Tüm dünyada görülen koronavirüs, medya sektörünü de olumsuz etkiledi. Birçok sektörde olduğu gibi Aydın’da da görev yapan çok sayıda gazeteci, koronavirüse yakalandı. Hastane ve evinde tedavi gören gazeteciler, bu süreçte oldukça zor günler geçirdi. Yoğun tedavi döneminin ardından Aydınlı gazeteciler, sağlıklarına kavuştu. Koronavirüsü yenen SES Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Aydın Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Akgül, Aydınpost İnternet Haber Sitesi İmtiyaz Sahibi ve Aydın Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Erman Çetin, Kuşadası Belediyesi Basın Danışmanı Eşber Okayer, İhlas Haber Ajansı Bölge Müdürü İbrahim Kılınç, Nazilli Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde görevli gazeteci Nazan Altınayar, SES Gazetesi Köşe Yazarı Erdoğan Eker ve TV35 Muhabiri Kemal Altan, hastalık sürecinde yaşadıklarını SES Gazetesi’ne anlattı. Vatandaşlara uyarılarda da bulunan Aydınlı gazeteciler, aşı konusunda sahada görev yapan gazetecilere öncelik verilmesi gerektiğini ifade etti.

“İNSANLAR BU VİRÜSÜ HAFİFE ALMASINLAR”

Hastalık sürecini anlatan SES Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Aydın Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Akgül, “Halsizlik, iştahsızlık, eklem ağrıları ortaya çıktı. Koku kaybı yaşadım. Yediğim yemeklerden tat alamıyordum. Koronavirüs testi yaptırdım ve sonucu pozitif çıktı. İlaç tedavisine başladım. Aile olarak karantinaya girdik. Koronavirüsü ne ağır, ne de hafif atlattım. İnsanlar bu virüsü kesinlikle hafife almasınlar. Sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına uysunlar. Kalabalık ortamlarda vatandaşlarımız çift maske kullansınlar. Kendisinde bir belirti hisseden kişiler, kendilerini koruma altına alarak test yaptırsınlar. Belirti olduğunu düşünen kişiler, kesinlikle topluma karışmasınlar. Ben aşıyı destekliyorum. İnsanlarımız mutlaka aşı olmalı. Toplumsal bağışıklık kazanmamız için aşı önemli. Sürekli sahada olan meslektaşlarımıza da aşı konusunda öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

“GÖĞSÜM YIRTILIYOR GİBİ HİSSETTİM”

Hastalık döneminde eklem ağrıları yaşadığını ifade eden Aydınpost İnternet Haber Sitesi İmtiyaz Sahibi ve Aydın Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Erman Çetin, “Tabiri caizse odunla dövmüşler gibi sırt ağrılarım oluştu. Aşırı öksürük ve ateşlenmem oldu. Göğsüm yırtılıyor gibi hissettim. Birkaç gün ağır geçirdim. Bu süreçte yataktan kalkamadım. İlaçlarımı kullandım, vitamin takviyesi yaptım. Kronik bir rahatsızlığım olmadığı için tedavi sürecimi evde geçirdim. Yedinci günden sonra normalleşmeye başladı. Ben vatandaşlarımızı özellikle maske, sosyal mesafe ve temizlik konusunda tedbirli olmaya davet ediyorum. Sağlık Bakanlığımızın tavsiyelerine mutlaka uysunlar. Çarşı ve pazar gibi aşırı kalabalık ortamlarda bulunmasınlar. Kapalı ortamlarda çalışmak zorunda olan vatandaşlarımız, bulundukları ortamları sürekli havalandırsınlar. İşlemlerimizi dijital ortamlarda yapmaya çalışalım. Hem kendimizi hem de toplumu korumak için mutlaka kurallara uyalım. Gazetecilere aşı konusunda öncelik tanınması, yoruma açık bir konu. Benim için olmazsa olmaz bir durum arz etmiyor. Aktif şekilde sahada çalışan arkadaşlara öncelik verilirse biz bundan tabi ki memnun oluruz. Sağlık Bakanlığımız zaten gereken protokolü uyguluyor.” diye konuştu.

