Ziyarette CHP’li milletvekillerine yaşadığı sıkıntıları aktaran Küçüksarı, masraflarını karşılayabilmek için her ay çiftliğindeki birkaç hayvanını satmak zorunda kaldığını belirtti. AK Parti döneminde, 2010 yılından 2019 yılına kadar 6,5 milyar dolar büyükbaş hayvan ithalatı için para ödendiğine dikkat çeken Tezcan, “Hans’ı George’u bırak Muzaffer’e bak” dedi. CHP’li Bülbül ise Venezüella’dan peynir ithal etme kararına ilişkin iktidara, “Bu memlekette süt üreticisi yok mu? Bu memlekette hayvancılıkla geçinen kişiler ne yapacak?” sorularını yöneltti.

“DOLARLA MÜCADELE EDECEKSEN KENDİ ÇİFTÇİNİ DESTEKLEYECEKSİN”

Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Milletvekili Tezcan, şunları kaydetti: “AK Parti’nin 2002 yılından beri tarım politikalarının çiftçiyi nasıl bir sıkıntıya soktuğunu mütevazı bir işletmede gördük. Muzaffer Bey, 'saman fiyatına gücüm yetmiyor' diyor. Türkiye’de AK Parti iktidarı döneminde 106 bin ton saman ithal etmişiz, 20 milyon dolar saman ithalatı için para ödemişiz. Burada Muzaffer Bey saman yetiştiremezken, 20 milyon doları yabancı ülkeye döviz olarak göndermişiz, onların cebine koymuşuz. Süt fiyatları geçen yılın fiyatlarıyla aynı. 1 kilo sütle ancak 1 kilo yem alınıyor. Çiftçiler sermayeden yiyor. Elektrik fiyatları 2 kat artmış. Samana, ilaca verdikleri para artmış. Muzaffer Bey geçinebilmek için her ay bir ya da iki hayvanını satması gerektiğini belirtti. 2010 yılından 2019 yılına kadar AK Parti döneminde 6,5 milyar dolar büyükbaş hayvan ithalatı için, küçükbaş hayvan ithalatı için 350 milyon dolar para ödemişiz. 1,5 milyar dolar et ithalatı için para ödemişiz. 8 milyar doların üzerinde para ödemişiz. Bu paraların tamamı Muzaffer Bey gibi işini yürütebilmek için çaba harcayan çiftçilerimize verilse hem o kâr edecek hem de bundan iki sene önce 4 lira olan dolar bugün bu kadar yükselmeyecekti. Hayvanı, yemi, samanı ithal edeceksin sonra buradaki üretici de üretemez duruma gelecek. Kendi çiftçisinin feryadına kulak asmayan, Türkiye’yi yoksullaştıran, ondan sonra da dolar alıp gidince bunu uluslararası ekonomik terör diye uydurma gerekçeyle, bahaneyle vatandaşa izah etmeye çalışan bir hükümet var. Dolarla mücadele etmek istiyorsan üreticini, çiftçini destekleyeceksin. İncirliova’da hayvancılık yapan Muzaffer Beyin kazanacağı bir düzeni, üretim ekonomisini kurarsan o zaman ne Amerika’ya, ne Fransa’ya, ne dolara, ne euroya, ne de başka bir ülkenin parasına muhtaç olmazsın. Bugün hükümetin en büyük probleminin çiftçiyi, üreticiyi desteklememe olduğunu bu işletmeyi gelip gezdiğimizde de görüyoruz. Hans’ı George’u bırak Muzaffer’e bak.”

“BU MEMLEKETTE SÜT ÜRETİCİSİ YOK MU?”

CHP’li Bülbül ise, “Venezüella’dan peynir ithal etmeye karar veren AKP iktidarına sormak istiyorum. Bu memlekette süt üreticisi yok mu? Bu memlekette hayvancılıkla geçinen kişiler ne yapacak? 8 yılda 8 milyar dolar canlı hayvan ve kırmızı et için ithalat yapmışız. Bu 8 milyar dolar ithalattan sonra geçen ay karar verilmiş, bu ithalatı yarı yarıya azaltacağız diye. 10 yıldan beri ithalat yapıp da bu üreticiye vermediğiniz parayı siz yabancıya verdiniz, süt üreticisine vermediniz. İthalatı yarı yarıya düşürmek 10 yıldan sonra yeni mi aklınıza geldi? AKP iktidarı demek; çiftçiyi, hayvan üreticisini bu duruma getirmek demektir” dedi.

“ÇİFTÇİNİN DERDİ BÜYÜK”

Çiftçilerin sorunlarını yakından takip ettiğini belirten İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya ise, “Çiftçinin derdi büyük. Ben de çiftçiyim. Çektikleri zorlukları biliyorum. İncirliova Belediyesi olarak, tarla yollarının bakım ve onarımı başta olmak üzere, çiftçinin bin bir emekle beslediği hayvanını, büyük zorluklarla ürettiği ürününü hırsızlardan korumak için güvenlik kameraları kurdurulması dâhil her alanda çiftçilerimize destek oluyor, yanlarında olmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.