Karacasu’da yazın en sıcak günlerinde bile serin kalmasıyla meşhur temiz havası ve yeşilin yedi tonunun da bir arada olduğu doğasıyla bir cazibe merkezi olan yaylalar yurt içi ve dışından gelenlerin uğrak yeri olmaya devam ediyor.
Genç-yaşlı vatandaşların yaz aylarını geçirmek için yayla evi aradığı Karacasu yaylaları günü birlik gelenlerin de ilgi odağı oluyor. Çevre il ve ilçelerden gelip yaylada ev satın alan ya da kiralayan vatandaşlar, yaylanın insanı adeta gençleştirdiğini söylüyor. Bol oksijen sebebiyle şehirlerdeki halsizlik ve bitkinlikten eser kalmadığını söyleyen yayla sakinleri, “2 saat uyuyup dipdinç kalkıyoruz. Burası ömrü uzatıyor, insanı gençleştiriyor” ifadelerini kullanıyorlar.
OKSİJENİ BOL HAVASI GÜZEL
Yılın 6 ayını yaylada geçiren Taner Tuzdengi, “Yayla sakinlerindenim. İş Bankasından emekliyim. Koronovirüs sebebiyle yayla evlerine ilgi arttı. Şimdi dışarıda duranlar bile buraya gelir. On numara bir doğaya sahip. Havası güzel çok güzel. 2 saat uyuyacaksın burada sonra vücudun dipdinç kalkarsın. İlçemizde virüs görülmemesinde bunun da muhakkak etkisi vardır. Karacasu kendinden dezenfektanlı. Oksijeni bol, havası güzel. Bir deniz kenarıyla bile kıyaslanmaz burası. Buranın ayrı bir güzelliği var. İnsanlar doğa ile başbaşasın. Doğanın içindesin. Ağaçların içinde, yeşilliklerin içindesin. Vücudu dirençli tutuyor. Oksijen ölçümü de yapıldı, çok güzel sonuçlar çıktı. Bu sene ilgi daha fazla. 3-5 kat evlerde rahat olmadığı için burada daha rahat oluyorlar. Burada gayet iyiyiz. 6 ay burada 6 ay aşağıdaki evimde kalıyorum. Mayıs’ın 15’inde geldim, Kasım ayını bulur gitmem” dedi.
“KARADENİZ YAYLALARINDAN DAHA ÇOK SEVDİM”
2 yıldır Karacasu’da yaylada yaşadığını ifade eden Hüseyin Aydın, “Karacasu yayların en güzeli. 2018 yılından beri burada yaşıyorum. Ben Kuyucak’ta yaşıyordum. Burada ömrün uzun olduğunu yaşamın daha güzel olduğunu duydum geldim gördüm gerçekten öyle. Oksijenin bol olduğu bir yerde ömrü uzatmak için buraya geldim. 49 doğumluyum 71 yaşındayım. 6 ay kalıyorum en az. Sağlık açısından farklı ve daha iyi hissetmeye başladım. Burada fazla uyku ihtiyacın olmuyor. Vücudunda yorgunluk, tembellik hissetmiyorsun. Bir gecede 4 saat bir uyku yetebiliyor. Arkadaşlarımızla da konuşuyoruz, onlar da aynısı söylüyorlar. Yasalara uyuyoruz. Kaymakamlık ilgileniyor. Sebze fidanlarıyla uğraşıp vakit geçiriyoruz. Bomba gibiyiz, sağlıklıyız. 71 yaşındayım ama ben kendimi 50 yaşında hissediyorum. Ben Karaadeniz turuna gittim. Karadenizle çok fark var. Karadeniz’de nem çok, ama burada nem yok” dedi.
İş sebebiyle Manisa’da yaşadığını ifade eden Mehmet Kocabıyık, “Tatil zamanlarında ise mutlaka Karacasu’ya geliyorum. Doğallıyla, insanlarıyla yaşanabilecek bir yer. Yayla olarak Karadeniz’le karşılaştırdığımda buradaki oksijen daha güzel. Orada nem var. Ben geliyorum. İlk tercihim burası oluyor her zaman. Denizde yazlığım olmasını istemem. Burada evim olmasını tercih ederim açıkçası. Oksijen her derde deva. Şehirde bir kirlilik, gürültü var, ama burada rahatlıyorsunuz. Resmen dinleniyorsunuz. Her geçen gün vücudunuzun direnci artıyor. Şehir ortamında kaldığınız yerde 8-9 saat uyumak istiyorsunuz ama burada gece 2-3’e kadar oturuyoruz, sabah 7’de gözümüz kendiliğinden açılıyor. Vücut uykuya doymuş oluyor. Muhabbet, son derece güzel. Herkes birbiriyle iç içe. Her kapıyı rahatlıkla çalabilirsiniz. Misafirperverlik üst seviyede. Ömür uzatır. Bu ortamda, doğada yaşayan bir insan, hastalıklardan uzak, kafası dinç olur. İnsanı hayatın stresinden uzaklaştırıyor” dedi.
“KORONAVİRÜS GÖRÜLMEMESİNDE TEMİZ HAVA ETKENDİR”
İlçede koronavirüs vakasının da görülmediği söyleyen Kocabıyık, “İnsanlar duyarlı. Kaymakamlık da son derece iyi çalışıyor. Takdirle karşılıyoruz. İnsanlar dikkat ediyor. Bu bir etkendir. Yaşlılar evden çıkmadan yaşıyor. Oksijen büyük bir etken. Mikrop ve bakteri buralardan uzak oluyor. Koronovirüs sebebiyle yayla da ilgi arttı” dedi.
YAYLADA AZICIK UYKU YETİYOR
Neslihan Aydın, “Karacasu’yu Karadeniz yaylalarına benzettiğini ifade eden Aydın, “Temiz havası, güzel yaşaması. Hele yaşlılar için bir cennet. Ömrü uzatıyor. İnsan dinç kalıyor burada. Diğer yaşadığım yerde iş işlediğim zaman o kadar yorgun olurdum ki anlatılmaz. Ama azıcık uyuyuversen burada kuş gibi kalkıyorsun. Azcık uyku yetiyor. Doğası süper. Görmeyenler gelsin, görsün, ziyaret etsinler. Anlatılmaz yaşarsan bilirsin. Çok güzel, yeşillik her çeşit meyvesi var. Kasabamız çok yakın, 3 kilometre. Hiçbir sıkıntımız yok” şeklinde konuştu.