“HALA VÜCUT AĞRILARIM VAR”

Tedbirli davranmasına rağmen koronavirüse yakalandığını kaydeden Kuşadası Belediyesi Basın Danışmanı Eşber Okayer, “9 Aralık’ta eklem ağrılarıyla böyle bir şüpheye kapıldım. Test yaptırdım ve sonucu pozitif çıktı. Biz sürekli sahalardayız. O kadar dikkat etmeme rağmen nasıl koronavirüse yakalandığımı bilmiyorum. İlaç tedavim başladı ve 13 gün karantinada kaldım. O dönemde hastaneler doluydu. Şiddetli ağrılarım vardı, evde geçirmek zorunda kaldım. Şu anda bile hala vücut ağrılarım var. Benimle aynı belirtilere sahip iki kişi o dönem hayatını kaybetti. İnsanlar, mutlaka maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uymalı. Virüs belirtisi hisseden vatandaşlar, mutlaka test yaptırsınlar. Kesinlikle test yaptırmadan topluma çıkmasınlar. Bende olmaz diye düşünmesinler. Kalabalıklara lütfen girmeyelim. Tüm tedbirleri eksiksiz uygulayalım. Gazeteciler, sağlık çalışanları ve emniyet güçleri gibi kamu görevini yerine getiriyor. Bizler de sürekli dışarıdayız. Aşı konusunda gazetecilere de öncelik verilmeli diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

“DOĞAL BESLENİN VE SPOR YAPIN”

İlk olarak eşinin koronavirüs testinin pozitif çıktığını belirten İhlas Haber Ajansı Bölge Müdürü İbrahim Kılınç, “Eşimin koronavirüse yakalanmasının ardından ben de test yaptırdım ve benim test sonucum da pozitif çıktı. Ben hastalık sürecinde herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Sadece hafif baş ağrısı yaşadım. Ben doğal beslenen ve spor yapan birisiyim. Kekik ve zeytinyağı karışımı Hbx2371 adıyla bir doğal yağ karışımı var. Bu yağ karışımı Aydın’da üretiliyor. Ben bunu eskiden beri tüketiyorum. Aydın’ın ürünleri olan zeytin ve inciri de çok tüketen birisiyim. Bu zeytin ve incirin ismi kutsal kitaplarda da geçiyor. Hbx2371 adlı yağ karışımı ile zeytin ve inciri bolca tüketmemden dolayı ben koronavirüsü hafif atlattığımı düşünüyorum. Herkese de tavsiye ediyorum. Doğal beslenin ve spor yapın. Şifalı olduğuna inandığım zeytin, zeytinyağı ve inciri bolca tüketin. Doğal beslenerek bu ürünleri tüketirsek vücut direncimiz artar. Ayrıca vatandaşlarımız, maske, sosyal mesafe ve hijyen konusunda mutlaka kurallara uysunlar. Sağlıkçıların önerisini mutlaka yerine getirsinler. Bizim mesleğimize, sokağa çıkma kısıtlaması bile uygulanmıyor. Biz mesleğimiz gereği, karantina altına alınmış bölgelere giderek haber yapıyoruz. Her an, her yerde bulunmamız gerekiyor. Bizler de kamu görevi yapıyoruz. Ben sahada aktif olarak çalışan gazetecilere aşı konusunda öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçekten bu mesleği yapan gazetecilere aşıda öncelik tanınmalı.” dedi.

“BELİRTİSİ OLAN MUTLAKA HEMEN TEST YAPTIRSIN”

Gazeteci eşi Şevket Altınayar’ı 5 yıl önce kaybetmesine rağmen mesleğine devam eden Nazilli Belediyesi Basın-Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde görevli gazeteci Nazan Altınayar, “Koronavirüs, bana kalabalık bir ortamda iken bulaştı. Hasta olduklarını bile bile maskesiz bir şekilde ortamda bulunan kişiler yüzünden ben ve birkaç kişi virüse yakalandı. Sırt ağrısı ve baş ağrısı olarak belirtiler ortaya çıktı. Normal bir baş ağrısı değildi. Elimle yüzüme dokunduğumda büyük bir acı hissediyordum. Grip geçirdiğimi düşündüm. Test yaptırdığımda koronavirüse yakalandığımızı öğrendik. İlaç tedavisi başladı. İlaçlar, beşinci günde bitti. Bu süreçte göğsümde şiddetli bir baskı hissettim. Sırt ağrılarım fazlalaştı. Ambulansla hastaneye gittim. Gözlem altına aldılar. Koronavirüsün kalbi etkilediğini söylediler. Bu anlamda kalp spazmı geçirdiğimi ifade ettiler. Kan sulandırıcı ile normal değerlere ulaştım. Benim için koronavirüs çok zor geçti. Çocuklarımı bir daha göremeyeceğimi düşündüm. Koronavirüs insan psikolojini çok olumsuz etkiliyor. Bu anlamda vatandaşlarımız, maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına mutlaka uysunlar. En ufak belirtisi olanlar test yaptırsın ve böylelikle ailelerini, sevdiklerini ve tüm toplumu koruyabilirler. Kimse kimsenin yaşam hakkını elinden almamalı. Tüm hayatlar için herkes kurallara uymalı. Gazetecilere aşı konusunda öncelik tanınmalı. Bizler her zaman sahadayız. Bu anlamda aşı konusunda bizlere öncelik verilmeli diye düşünüyorum.” diye konuştu.

