Ana haber bülteninde Afrodisias'ta çekilen bir görüntünün üzerine yazılan "Dünya Kültür Mirasına Jeotermal Tesis" görselinin önünde konuşan Fatih Portakal, "Bugünlerde bir konu var. Benim memleket Aydın Karacasu. Bir dağ ilçesidir, Aydının en uzak ilçesidir. Güzel ve yeşil bir yerdir. Gerek yamacında gerek ovasında çok bereketli toprakları vardır. Hayvancılığı, elması, zeytini güzeldir, temizdir. Çok yakınında bir de Afrodisias vardır. Antik bir kenttir. UNESCO Dünya Kültür Mirası arasında yer almaktadır. Toprağın üretimin o kadar bereketli olduğu yerde, insanların üretip başka başka yerlere sattığı böyle bir yerde, dünya kültür mirasının 13-14 kilometre yakınında jeotermal tesis yapılacak. Bu güzelim topraklar zehirlenecek. Dandalaz çayı, Büyük Menderes Nehri, dağları, ovaları zehirlenecek. Toprak bunu unutmaz. Tarih bunu unutmaz. Umarım bunlardan vazgeçilir. Umarım vazgeçersiniz. Umarım toprağa ve dünya mirasına sahip çıkılır. Göreceğiz ama takip de edeceğiz. Aydın halkı Karacasu halkı buna direniyor. Umarım sesleri duyulur bir şekilde" dedi. Toprağın bereketin hashtang'inin olduğu günde yapılan bu konuşma Karacasu'da çok sayıda beğeni aldı.

KAMUOYU SES GAZETESİ İLE HABERDAR OLDU


Çevre ve şehircilik Bakanlığı internet sitesinde 21.4.2020 tarihinde yayınlanan duyuru ile “Aydın ili Karacasu, ilçesi Ataeymir Mahallesi, rn:181, er:3387999 mevkiindeki Amadeus Resources Enerji Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılması planlanan sondaj yöntemi ile jeotermal kaynak arama faaliyeti projesi ile ilgili olarak Aydın Valiliğimize sunulan p.t.d. dosyası çevresel etki değerlendirmesi yönetmeliği’nin 16. maddesi doğrultusunda incelenmiş ve projeye ilişkin ÇED süreci başlamıştır. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.” şeklinde açıklama yapılmıştı. Proje dosyasında göre firmanın Ankara merkezli enerji firmasının 444 bin 500 lira bedelle arama faaliyetleri gerçekleştirmeyi planladığı öğrenildi. Firmanın sondaj yöntemiyle sıcak su arayacağı ve her bir sondajın 3 ay süreceği kaydedilmişti. Konunun Ses Gazetesinde yayımlanmasının ardından kamuoyunda tepkiler çığ gibi büyümüştü.