Kanser tedavisinde yapılan cerrahi işlemler lenf bezlerini tümünün çıkarılmasını kapsayabiliyor. Bu işlem ve sonrasında hastaya verilen radyoterapi lenfödeme neden olabilmekte. Lenfödem denilen şişlikler, hastalara büyük rahatsızlık veriyor ve bazı vakalarda şişlik gelişen bölge, işlevini kaybedebiliyor. Bu şişlikler genellikle kollarda ve bacaklarda görülürken, yüzde, boyunda, kasık bölgesinde ve karında da görülmekte. Meme kanseri tedavisinde, kanserli hücrelerin sıçradığı koltuk altı lenf bezlerinin alınması, hastanın kollarında lenfödeme neden olabiliyor. Vulva kanseri tedavisinde ise kasık lenf bezlerinin çıkarılması işlemi hem bacaklarda hem de karnın alt bölgesinde şişliklere yol açıyor. Rahim ve yumurtalık kanserlerinde de benzer bir durum görülüyor. Bu kanserli hastaların cerrahisinde bacaklara giden büyük damarlardaki lenf bezleri alınıyor ve bunun sonucunda bacaklarda şiddetli lenfödem gelişebiliyor. Rahim kanseri tedavisi sonrası yapılan bir lenf diseksiyonunun ardından lenfödem görülme riski ise oldukça yüksek; yüzde 50!  Lenfödem adı verilen şişlikler, cerrahi işlem veya sonrasında hastaya verilen radyoterapinin ardından vücuttaki lenf kanallarının normalde döküldüğü lenf nodlarının çıkarılması nedeniyle oluşur. Bu temel kanser tedavisi işlemlerinin ardından lenf bezleri dökülecek yer bulamıyor ve lenf sıvısı, organlardaki yağ dokusunun içinde birikiyor. Sonucunda lenf bezlerinin temizlendiği bölge veya yakınında şişlikler oluşuyor.

Lenfödem oluşumu engellenebilir mi?

Lenfödem oluşumunun önlenmesi için temel faktör buna yol açan lenf bezlerinin çıkarılması işlemine son verilmesidir. Buradaki sorun, rahim (endometrium) kanseri, yumurtalık (over) kanseri ve meme kanserinde kanserli hücrelerin lenf bezlerine sıçramasıdır. Geliştirilen yeni cerrahi işlemler lenf bezlerini temizlerken hastaya standart işlemlerden daha az zarar vermeyi hedefliyor. Böyle bir cerrahi işlem olan sentinel (nöbetçi /  bekçi) lenf nodu biyopsisi, özel kameralar yardımıyla kanserli lenf bezlerini boya ile işaretliyor ve sadece bu lenf bezlerinin çıkarılarak incelenmesini içeriyor. Son yıllarda geliştirilen sentinel lenf nodu biyopsisi yöntemi sayesinde lenfödem gelişme riskinin yüzde 70 ila 80 oranında azaldığı bilimsel çalışmalar ile kanıtlandı.   Rahim kanseri tedavisi Ankara uygulanan temel cerrahi işlem rahmin histerektomi işlemiyle alınması ve lenf bezlerinin tamamen temizlenmesidir. Tüm lenf bezlerinin çıkarılması ise hastalarda şiddetli lenfödeme neden olabiliyor. Meme kanseri, yumurtalık kanseri  ve rahim kanseri Ankara tedavisinde uygulanan sentinel lenf nodu biyopsisi, lenfödem riskini büyük oranda azaltıyor. Sentinel lenf nodu biyopsisi, açık veya kapalı (laparoskopik veya robotik) olarak iki şekilde uygulanabiliyor. Bu cerrahi işlem ülkemizde henüz yaygın değilken, Ankara’da robotik cerrahi teknikleri kullanarak sentinel lenf nodu biyopsisi yapan Doçent Dr. Derman Başaran tarafından hastalara uygulanmaya başlandı. Dr. Derman Başaran, Amerika Birleşik Devletleri’nde önde gelen kanser araştırma merkezi olan Memorial  Sloan Kettering Cancer Center’da (MSK) 2 yıl çalıştıktan sonra Temmuz 2020’de ülkemize dönerek öğrendiklerini burada uygulamaya başladı.   Kaynak; Glaser G, Dinoi G, Multinu F, et al Reduced lymphedema after sentinel lymph node biopsy versus lymphadenectomy for endometrial cancer International Journal of Gynecologic Cancer Published Online First: 26 November 2020. doi: 10.1136/ijgc-2020-001924   Kaynak: Doç.Dr.Derman Başaran Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı