Üretim ve toprağa sahip çıkmak için 5 yılı yurt dışında olmak üzere 12 yıl çalıştığı turizm sektörünü bırakarak memleketine kesin dönüş yapan Mehmet Sarıdayı (32), ilçe merkezine 11 kilometre uzaklıktaki Geyre Mahallesinde hayvancılığa başladı. Çalışmaları hakkında bilgi veren Sarıdayı, “Ülke olarak üretime ve toprağımıza sahip çıkmalıyız. Birçok üründe dışa bağımlı hale gelmiş durumdayız. Ben bu konuda ailemin atadan beri içerisinde oldukları tarım ve hayvancılığı geleceğe taşımak için 5 yıl önce memleketime döndüm. 5 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. 50 büyükbaş hayvanımız ve küçükbaş hayvanlarımız var. Çok kazanmıyoruz belki ama kendi işimiz ve ülkemizin kalkınmasına destek vermeye çalışıyoruz” dedi.

EĞİTİMİNİ ALDI, TURİZMCİ OLDU, DUBAİ'DE ÇALIŞTI

Didim Anadolu Turizm ve Otelcilik Lisesi ve ardından Adnan Menderes Üniversitesinde Turizm alanında eğitim alan Mehmet Sarıdayı, “İki yıl Türkiye’de çalıştım. 2010’da yurt dışına gittim. Dubai’de büyük otellerde çalıştım. Servis elemanı ve yönetici olarak görev yaptım. Şef garson ve müdür yardımcısı pozisyonlarında çalıştım. 2015’te turizm kariyerimi bıraktım. Almanca ve İngilizce biliyorum. Biraz Arapça da öğrenmiştim. Ailemin de isteği ile dönmeye karar verdim. Turizm alanında çalışmaktan bıkmıştım. Özel sektörde çalışmak ve insanları memnun etmek çok zor. Memleket özlemiyle de yurda döndüm. Kendi işim olsun istedim. Kendi yerimiz, toprağım, ağacımız var. Hayvancılığa yönelmek için Türkiye’ye dönüş yaptım. Yaz kış tarım ve hayvancılık yapıyoruz” dedi.

ÜRETMEK ÇOK ÖNEMLİ

Çiftçi bir aileden geldiği için yabancılık çekmediğini ifade eden Sarıdayı, “Bilmediklerimizi büyüklerimize soruyoruz. Turizmle hayvancılık çok farklı. Birinde insanlarla uğraşıyorsun birinde hayvanlarla. Hayvanlarla uğraşmak daha iyi. Günümüz şartlarında insanları memnun etmek çok zor. Türkiye’de 8-9 senedir turizm kötü bir seviyede. İnsanlar zor şartlarda çalışıyor. Zengin daha çok zengin oluyor. Turizm alanında sosyal aktivite daha çok, gezme tozma daha fazla. Çiftçilik ve hayvancılıkta bunlar yok ama kendi işimiz. Kendi istediğimiz gibi çalışıyoruz, istediğimiz zaman tatilimizi yapabiliyoruz. Çok kazanmasak da ara sıra kazanıyoruz. İnsanlarla uğraşmak stresi arttırıyor. Ailemizin işlerini devam ettirmeye çalışacağız” dedi.

"KEŞKEMİZ YOK UMUTLARIMIZ VAR"

Üretimi geliştirmek için gecesini gündüzüne katıp çalıştığını söyleyen Sarıdayı, “Pişmanlığım yok ama umutlarımız var. İnşallah ileride daha da geliştiririz. Girdi fiyatları çok yüksek. Vergiler çok yüksek. Herkes hazıra yöneldi. Toprakla uğraşanlar azaldı. Tohumlar bile dışarıdan geliyor. Ülkemizde hayvanların beslenmesinde kullanılacak besinleri üretmediğimizde dışa bağımlı hale geliyoruz. Her şeye rağmen devam edeceğiz. Şehirden köye gençlerimizin dönüşünü sağlamak devletimizin bir önceliği idi. Genç çiftçi projeleri bu anlamda önemliydi. Küçükbaş hayvancılıkta destek aldık. Ancak hayvanları gördükten sonra şevkimiz biraz kırıldı. Damızlık vasfını yitirmiş hayvanlar geldi. Biz daha genç hayvanlar bekliyorduk. Türkiye’nin gelişmesi için önce toprağımıza sahip çıkıp üretmeliyiz” dedi.