Efeler’de yaşayan 84 yaşındaki İbrahim Sayın, yaklaşık 30 yıldan bu yana kendi ürettiği Burdur Yöresi’ne ait olan müzik aleti sipsi ile geçimini sağlıyor. İlerleyen yaşına rağmen sipsi üretimi için gerekli olan kargıları Efeler’e bağlı Balıkköy Mahallesi’ndeki belirlediği bir noktadan özenle seçen Sayın, ömrü vefa ettikçe üretime devam edeceğini söyledi. Bu yıl UNESCO Yaşayan İnsan Hazinesi listesine alınan Denizli Beyağaçlı sipsi sanatçısı çoban Halime Özke’den 12 yaş büyük olan 84 yaşındaki İbrahim Sayın, halihazırda bilinmese de ‘Sipsi’nin son ustası unvanına da sahip olmasına rağmen mütevazılığından da ödün vermiyor.

“BİR ÇOK MÜZİSYENE SİPSİ SATTIM”

Aydın’a yaklaşık 30 yıl önce Burdur’dan göç eden 84 yaşındaki müzisyen İbrahim Sayın, hiçbir ustadan el almadan genç yaşlarında tamamen kendi meziyetiyle öğrendiği sipsi üretimiyle geçimini sağlamaya çalışıyor. İnce kargıdan üretilen 15-25 cm kalınlığındaki sipsilerin üretiminin meşakkatli olduğunu ancak sipsi üretmekten büyük haz aldığını söyleyen Sayın, sesi en iyi verecek olan kargıyı bulmayı samanlıkta iğne aramaya benzetiyor. Ürettiği sipsilerin bir asırlık ömrü olduğunu söyleyen Sayın, “Bugüne kadar ismini hatırlayamadığım bir çok TRT sanatçısı dahil onlarca müzisyene sipsi sattım. Yaşlılık maaşıyla geçiniyorum, elden ayaktan düşmedikçe sipsi üretimine devam edeceğim” dedi.

“SİPSİ’NİN DAHA FAZLA TANITIMA İHTİYACI VAR”

Efeler’de Kemer Mahallesi’nde ikamet ettiği evinde çok zor şartlar altında yaşadığını söyleyen İbrahim Sayın, sipsiye eskisi kadar rağbet olmadığını söylerken Aydın Atatürk Kent Meydanı’nda bulunan Demlik Kafe İşletmecisi Lezgin Culduz’un ise müdavimlerinden olduğunu kaydetti. Gençlerin müzik aleti çalmaya merakının 1990’lı yıllarda daha fazla olduğunu ancak artık bu ilginin azaldığını söyleyen Sayın, “Haftada bir ürettiğim sipsileri satmak için insanların yoğunlukta olduğu kıraathane ve kafetaryaları geziyorum. Özellikle gençlerimiz sipsiyi bilmiyor ve Türk Halk Müziği’nin bu nadide çalgısından haberleri yok. Buna çok üzülüyor ve içerliyorum. Yine de orta yaşlı insanlarımız hediyelik olarak ya da meraktan da olsa zaman zaman sipsi alıyor. Sipsi fiyatı sesinin kalitesine göre 20 lira ile 200 lira arasında değişiyor. Ayda ortalama 5 adet sipsi satıyorum. Bu da yaşlılık aylığımın yanında bana ek gelir oluyor” dedi.

“YAŞAYAN SON USTALARDAN BİRİYİM”

Sipsinin gurbet havaları ve zeybeklerde eşlik çalgısı olduğunu söyleyen Sayın, “Sipsinin Dünya’da da tanınmaya ihtiyacı var. Ben artık yaşlandım. Sadece geçimimi sağlamak için üretebiliyorum. Gerek Kültür ve Turizm Bakanlığı gerekse gençlerimizin bu milli müzik aletimize daha fazla sahip çıkması gerekiyor. Ben artık elden ayaktan düşmek üzereyim ve bir ayağım çukurda. Ömrüm bu aleti üretmek için daha ne kadar vefa eder o da muamma. Zaten 2 yıl önce eşimi de kaybettikten sonra artık hayattan da bir beklentim kalmadı. Geçimim için yardıma ihtiyacım var ancak bunu da dillendirip insanlardan isteyemiyorum. Bu yüzden ürettiğim sipsileri satarak geçimimi sağlama peşindeyim. Türkiye’de benim yaşımda olup halen sipsi üreten bir başka kişi de yok. Yaşayan son ustalardan biri olduğumu söyleyebilirim” diye konuştu.