Ürünlerinin üzerine kendi adını yazması sayesinde markalaşma yolunda adım atan Zafer Usta, hiç tanımadığı Rusların kendisi arayıp bulmasını ve tek kelime yabancı dil bilmeseler de 3 yıldır devam eden ticaretin öyküsünü Ses Gazetesine anlattı. Derini, demirin, hamurun, çamurun, mermerin hayat bulduğu ilçe Karacasu’nun önemli geçim kaynaklarından demircilik mesleği günümüzde çırak ve yetişmiş elaman sorunu çekse de bu mesleği 25 yıldır sürdüren Zafer Karabacaklı gibi ustalar mesleklerini ilerletmenin gayreti içerisinde çalışmalarını sürdürüyorlar. Yaptığı ürünlere ay yıldız simgesi ve Zafer Karabacaklı damgası vuran Karabacaklı bu sayede Ruslarla iş yapmaya başladı. Birbirilerinin dilini hiç bilmeseler de akıllı telefonlar üzerinden çeviri yaparak sağlam bir dostluk ve ticari ilişki bağı kuran Zafer Karabacaklı aynı zamanda ilçesinin fahri tanıtım elçisi oldu.

“KARACASU ÜRÜNLERİ FARKLIDIR”

Mesleği hakkında bilgi veren Karabacaklı, "25 yıldır bu mesleği yapıyorum. Keski aleti olarak tara, balta, nacak, kazmalı balta dediğimiz ürünleri üretiyoruz. Türkiye genelinde toptan iş yapıyoruz. Yurtdışı olarak Rusya var. Kıbrıs’a mal verdiğimiz oldu. 3 yıldır Rusya’ya çalışıyorum. Güzel meslek ama elaman olmadığı için imalatta sıkıntı çekiyoruz. Usta da bulamıyoruz. Ama Allah’a şükür. Karacasu’nun işçiliği farklı. Malzemelerin bir tarafı siyah ağzı beyazdır. Diğer yerlerde sadece beyazdır. Ocakta karartıyoruz. Zımpara sırasında keski yerini parlatıyoruz. Yağ da sürünce parlıyor” dedi.

YAPILIŞINI ANLATTI

Genelde tara, nacak, balta, tırpan üzerine çalıştığını ifade eden Karabacaklı, “Ham demir olarak işliyoruz. Şahmerdan denilen makinada işliyoruz. Sağlam olması için çelik boru kullanıyoruz. Şahmerdandan sonra canavar denilen taşlayıcı makine aşamasına geçiliyor. Daha sonra zımparalıyoruz. Karartma ve sulama işleminden sonra tekrar zımparalanıyor. Parlatma işlemi yapıyoruz. Ağzı pas tutmasın diye ağzını yağlıyoruz. Görüntü de güzel oluyor. Günlük 25-30 üretim yapıyoruz. Yıllık 4 bin parçayı buluyor” dedi.

TEK KELİME YABANCI DİL BİLMEDEN RUSYA’YA MAL SATTI

Ruslarla tanışma hikayesini anlatan Karabacaklı, “Ürünlerimiz Türkiye’nin her yerine gidiyor. Şu an benden alışveriş yapan Rus müşterim geçmiş yıllarda Antalya’dan benim adımın yazdığı ürünleri alıyormuş. Sonra doğrudan benden almak istemiş. Üzerindeki ismi internette aratmış. İletişim bilgilerim de internette vardı. O şekilde bana bir gün mesaj attı. Hiçbir şey anlamadım. Yabancı dil bilen birine sordum. Benimle tanışmak istediğini, Karacasu’ya gelmek istediğini yazmış. Sonra geldi. Daha önce Rusya’da çalışan bir abimiz vardı. İlk olarak o yardımcı oldu. Diğer gelişlerinde telefondan çeviri yaparak anlaştık. Yeri geldi ürünleri göstererek anlattım. O el işaretleriyle okey, ooo, ooo diyerek memnuniyetini dile getirdi. Sağlam bir dostluk kurduk. İlçeyi gezdirdim. Sonra artık kendileri gelmese de telefondan verecekleri siparişleri kargolamamızı istedi. Güzel bir çalışma içindeyiz. Irak ve Suriye'den ürünlerimizi görmek için geldiler. Meksika'dan da bir tüccar bize ulaştı. Bağlantı halindeyiz” dedi.