Kızını öldüren, eşini ağır yaralayan katilin en ağır cezayı almasını isteyen Zekeriya Çetinkaya, "Acımızı hafifletecek karar için adalete güveniyoruz" dedi.

ŞARJÖRÜ BOŞALTTI

Aydın'ın Efeler ilçesi Ata Mahallesinde 9 ay önce meydana gelen olayda, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Suat Teke, kiraladığı araçla Aydın'a gelerek, ayrıldığı kız arkadaşı Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev yapan polis memuru Hatice Büşra Çetinkaya'nın kullandığı otomobilin önünü kesti. Teke, kendisiyle konuşmak istemeyen Çetinkaya'nın otomobilini kurşun yağmuruna tuttu. Silahtan çıkan 15 mermiden 11'inin vücuduna isabet ettiği Büşra Çetinkaya, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olayda 3 mermi isabet etmesi sonucu ağır yaralanan anne Güngör Çetinkaya, 4 ay hastanenin yoğun bakımında kaldıktan sonra hayata tutundu. Olayın ardından polise teslim olan Suat Teke, emniyette işlemlerinin tamamlanması sonrası sevk edildiği Aydın Adliyesi'nde nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.

TEHDİT MESAJLARI ATMIŞ

Olayla ilgili cumhuriyet savcısı tarafından sanık Suat Teke hakkında hazırlanan iddianame tamamlandı. İddianameye ikilinin mesaj dökümleri de girerken mesaj içeriklerinde Büşra Çetinkaya'nın görüşmek istemediğini belirttiği, sanık Suat Teke'nin ise ısrarcı davranarak, "Çok yakın zamanda patlatacam bombayı, hadi bakalım hazır ol" şeklinde ifadeler kullandığı yer aldı. Olay anına ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinde sanık Suat Teke'nin önünü kestiği otomobile ateş etmeye başladıktan sonra silahını maktule doğru fırlattığı ve şarjördeki fişekler bitene kadar ateş ettiğinin görüldüğü belirtildi. Sanık Suat Teke'nin atışa hazır halde bulunan beylik silahı ile maktulü tasarlayarak öldürdüğü, mağdur annesini de aynı şekilde öldürmeye kast ettiği ifade edilerek cezalandırılması istendi.

ANLIK SİNİR İLE BU NOKTAYA GELDİ

Sanık Suat Teke'nin ifadesine iddianamede yer verildi. İfadede sanık Teke, 2018 yılında İstanbul'da görevli olduğu esnada Hatice Büşra Çetinkaya ile tanışıp sevgili olduklarını, evlenmeyi düşündüğünü, Afyonkarahisar'da görev yapmaya başladıktan sonra sevgilisini görmeye bu kente gittiğinde tanımadığı bir erkek şahsın aracından inerken gördüğünü ve bu konuda sevgilisiyle telefonda tartıştıklarını söyledi. Sevgilisi Çetinkaya'nın rapor alarak Aydın'a geleceğini öğrendiğini ve kendisiyle görüşmek için İstanbul'dan kiraladığı araçla yola çıktığını ve Aydın'a gelmeden 2 kutu bira içtiğini belirten Teke, "Aydın'a geldikten sonra Büşra'yı telefonla aradım ama cevap alamadım. Daha önceden tanıdığım ablasının evinin önünde Büşra'ya ait aracı görerek bir süre beklemeye başladım. Büşra'nın aracını takip ettim, araçtan inip yanına gittim. Bana ağır ifadeler kullandı. Belimdeki silahı çıkartıp atışa hazır hale getirip şarjörü boşaltacak şekilde ateş etmeye başladım. İstanbul'dan gelirken öldürmek gibi bir kastım yoktu. Annesine karşı da kasıtlı bir eylemim söz konusu değil. Olay anında yaşadığım bir anlık sinir ile bu noktaya geldi, pişmanım" dedi.

"İKİ TANE SANA, SONUNCUYU DA KENDİME SIKARIM"

Olayın mağduru Güngör Çetinkaya'nın iddianamede yer alan ifadesinde kızının aracının önünü kesen sanığın kızına yönelik, 'İki tane sana, sonuncuyu da kendime sıkarım’ dediğini, konuşmak istediğini olumsuz yanıt vermesinin ardından kızının kuzenini telefonla aradığı esnada sanığın belinden silahını çeker çekmez kendilerine doğru ateşlediğini ve şikayetçi olduğunu söyledi. İddianamede sanık Suat Teke'nin 'tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da cezalandırılması talep edildi. Sanık Suat Teke, 8 Şubat'ta Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTİYORUZ

Kızını genç yaşta kara toprağa veren, eşi de ölümden dönen emekli memur Zekeriya Çetinkaya, şöyle dedi: "Kızım hayatının baharında toprağa girdi. Eşim, 4 ay yaşam savaşı verdi. Bağırsağı işlevini kaybetti. Halen olayın şokunu üzerinden atamadığı için psikolojik tedavi görmeye devam ediyor. O kişi sırf kendi hayatını değil bizim de hayatımızı kahretti. Ona verilecek en ağır ceza kızımızı geri getirmeyecek ancak sanığın ağırlaştırılmış müebbet cezası alması bizim acımızı biraz olsun hafifletecektir. Türk adaletine güveniyoruz."