“BEN BU HASTALIKTAN GÜÇLENEREK ÇIKTIM”

Hastalık sürecini evinde geçirdiğini söyleyen SES Gazetesi Köşe Yazarı Erdoğan Eker, “Sırt ağrılarım olmaya başladı. Eşimle birlikte koronavirüs testi yaptırdık, benim testim pozitif çıktı. Ben koronavirüse yakalanmadan önce her gün yarım çay bardağa suya bir kaşık tuz ve karbonat katıp gargara yapıyordum. Bu anlamda koronavirüs bende grip kadar bile ağrı geçmedi. Ateş yapmadı, ciğerlerime inmedi. İlaç tedavisine başladım. Ben bu hastalıktan güçlenerek çıktım. Bundan sonrası için çok daha dikkat ediyorum. Yakalandıktan sonra tedbir almamız önemli değil. Bu koronavirüsü çok ciddiye alalım. Tüm dünyada neler yaptığını görüyoruz. Sosyal mesafe, maske ve hijyen konularına önem verelim. Tüm kurallara uyalım. Bence tüm konularda gazetecilere öncelik verilmeli. Her meslek gazetecilik kadar önemli. 65 yaş ve üstü vatandaşlarımızın ardından aşı çalışmaları konusunda gazetecilere öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

“ÖLÜMDEN DÖNDÜM”

Hastalık sürecinin zor geçtiğini dile getiren TV35 Muhabiri Kemal Altan, “Koku alma duyumu kaybettim. Ardından öksürük başladı. Hastaneye gittim ve pozitif çıktı. Akciğer filmi çektiler. Virüs ciğerlerimin yüzde 35’ini kaplamış. İlaç tedavim başladı ve 40 hap verdiler. Hastanede bir hafta tedavi oldum. Bu süreçte ciğerlerime hava verdiler. Yaklaşık 20 gün boyunca koronavirüs tedavisi gördüm. Gerçekten ölümden döndüm. Benim vatandaşlara çağrım, mutlaka maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uysunlar. Gereken tedbirlere uysunlar. Özellikle kekik çayı, zerdaçal, zencefil, bal tüketmelerini tavsiye ediyorum. Ben bu şekilde kurtuldum. Ben vatandaşlarımızın aşı olmalarını istiyorum. Çin aşısına güveniyorum. Etkili bir aşı olduğunu düşünüyorum. Aşı konusunda gazetecilere öncelik verilmeli. Sağlık çalışanları gibi bize de öncelik verilmeli. Hasta olup olmadığını bilmediğimiz kişilerle sürekli iç içeyiz. Bu anlamda gazeteciler de riskli grupta yer alıyor. Aşı konusunda gazeteciler olarak öncelik istiyoruz.” dedi.

HALİT ABİ İSE VİRÜSE YENİK DÜŞTÜ

SES Gazetesi Köşe Yazarı ve 46 yıldır Kuyucak’ta fotoğrafçılık yapan Halit Tükenmez ise koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Geçen kasım ayında önce nefes darlığı şikayetiyle başvurduğu hastanede tomografi ve Covid-19 testinin pozitif çıktığı öğrenilen Tükenmez, yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Aniden fenalaşan Tükenmez, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Tükenmez’in ölüm haberi, ailesi ve meslektaşlarını üzüntüye boğdu. Kuyucak’ta yaşayan 62 yaşındaki Halit Tükenmez, 46 yıldır ekmeğini fotoğrafçılıktan kazanıyordu. Fotoğrafçılığa başladıktan 6 yıl sonra aldığı teklif üzerine Güneş Gazetesi’nde gazeteciliğe adım atan Tükenmez, muhabirlik kariyerine Türkiye Gazetesi, Hürriyet Gazetesi ve Anadolu Ajansı’nda devam etti. 2010’da ajanstan ayrılarak fahri gazeteci olarak işini sürdürdü. Kuyucak gündemine dair haberlerini birkaç yıldır mendereshaberajansi.blogspot.com.tr adresinde yayınlıyordu. Tükenmez ayrıca SES Gazetesinde ‘Yol Hikayeleri’ başlığı altında köşe yazarlığı yapıyordu.