Kuşadası’nda dalgıç olan Mustafa Irkaş tarafından suyun altında tekne altı temizliği yaptığı sırada dikkati sayesinde görüldü. Yıllardır dalış yaptığını ancak ilk kez bu türle karşılaştığını belirten Irkaş, “İlginç dikenlerini yelpaze gibi açıyordu. Suyun altında teknenin altını temizliyordum, İyi ki elime denk gelmeden fark ettim. Daha sonra yetkilileri aradım” dedi. Yakalanan Aslan Balığı, biyoekolojisi hakkında bilgi sağlanması amacıyla araştırmalar yapılmak üzere Adnan Menderes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Bilecenoğlu’na gönderildi.

DENİZ EKOSİSTEMİNİ TAHRİP EDİYOR

ADÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Bilecenoğlu, Süveyş Kanalı vasıtasıyla Akdeniz’e giren yabancı türlerin içinde denizlerin en istilacı ve yırtıcı türlerinden biri olarak bilinen Aslan Balığı’nın doymak bilmeyen ve kıyısal küçük balıkları kayalarda ve kovuklarda sıkıştırarak avlayan, deniz ekosistemini tahrip eden, ancak doğal düşmanı olmayan bir tür olduğunu ifade etti.

DALGIÇLARI UYARDI

Ekosistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü ise balıkçıların, oltacıların ve dalgıçların Aslan balığına karşı dikkat etmesi gerektiğini belirterek, “Aslan Balığının zehri sadece dikenlerinde ve zehir bezlerinde olduğundan, eti zehirli olan Balon balığının aksine eti yenebilir bir balıktır. Ancak temizlenmesi sırasında dikkat ve ustalık gerektirir. Muhtemelen önümüzdeki süreçte çoğalacak olan Aslan Balığı tezgahlarda da yerini alacaktır. Aslan Balığı gibi yırtıcı ve zehirli türlerin özellikle yeni görülmeye başladığı kıyılarda insan-balık yakınlaşması sonucunda meydana gelebilecek kazalarda nelerin yapılması gerektiği konusunda sağlık kuruluşlarının da yeterli bilgiye sahip olmasında yarar bulunmaktadır” dedi.