Ege Mahallesi'nde oturan Ayşe ve Salih Sezgin çiftinin hayatı, 1989'da ilk çocukları Samet'e, 17 aylıkken "serebral palsi" teşhisi konmasıyla değişti. Çiftin ikinci çocuğu Sena'ya da 1 yaşına geldiğinde aynı teşhis kondu.  Türk Silahlı Kuvvetlerinden tekniker olarak emekli olan baba Salih Sezgin, tüm zamanını çocuklarına adadı.  Salih Sezgin, evinde Sena ve Samet'in rahat etmesi için her türlü düzenlemeyi yaptı. Çocukları için minibüs de satın alan Sezgin, gezmeyi istedikleri her yere götürüyor.

- "Yaşadığımız her şey Allah'ın bize verdiği lütuf" 

Salih Sezgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklarını çok sevdiğini ve onların mutluluğunun her şeyden önce geldiğini dile getirdi.  Yaşadıkları karşısında asla isyankar olmadığını dile getiren Sezgin, "Tüm bunlar, Cenab-ı Allah'ın bize verdiği bir lütuf ve güzellikti. Biz de bu güzellik çerçevesinde mücadelemize devam ettik. Yaşam şartımız normal bir aileye göre değişiktir. Siz 5 dakikada hazırlanır dışarı çıkarsınız ama bizim hazırlanmamız dışarı çıkmamız saatleri alır. Hayatımızdaki her şeyi, 32 yıldır çocuklarımıza göre ayarlıyoruz. Tüm bunlar mutlu bir yaşam için." dedi.

- "Onların varlığının verdiği mutluluk tarif edilemez" 

Eşinin de kendisine destek verdiğine dikkati çeken Sezgin, şöyle konuştu: "Çocuklarımızın varlığının verdiği mutluluğun sınırı tarif edilemez. Onların saçlarının teline zarar gelmesi beni çok üzer. Birçok engelli ailesi 'Allah’ım çocuklarımı benim arkama bırakma' der. Biz ise şunu diyoruz; 'Rabbimiz çocuklarımıza hayırlı ömürler versin...' Çünkü bizi yaratan, plan ve programını ona göre yapmıştır. Bugün yaşıyorsak o anda mutlu olmaya çalışıyoruz. Yarını Allah bilir."

- "Tevekkül edin" 

Sezgin, engelli çocukları olan ailelere ise şöyle seslendi: "Lütfen isyan etmeyin, tevekkül edin. Hiçbir zaman 'Bu beni nereden buldu, neden bizim başımıza geldi' demedim. Çünkü biliyoruz ki herkesin imtihanı farklıdır. Bizim de imtihanımız budur. Bu tür olaylara karşılaşan insanlar, metin olacak ve isyan etmeyecek. Kadın ve erkek, eşine ve çocuklarına sahip çıkacak. Babaların evlatlarına ve ailelerine sahip çıkması lazım. İsyan etmemesi lazım. Yoksa hayat kolay, herkes bırakır gider. İşte o zaman babalık olmaz."