Ataköy Mahallesinin çok dar bir kısmında etkili olan dolu yağışı sonrası Ses Gazetesine konuşan afetzedeler, hasat etmeyi bekledikleri ürünlerinden geriye hiçbir şey kalmadığını söyledi. Vatandaşlar hayatlarında böyle yığın halinde biriken dolu görmediklerini ifade ederken, “Ürünlerimiz dallarından toprağa düştü. Hepsi gitti. Arazilerimiz su altında kaldı. Yetkililerin bize yardımcı olmasını istiyoruz” dedi. Toplam 50’ye yakın kişiye ait 2 bin dönüm alanda zeytin, biber, salatalık, fasulye, domates, bamya, börülce, kavun, karpuz gibi ürünler zarar gördü. Biber ve zeytinler dallarından yere dökülürken vatandaşlar, “Kendi yiyeceğimiz bile kalmadı, bütün emeklerimiz gitti” diyerek gözyaşı döktü.

“KEŞKE SİGORTA YAPTIRSAYDIK”

Kendisinin en az 20 bin lira zararı olduğunu ifade eden Mustafa Akar, “Bir kilo biber 4-5 lira. Hesabı siz yapın. Zaman zaman fındık ve zaman zaman ceviz büyüklüğünde yağdı. Dağa gitmiştim. Haber verdiler. Orada böyle bir şey yoktu. Çok şiddetli dolu yağıyor dediler. Geldik, gördük. Büyük zarar var. Renk yapacağımız biberler gitti, zeytinler gitti” dedi.

“DÜNYANIN SONU GİBİYDİ”

Ömründe böyle yağış görmediğini kaydeden Hasan Hüseyin Akar, “Başlangıçta dolu, bitişte dolu. Aralıksız dolu yağdı. Bir metre önümüzü göremedik. Ben bugün kesin dünya göçecek dedim. Ama isyan etmeyeceğiz, beterin beteri vardır. Mısır ekmiştik, mısırı çırpıvermiş. İlk başlayışta bir kara bulutla başladı. Bir şimşek çaktı. 2 saate yakın yağdı. Ufak ceviz büyüklüğünde. Hiç gözünü açmadan yağdı. 68 yaşındayım. Böyle bir şey görmedim. Çatıyı uçuracak zannettim. Dünya göçecek zannettim. Elimi açtım, hiç durmadan dua ettim. Çok korktuk. Büyük zararımız var, yetkiler en azından borçlarımı ertelesinler. 17 dekar yerim zarar gördü. Keşke sigorta yaptırsaydık” dedi.

“OTURDUM AĞLADIM”

Yağış kesildikten sonra gördükleri karşısında oturup ağladığını ifade eden Cennet Akar, “Bir anda geldi. 2 saate yakın yağdı. Mahsullerimize yazık oldu. Biber, domates hiçbir şey kalmadı. 100’den fazla zeytin ağacımız vardı hepsi gitti. Zeytinlerimiz döküldü. Allah’tan geleni ne yapalım? Oturdum ağladım. Öte ağladım beri ağladım ama elden ne gelir?” dedi.

KENDİ YİYECEĞİMİZ BİLE KALMADI

Kendi yiyecekleri kadar bile mahsul kalmadığını dile getiren Gül Dudu Akar, “70 yıldır hiç böyle bir şey görmedim. İçim kan ağlıyor kan. Kapıdan dışarı adım atamadık. Hava gürledikçe ne yapacağımızı bilemedik. O rüzgar görülesi değildi. Sebze sülalesi hepsi gitti. Yiyeceğimiz kadar bile kalmadı. 2-3 aydır uğraşıyoruz, elimiz koynumuzda kaldık” şeklinde konuştu. 200’e yakın zeytin ağacının zarar gördüğünü kaydeden Hatice Akar, “Daldaki zeytin hep yere indi. Biberlerimiz gitti. Daha zeytin hariç 20 bin lira zararımız var. Bunlara güveniyorduk, güvencemiz bunlardı ama gitti” dedi.