Son aylarda koronavirüsün de etkisiyle internet kullanımı hızla artmaya devam ediyor. Ancak siber saldırganlar, bu durumu fırsata çevirip saldırı sayısını da artırmış durumda. Uzmanlar, bayram dönemlerinde dijital nesnelerle ilişkisi artan yaşlılar ile çocukların kendilerine gelen aramalara ve görüntülü içeriklere dikkat etmesi gerektiğini belirterek; tanımadıkları kişilerden gelen iletişimin, tehdit ve şantajla dolandırıcılık faaliyetlerine zemin hazırlayabileceğini ifade etti. Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, siber zorbalığın son yıllarda çok yaygınlaştığını söyledi. Prof. Dr. Dilci, dijital mecralar üzerinden siber zorbalık ve mobbinge maruz kalınabildiğini, bayram ve tatil dönemlerinin sanal mecra korsanlar aracılığıyla duygusal özelliklerinin suistimal edildiğini söyledi.

ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR RİSK GRUBUNDA

Duygusallığın olduğu her ortamda hata payının olduğunu dile getiren Prof. Dr. Dilci, "Sanal mecraların dikkat tacirliğine dönüştürülmesi ve beraberinde birtakım dolandırıcılık faaliyetlerinin kurgulanması diğer normal zamanlara göre tatillerde daha fazla görülüyor. Bu konuda en fazla risk grubu yaşlılar ve çocuklar. Birtakım bahis oyunlarının, kumar organizasyonlarının, sanal bankacılık teması üzerinden dolandırıcılıkların bu sıralarda daha çok yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Örneğin Kurban Bayramı gibi dini duyguların yoğun olduğu dönemlerde fırsat tacirleri bazı dernek isimlerini, logosunu, sanal görselleri kullanarak insanlarımızı dolandırılıyor." diye konuştu. Bayramlaşma etkinliklerinde gönderilen görsel içeriklerin bazı kişilerce kötü amaçlar için kullanıldığını dile getiren Prof. Dr. Dilci, "Bu nedenle koronavirüsü de dikkate alarak bayramlaşmaların sesli ve görüntülü, kısa süren aramalarla gerçekleştirmesinde fayda var. Bununla beraber yaşlılarımızın tanımadıkları insanların aramalarına ve kendilerine gelen görüntülü içeriklerine dikkat etmeleri gerekir. Mümkünse tanımadığı kişilerin telefonuna bakmamaları önemli. Çünkü tanımadıkları kişilerle iletişimde, olumsuz bir içerik paylaşımına maruz kalınma sonrasında bunun tehdit ve şantaja dönüştürülmesi, para sızdırma ve dolandırıcılık faaliyetlerine zemin hazırlayabilir." dedi. Prof. Dr. Dilci, sanal ortamda yapılan indirimli alışverişlerin, link paylaşımı ve kullanımı ve kargo sürecinin de başlı başına siber zorbalık konusu olduğunu vurguladı.

"ÇOCUKLARA SINIR GETİRİLMELİ"

Siber güvenlik uzmanı Sedat Coşkun ise, ebeveynlerin çocuklarını online tehlikelerden uzak tutmak için bilgisayara aile filtresi yüklemesi gerektiğini, yaşına uygun oyunlarla vakit geçirmesi için teşvik edebileceğini belirterek, "Anne ve babalar, internet kullanımı konusunda çocuklarına belirli sınırlar getirmeli, belirli saatlerde ve sitelerde vakit geçirmelerini sağlamalıdır." şeklinde konuştu.