elbette gereklidir. Bunun için yapılması gerekense bu zihniyetin değiştirilmesidir. Üniversiteler bir ekosistem barındırır. Bu ekosistemi siz partili kayyum rektörlerle, dekan atamalarıyla, eleştirel düşünceyi cezalandırmakla, tezine bir tane dahi atıf olmayan sözde akademisyenlerle, üniversite kapılarına vurulan kelepçelerle ne yazık ki bozdunuz.” diye konuştu.

“GENÇLERİMİZİ DEĞİL AKP’Yİ GÖNDERECEĞİZ”


Bülbül, beyin göçünde yaşanan artışa da değinerek, “Zehir gibi öğrenciler bu memleketi niçin terk etti? Beyin göçü nasıl oldu? 2016 yılında Türkiye'den göç eden kişi sayısı 69.326 iken, Türkiye'den yurt dışına göç edenlerin sayısı 2019'da 330.289’a yükseldi. Doktora yapanların yüzde 70'i, yüksek lisans yapanların yüzde 68'i, 18-24 yaş arası gençlerin yüzde 55'i gelecek kaygısıyla yurt dışında yaşamak istiyor. "İmkânınız olsa yurt dışına yerleşip orada yaşamak ister misiniz?” sorusuna Türkiye genelinde "Evet" diyenlerin oranı yüzde 62,5; AKP'ye oy veren ve gitmek isteyen gençlerin oranı ise yüzde 47,3. Böyle bir yönetim olabilir mi? Gençlerimizi değil, AKP'yi ilk sandıkta iktidardan göndereceğiz.” şeklinde konuştu.