Keşif ve incelemeye, Aydın 2. İdare Mahkemesi hakimi, İzmir Bölge Bilirkişi Kurulu üyeleri, şirket yetkilileri ve avukatları, davacılar vekili Av. Cem Altıparmak, kurumları adına davacılar Mehmet Mersin, Nihat Fırat ve Bahattin Sürücü, Yaylaköy Muhtarı Erhan Yıkılmaz ile vatandaşlar katıldı.
Taş ocağının, Kirazlı ve Yaylaköy’de yaşayan üretici köylüler başta zeytin olmak üzere, üzüm bağları ve diğer ürünlerine, bölgede hayvancılık yapanlara şu anda bile büyük zarar verdiğini, genişletme çalışmalarıyla bu zararın daha da büyüyeceğini, toz-toprak içinde kaldıklarını, bu durumun halk sağlığını olumsuz etkilediğini, ağır tonajlı kamyonlar nedeniyle yolların kullanılamaz hale geldiğini belirtti.

“DOĞANIN PEYZAJINI BOZMAYA KİMSENİN HAKKI YOK”


Doğaseverler tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “ Kuşadası Türkiye’nin en önemli turizm kentlerinin başında gelmektedir. Kentin binlerce yıldır günümüze kadar gelmiş doğal peyzajını bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Taş ocakları bölgenin ekolojik yapısını bozarak, geri dönülmez tahribatlar yaratmıştır. Çevresinde Çataltaş ve Kırkbasamaklar gibi önemli arkeolojik sit alanları bulunmaktadır. Bölgenin kayalık yapısı içinde; Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) Kırmızı Liste’sinde Hassas (VU) kategorisinde olan ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın stratejik hedefleri kapsamına alınan Tüylü Çan Çiçeği (Campanula tomentosa) ve nadir bitkilerden biri olan Akzambaklar (Lilium candidum) bulunmaktadır. Buradaki kayalara salt mıcır yapılacak malzeme olarak bakılmamalıdır. Buradaki doğal alanlar birçok yırtıcı kuşun üreme alanları olup, zengin maki toplulukları içinde yaban hayvanları barınmaktadır. Bu makilikler, Kuşadası’nın içine kadar inen yaban domuzlarının yaşam alanlarıdır.”

“TAŞ OCAKLARININ OLDUĞU ALANDA TARIM YAPILMASI GÜÇTÜR”


“Taş ve mıcır ocakları doğal peyzajı bozduğu gibi, başta insan olmak üzere tüm canlıları olumsuz etkilemektedir” diyen doğaseverler açıklamalarını şu şekilde tamamladı: “Kuşadası bir turizm kenti olup, ekoturizmin gelişmesi için de projeler yapılmaktadır. Köyleri birbirine bağlayan ekoturizm doğa parkurları buradan geçmektedir. Pandemi sürecinde tarımın ne kadar önemli ve gerekli olduğunu herkes gördü. Taş ocaklarının olduğu yerde sağlıklı ve sürdürülebilir tarım yapılması güçtür. Kuşadası ve çevresinde doğal peyzajı bozan, ekolojik yapıyı tahrip eden bu tür faaliyetler yerine, bölge halkının refahını yükseltecek ve aynı zamanda kent insanlarının sağlıklı gıda yiyebilecekleri tarımın desteklenmesi, sürdürülebilir bir turizm için doğanın korunarak ekoturizmin güçlendirilmesi daha doğru olacaktır.”