Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın ve Muğla Valiliklerinin desteklediği projenin gezi etkinliğine; Aydın Vali Yardımcısı Rıza Dalan, Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Mehmet Umut Tuncer, Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Zekeriya Bingöl, Aydın Arkeoloji Müzesi Müdürü Abdulbari Yıldız, Milet Arkeoloji Müzesi Müdürü Mehmet Çelebi, Milas Müzesi uzmanları, Doç. Dr. Songül Aslan Karakul, Prof. Dr. Mesut Kırmacı, Uluslararası Resim ve Enstalasyon Sanatçısı Ahmet Dilek, EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, EKODOSD üyeleri, ADÜ İletişim Fakültesi öğrencileri ile basın ve medya temsilcileri katıldı.

LATMOS SANAT İLE BİRLİKTE BARIŞ ELÇİSİ OLACAK


Proje yürütücüsü ADÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Songül Aslan Karakul, “Latmos’ta, Uluslararası Resim ve Enstalasyon Sanatçısı Ahmet Dilek’in dünyadaki küresel hareketlilikleri (kültürlerarası festivaller, savaşlar, göçler, mülteci akınları, protestolar vb.) gözlemleyip inceleyerek buradan bir sanat eserine varmaya çalıştığı sanat yaklaşımını konu edindiğimiz uluslararası katılımlı bir kültürlerarası etkileşim projesi gerçekleştireceğiz. Canlı bir gösterge oluşturacak bu hareket, 8000 yıl önce Latmos’ta yaşayan insanların kayalara son derece naif desenlerle oluşturdukları göstergenin anlamıyla kopan bağını yaklaşık sekiz milyar insanın yaşadığı bugünün dünyasıyla yeniden oluşturmasına aracılık edecek. Hayatı anlamlandırmak, onun şifrelerini çözümlemekle olanaklıdır. Evrende en küçüğünden en büyüğüne tüm varlıkların yaşamı birbirine bağlıdır. Ancak insan bu bağı modern hayata geçtikten sonra ne yazık ki epeyce unuttu. Bu nedenle, yeniden hatırlaması gerekiyor. Bunun için de geçmişten günümüze kalan ve içinde bir anlam barındıran ne varsa onunla kendisi arasındaki bağı hatırlamaya çalışıyor. Latmos kendi başına doğal bir göstergeyken kayalarının, oyuklarında bulunan 8000 yıllık kaya resimleri bizim için başkaca bir gösterge değeri taşıyor. Bugüne kadar keşfedilmiş yaklaşık 180 kaya resminin hiçbirinde şiddet hatta av sahnesi bulunmamakta. Yaşama dair ritüeller resmedilmekte. Bu özelliğiyle Latmos, kaynağı yerel uluslararası nitelikli projemize başlangıç noktası oluşturmak için adeta biçilmiş kaftan. Sanatsal bir yaratıcılığın konu edinildiği projemizle kaya resimlerinden hareket ederek bir sanat koridoru yaratıp bu koridorun tüm dünyaya uzanmasına ve Latmos’un barış mesajını günümüzde özlemini çektiğimiz dünya barışına eklemlemeye gayret edeceğiz” dedi.

GENİŞ BİR BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİNE SAHİP


Yine projenin yürütülmesinde Doç. Dr. Songül Aslan Karakul’un yanında yer alan, bölgenin bitki çeşitliliği ve endemik bitkileri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mesut Kırmacı, “Latmos Dağı Menderes masifinin içerisinde bulunan ve metamorfik bir kayaç olan GNEISS formasyonlarının çok farklı şekillerde görüntü verdiği bir alanda bulunmaktadır. Bu kayaç yapısından oluşan toprak asidik karakterlidir. Alan Akdeniz iklimi içerisinde bulunur ve bu iklimin karakteristik bitkilerini içerisinde barındırır. Binlerce yıl insan etkisi altında bulunan alan, insan yapısı bir vejetasyon ile yer değiştirmiştir. Doğal bitki örtüsünü oluşturan maki elemanlarını özellikle kayaların arasında görmek mümkün olmakla birlikte, hakim bitki örtüsünü zeytin ve oldukça bakımlı fıstık çamı plantasyonları oluşturmaktadır. En dikkat çekici takson hem maki, hem de garik formasyonları içerisinde bulunan kermes meşesidir. Yer yer batı Anadolu’da 1000 m kadar klimaksı (son vejetasyon) oluşturan kızılçam üyelerine de rastlanmaktadır ki bu münferit taksonlar alanın daha önce bu ağaçların baskınlığında olduğunun göstergesidir. Aydın ili genelinde bulunan binin üzerinde endemik taksonların yine bazıları Latmos bölgesi içerisinde yer almaktadır. Erken bahar dönemi bu bitkilerin görünmesi ve fotoğraflanması açısından en güzel zaman aralığıdır” diye konuştu.

BARIŞ VE MUTLULUĞUN FİGÜRLERİ KAYA RESİMLERİNDE GÖRÜLÜYOR


Almanya’nın Hamburg kentinde yaşayan Uluslararası Resim ve Enstalasyon sanatçısı Ahmet Dilek; Latmos’un doğal ve kültürel kaynak açısından değerlendirilmesi gereken özelliklere ve güzelliklere sahip olduğunu belirtti. Yürüyüşlerin, göçlerin, agresif saldırganlıkların, savaş ve çatışmaların, temelde Dünyanın manyetik merkezi yani magmanın agresifleşen hareketleriyle manyetik bir ilişkisi olduğunu, bu manyetik etkilenmenin kırılamayacağını düşündüğünü ancak bu enerji akışının negatiften pozitife yönlendirilebileceğini vurgulayan Dilek, “Barışın ve mutluluğun figürlerinin yer aldığı Latmos kaya resimlerinin izleri arasındaki bağı kurarak anlamlandırmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

LATMOS'DA İNSAN KENDİNİ FARKLI BİR GEZEGENDE HİSSEDİYOR


Öte yandan yetkililer, tarihi mirasla ilgili, “1994 Yılında Alman arkeolog Dr. Anneliese Peschlow tarafından tespit edilen ve M.Ö. 5. ve 6. Bin yıla tarihlenen tarih öncesi kaya resimleri, Aydın iline bağlı Söke, Koçarlı, Çine ve Muğla iline bağlı Milas bölgelerinde bulunmaktadır. Genellikle kadın, erkek ve çocuk figürlerinden oluşan resimler, aileyi, düğün törenlerini, ilkbahar şenliklerini, dağ tanrılarını betimlemekte ve hiçbir şiddet sahnesine rastlanmamakta ve bütünlüklü komposizyonlar oluşturmaktadır. Latmos Dağları’nın tanıtımına katkı sağlayacak proje için, Aydın ve Muğla Valiliklerinin ve kurumlarının destekleri olumlu sonuçlar getirecektir. Latmos’un kaya resimlerinin korunması ve tanıtılmasına yönelik Aydın ve Muğla İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri iş birliği yapacaklar ve Latmos’un kültürel miraslarını tüm dünyaya tanıtacaklardır. İçine girildiğinde insanın kendini farklı bir gezegende hissettiği Latmos (Beşparmak) Dağları, kültürel kaynak değerleri, bitki çeşitliliği, yaban hayatı, olağanüstü kaya oluşumlarıyla, tüm dünyanın ilgisini çekebilecek özelliklere sahip adeta bir açık hava müzesi ve önemli bir doğa alanıdır” açıklamasını yaptı.