CHP’li Bülbül Meclis Başkanlığına sunduğu önergede, “Türkiye dünya pamuk alanlarının yüzde 1,5'unu kullanarak üretimin yüzde 3’ünü sağlamaktadır. Ancak ne yazık ki mevcut üretim düşmekte ve taleplerin hepsi karşılanamamaktadır. Bu nedenle ithalat giderek artmaktadır. TÜİK verilerine göre geçtiğimiz yıl 814 bin ton olan pamuk üretiminin bu yıl koronavirüs etkisiyle de yüzde 40 oranında düşmesi bekleniyor” dedi.
“İTHALATTAKİ YÜKSELİŞE DİKKAT ÇEKTİ”
Tarım ve Orman Bakanlığının verilerine göre pamuk üretimi ülke genelinde yüzde 40 düşerken ithalatın yüzde 40 arttığını söyleyen Bülbül, “Ulusal Pamuk Konseyinin verilerine göre, Yunanistan’dan ithal edilen lif pamuk 158 bin 441 ton olurken Ege’de beklenen üretim miktarı ise 156 bin 52 tondur. Üretimde yaşanan düşüş ve ithalattaki yükseliş yürütülen hükümet politikalarıyla doğrudan bağlantılıdır. Pamuk üretimine verilen önem azalmakta ve ülkemizdeki ekim alanları giderek düşmektedir” diye konuştu.
“AKP PAMUĞU BİTİRDİ”
AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye geneli ekim alanı 750 bin hektar iken günümüzde bu oranın neredeyse yarı yarıya azaldığının altını çizen Bülbül, “Pamuk üretimi, 2015 yılında 434 bin hektar, 2019 yılında 478 bin hektar şeklinde gerçekleşmiştir.
Aydın ilinin pamuk ekim alanı ve verim değerleri düşüş de göstermektedir. Verilere göre, ilin pamuk ekim alanı 2002 yılında 900 bin dekarken 2018 yılında 550 bin dekar olmuştur. Ziraat Odalarının tahminlerine göre 2020 yılı içinde yüzde 15 oranında daha düşüş beklenmektedir” şeklinde konuştu.
“ÜRETTİĞİMİZ PAMUK AYRICALIKLI”
Pamuğun tekstil ve hazır giyim sektörünün ve bitkisel yağ sanayisinin hammaddesi olduğunu belirten Bülbül, “Yaşamımızdaki yeri ve faydaları nedeniyle pamuk sadece Türkiye’de değil tüm dünyada stratejik bir tarım ürünüdür. Ancak Türkiye’de farklı olarak GDO’suz tohum kullanılmaktadır. Bu durumsa bilindiği üzere 'Gmo Free Turkish Cotton' markası ile tescil edilmiş olup Türkiye’de ürettiğimiz pamuk diğer ülkelerden ithal ettiğimiz pamuklara nazaran ayrıcalıklı bir konumdadır. Dolayısıyla pamuk üretiminin ülkemizdeki değeri, ekonomi için önemi ve GDO’suz tohumla sahip olduğu avantaj düşünüldüğünde, üretim miktarlarının ve ekim alanlarının AKP iktidarından önceki dönemdeki sayılarına kavuşması gerekmektedir” dedi.
“PAMUK PRİMLERİ YETERSİZ”
Pamuk üretiminde maliyetlerin girdi fiyatları, kredi faizlerinin yüksekliği ve yaşanan enflasyon oranları nedeniyle oldukça yüksek olduğunu söyleyen Bülbül, “Gübre, akaryakıt, zirai ilaç, tohum ve işçilik gibi temel maliyetlerde yaşanan artışlar üreticilere ödenen primleri yetersiz bırakmıştır. Çiftçiler, bankalardan çektiği kredileri ödemekte zorluk çekmektedir. 2019 yılı verilerine göre Aydın’ın tarım arazilerinin yüzde 27,69’u bankalara ipotekli durumdadır. Tarım Kanunun 21. Maddesi gereği gayrisafi milli hasılanın yüzde biri destekleme primi olarak üreticilere ödenmesi gerekirken bu kesin hüküm yerine getirilmemektedir. Fakat bununla birlikte sadece 2019 yılında tarımsal ithalata 52,9 milyar TL ödenmiştir. Bir tarım ülkesiyken, tarım ürünlerinde ithalata bağımlı hale gelmiş bulunmaktayız. Desteklerin enflasyon oranları doğrultusunda arttırılması ve çiftçilere gereken değerin verilmesi pamuk üretimi için kritik önem arz etmektedir” diye konuştu.
“MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMALIDIR”
Bülbül, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Tüm bunlar sebebiyle pamuk üretiminde yaşanan düşüş nedenlerinin ve iyileştirme planlarının Yüce Meclisimizce tespit edilmesi amacıyla Anayasa’nın 98 inci İç Tüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasının gerekli olduğu kanısındayım.”