Didim CHP İlçe Başkanı Nurettin Koçak, Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay, İlçe ana kademe yöneticileri ile belediye meclis üyelerinin de hazır bulunduğu ziyarette ilk konuşan CHP İlçe Başkanı Nurettin Koçak, Giresun’daki sel felaketinde hayatını kaybedenlere rahmet diledi. Giresun halkına geçmiş olsun diyen Koçak, doğayı talan eden politikaların bu felakete neden olduğunu belirtti.

“DOĞANIN TALANINA KARŞIYIZ”


Koçak, “Bizler yatırımlara karşı değiliz, JES’lere HES’lere ve Didim’de karşı çıktığımız Su Ürünleri OSB gibi yatırımların yer seçimlerinin yanlış olduğunu düşünüyoruz ve doğanın talanına karşıyız. Gündemde olan Ege Denizi’nde Didim kara sularını da içine alan, yılda 150 ton deniz kumunu temizleyen deniz patlıcanlarının avlanmasına da karşıyız. Bununla ilgili duyarlı vatandaşlarımızla ve STK’larla çeşitli girişimlerde bulunacağız ve deniz patlıcan avının tamamen yasaklanmasını ve bu canlının nesli tükenmekte olan ve korunması gerekli canlılar statüsüne alınmasını isteyeceğiz” dedi. Koçak, “Karadeniz’de bulunan doğalgaz rezervlerine Türkiye halkına faydası ancak faturalardaki düşüşü görebilirsek daha da seviniriz” diye konuştu.

“TEKNİK DETAYLAR ATLANIYOR”


Belediye Başkanı Deniz Atabay da, deniz patlıcanı avcılığının durdurulması ve yasaklanması için yürütülen çalışmaları desteklediklerini ve bu konuda girişimde bulunacaklarını belirtti.
CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, Didim’de konutu olması nedeniyle zaman zaman Didim’e geldiğini, salgın sürecinde partilileriyle tek tek görüşme sansı olmaması nedeniyle partide sohbet etmek istediğini belirtti. Didim’de başlayacak deniz patlıcanı avcılığından haberdar olduğunu belirtti ve konuyu meclise taşıyarak deniz patlıcanı avcılığının durdurulması için önerge vereceğini söyledi.
CHP’li Hamzaçebi, Karadeniz’de bulunan doğalgaz rezervleriyle ilgili değerlendirmesinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın müjde olarak verdiği doğalgazın bulunması konusunun bazı teknik detaylarının atlandığını söyledi. Hamzaçebi, sondajla bulunduğu belirtilen rezervin Türkiye’nin 5 yıllık ihtiyacını karşılayacağını ve 8 milyar dolar gibi başlangıç harcaması gerektirdiğini ifade etti. Hamzaçebi, bölgedeki bu tür araştırmaların başka sondaj çalışmaları ile doğrulanması gerektiğini dile getirerek bu konuyu Türkiye’nin ekonomisini çözebilecek bir durum olarak gördüğünü ifade etti.

“EKONOMİK SORUN İŞSİZLİK OLARAK YANSIYOR”


Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkelerin gücü enerji kaynaklarına sahip olmaktan geçiyor bu doğrudur ancak uygulanan dış ticaret politikalarında ‘alsan da almasan da öde’ diye tarif edilebilecek uzun süreli doğalgaz anlaşmasının var olduğunu biliyoruz. Bu durumda dışa bağımlılık zorunlu olarak devam edecek. Bu anlaşmaların ne kadar olduğunu resmi olarak bilmiyoruz ancak güncel ekonomik politikalarla vatandaşın zor durumda olduğunu biliyoruz. Tüm gelir kaynaklarını kaybettiler, ihtiyat akçesini ve merkez bankası döviz rezervinin tümünü kullandılar. Bu sorun vatandaşa işsizlik olarak yansıyor ve önümüzdeki günlerde zor günler bekliyor.”

“SÜRECİ DOĞRU YÜRÜTMELİYİZ”


Hamzaçebi, Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını da değerlendirerek,
“Akdeniz’de büyük doğal enerji kaynaklarının varlığının uluslararası düzenlemelerle yapılabilir ancak hükümetin Akdeniz’deki bazı devletlerle sorunlu ve Libya girişimin doğruluğu kadar dış politikayı yönetememekle bu egemenlik haklarımızı kullanmada sorun yaşamamayı umuyorum. Bu noktada kişisel olarak görüşlerimi sismik araştırma gemimiz Oruç Reis belirlenen bölgede olması gerekli ve bu bize uluslararası kazanım ve haklılık getirecek. Bu süreci doğru yürütmeliyiz” şeklinde konuştu.

“ORUÇ REİS ÇALIŞMALARINA ARALIKSIZ DEVAM ETMELİDİR”


Hamzaçebi; “Türkiye ilk olarak Doğu Akdeniz’de 21 Temmuz-2 Ağustos tarihleri için NAVTEX ilan etti. Merkel’in Erdoğan’a telefonu üzerine Oruç Reis’in yapacağı sismik arama çalışmaları ertelendi. Bu süreçte Türkiye’yi oyalayan Yunanistan 6 Ağustos’ta Mısır’la MEB anlaşması imzaladı. Türkiye bu defa 10-23 Ağustos tarihleri için NAVTEX ilan etti tarih 27’sine kadar uzatıldı. Oruç Reis gemisi denize açıldı. Oruç Reis’in petrol-doğalgaz arama çalışması yapması Türkiye-Libya anlaşmasının fiiliyata intikal etmesidir. Bu nedenle Oruç Reis geri dönmemeli çalışmalarına devam etmelidir. Oruç Reis’in geri dönmesi Türkiye’nin mevzi kaybetmesi ve Yunanistan’a alan açılmasıyla sonuçlanır. Oruç Reis Mavi Vatan’da kalarak çalışmalarına aralıksız devam etmelidir. Bu gerçek Karadeniz doğalgazı haberleri ile gölgelenemeyecek kadar önemlidir. Oruç Reis’in geri dönmesi Türkiye’nin kararlılığını zayıflatır. Yunanistan diğer ülkelerle Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşmaları (MEB) imzalamak için aradığı fırsatı bulur. Bu nedenle Oruç Reis geri dönmemelidir” ifadelerini kullandı.