Hüseyin Baraner ve Hikmet Atilla, Didim’de gerçekleşen Vegan Festivali ve vegan beslenme hakkında katılımcılara bilgiler verdi, katılımcıları 2021 yılında yapılacak festivale davet etti. Baraner konuşmasının başında turizmde yerel acentelerin önemini vurguladı. Ancak bölgeyi tanıyan acentelerin o bölgeyi ön plana çıkarabileceğinin altını çizdi. Baraner, “Anadolu’da tur satılacaksa bunu yöneten kişi Anadolulu olmalı” dedi. Turizmde birkaç yılın sıkıntılı geçeceğini söyleyen Baraner, “Alıştığımız konular dışında bir formatta düşünmeliyiz, yöreselliği ve yerelliği koruyacak işler yapmalıyız. Dünyaya açılmalıyız. Türkün Türk’e Türkiye’de Türkiye’yi anlatması fayda sağlamıyor” diye konuştu.

“VEGAN FESTİVALİ ÖNEMLİ BİR ORGANİZASYONA DÖNÜŞTÜ”


45. sezonunu geçirdiğini, 20 yıldır Hikmet Atilla ile arkadaş olduklarını ifade eden Baraner, Didim’de Vegan Festivali'ni başlattıklarını, başta “ne alaka” denen festivalin şimdi önemli bir etkinliğe dönüştüğünü söyledi. Atilla da oldukça iyi ziyaretçi sayıları yakalayan festivalin bir sonraki yıl uluslararası bir organizasyona dönüşeceğini belirtti. Yepyeni bir Avrupa kurulduğunu ifade eden Baraner, “Biz Avrupa’ya yakın en büyük ülkeyiz. Benim gibi uzun yıllardır burada yaşayan milyonlarca insan var. AB’den bu dönüşüm için fonlar çıkarabiliriz. Aracısız gruplara ulaşabiliriz. Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği olarak otantik ve sürdürülebilir turları topladığımız bir katalog yapma düşüncesindeyiz. Bölgenizdeki en fantastik turları bize fotoğraf ve tanıtım metinleri ile gönderirseniz yer verebiliriz. Bunu AB’de kitapçık olarak dağıtalım” dedi.

“ATİLLA SORDU; BARANER YANITLADI”


Hikmet Atilla koronavirüs nedeni ile krizin devam ettiğinin ve derinleştiğinin altını çizdi. Almanya’nın seyahat uyarısını dört kent için kaldırdığını hatırlatarak bundan sonraki süreçte neler beklediği sorusunu Baraner’e yöneltti. Baraner, seyahat uyarısı varken Türkiye seyahatinin sigorta kapsamında olmadığını, tüm riskleri seyahat acentesi ve tur operatörlerinin üstlendiğini, uyarının kalkması ile de artık Türkiye turlarının da satılmaya başlayacağını söyledi. Almanya’daki birçok acentenin Türkiye turları olmadan para kazanmasının imkansız olduğunu, Türkiye’nin ciro yaptıran bir ülke olduğunu ifade eden Baraner, alınan kararın piyasaları rahatlattığını aktardı.

“MASKE VE MESAFE ÖNEMLİ”


“2 haftalık süreçte Türkiye duyarlı davranırsa, maske ve mesafeye dikkat edebilirse her şey düzelebilir” diyen Baraner, Almanya’da neredeyse her yerleşim yerinde bir Türk siyasetçi olduğunu belirterek Türk siyasetçilerden özellikle hükümete ve Merkel’e yakın olanların büyük faydaları olduğunu söyledi. Hikmet Atilla’nın seyahat uyarısının kalkmasının ardından talebin nasıl olduğu ile ilgili sorusuna Baraner, Eylül, Ekim, Kasım ayları için rezervasyon alan operatörler olduğunu, insanların havalar soğusa bile sağlık ve spor turizmi gibi çeşitli sebeplerle gelmek isteyeceklerini söyledi. Türkiye seyahati dönüşünde test yapılması gibi zorunluluk hallerinin başka ülkeler için de geçerli olduğunu, bu durumun Türkiye’ye olan talebi değiştirmeyeceğini söyledi.
Bir kez daha yerel acentelere dikkati çeken Baraner, “Küçük acenteler batarsa turizm sıkıntıya düşer. Acenteler güçlü olmalı, bir şeyler yapmalı. İşimizi geliştirmeliyiz. Avrupa’da beş operatöre bu işleri bırakmışız. TÜRSAB’a kayıtlı 10 bin acente var ama çok azı Avrupa’da etkin” dedi. Baraner, kanaatinin fuarların yapılacağı yönünde olduğunu ifade ederek online fuarların çok verimli olmayacağını, satış için birebir görüşmenin önemli olduğunu söyledi.