Koronavirüs salgını süresince işten çıkarmalar nedeniyle tepkilerin odağı olan Uğur Derin Dondurucu fabrikasında, İş Kanunu’nun 25/2 Maddesi yani ‘işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadığı’ gerekçe gösterilerek yapılan işten çıkarmalara her geçen gün yenileri ekleniyor. En son 3 Mart’ta geçirdiği iş kazasından sonra 2 ay istirahat verilen İsmail Altun, işe döndükten sonra 6 Mayıs tarihinde 25/2 maddesi ile tazminatsız bir şekilde işten atılırken, zorla istifa ettirilmeye çalışılmasının ardından işe giriş kartı elinden alınıp işe gelmediği gerekçe gösterilen Cihan Deliktaş da firma tarafından aynı maddeyle işten çıkartıldı. Türk Metal Sendikası Nazilli Temsilciliği, haksız yere işten çıkarmalarla ilgili olarak firmaya bugüne kadar toplamda 89 dava açarken 15 Haziran itibariyle 19 işçi için daha adli sürecin başlatılacağı öğrenildi.

“ÇALIŞAN İŞÇİYE VERİLEN DEĞER ORTADA”


Koronavirüs salgını nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı kararla özel sektöre, 17 Nisan-17 Temmuz tarihleri arasında üç ay süreyle işten çıkarma yasağı getirilmesine rağmen Uğur Derin Dondurucu fabrikasının, 25/2 Madde’yi gerekçe göstererek yasağın arkasından dolandığını söyleyen Türk Metal Sendikası Nazilli Temsilcisi Mesut Dinç, “En son 25/2 Madde gerekçe gösterilerek işten çıkartılan İsmail Altun, 2018 yılında sendikamıza üye olduğu için çalıştığı birim mobbing amaçlı olarak sürekli değiştiriliyordu. 3 Mart’ta iş kazasında parmağı koptuktan sonra karakol ifadesinde şikayetçi olduğunu söylemiş. Şikayetçi olduğu için firma yetkililerince 10 gün sonraki hastane kontrolüyle ilgili İsmail Altun’a, ‘Hastaneyi kendin bul, kendi işini kendin hallet’ deniliyor. O da Denizli’de hastaneye gidiyor ve kontrolünü yaptırıyor. İş başı yapmadan önce erzak fişi almak için fabrikaya gittiğinde firma yetkilisi Hakkı İlbay ile görüşüyor. İlbay kendisine şikayetçi olduğu için 82 bin liralık masrafı da ödettireceğini söylüyor. İş kazası geçiren bir insana ve çalışan işçiye verilen değer bu” dedi.

“19 İŞÇİ İÇİN ADLİ SÜREÇ BAŞLIYOR”


İsmail Altun’a kazayı geçirdiği yerin personeli olarak evrak imzalatılmasının ardından bir gün sonra 25/2 maddesi ile tazminatsız şekilde işten atıldığını söyleyen Dinç, “Kanuna göre işverenler 25/2 maddesini kullanabiliyor fakat bu maddeden atılan işsizlik maaşı dahi alamıyor. Bu durum da tabi ki işçiyi çok ciddi anlamda mağdur ediyor. Biz Türk Metal Sendikası Nazilli Temsilciliği olarak işçinin arkasındayız ve mücadeleyi sürdüreceğiz. Ne yazık ki Uğur’da işçi kıyımı ara vermeden devam ediyor. 17 Nisan’da üç ay işçi çıkartma yasaklandı. 17 Temmuz’a kadar yasak olmasına rağmen 25/2 maddesi ile tazminatsız işçi kıyımıyla ilgili mahkemeler kapalı arabulucu başvurularımızı yaptık. 15 Haziran itibariyle 19 işçi için adli süreç başlıyor. Biz bugüne kadar toplamda 89 dava açtık. Tamamının davasını hukuki çerçevede kazandık. 11 tanesinin sendikal tazminatı kendilerine yatırıldı diğerleri de istinaf mahkemesinde beklemededir” ifadelerini kullandı.

“100’E YAKIN İŞÇİ ÇIKARTTILAR”


25/2 Madde gerekçe gösterilerek işten çıkartılan bir diğer işçi olan Cihan Deliktaş’ın fabrikanın muhasebe kısmına çağrıldığını ve orada zorla kendisine işi bırakma evrağı imzalatılmaya çalışıldığını da söyleyen Dinç, “Cihan Deliktaş, işten istifa etmeyeceğini beyan edince işe giriş kartı elinden alınarak fabrikadan gönderiliyor ve sonrasındaysa işe gelmediği ileri sürülerek 25/2 Maddeden tazminatsız bir şekilde ve haksızlık yapılarak işten çıkarılıyor. Netice itibariyle şu da var; biz Nazilli’ye geldiğimizden bu yana amacımız, üretmek, kazanmak ve kazandırmaktır. İşçilerin canını yakmayla bir yere varılmaz. Oturup masada buluşup daha iyi neler yapılabilir, bunları konuşmamız lazım. Ne yazık ki, işçi kıyarak süreci baltalıyorlar. Şehirler arası seyahatin yasak olduğu dönemde, İstanbul’a gönderiyoruz diye 100’e yakın adam çıkarttılar. İşçi çıkarmanın yasak olduğu dönemde 25/2’ye sığındılar. Sendikayı öcü gibi görmelerinin anlamı yok. Türkiye’de büyük olan ana sanayi kuruluşlarının tamamına baktığımızda hepsi sendikalıdır. Uğur da yerli bir işletmedir ve sendikalı olması firmaya da artı yazar. İşçiyi asgari ücretle ve yıllık izin parası vermeden, sosyal imkanlar sağlamadan ve ikramiyelerini ödemeden çalıştırmakla bu iş olmaz” dedi.