Başta engelliler olmak üzere dezavantajlı kesimlere yapılan bu ayrımın büyük bir insanlık suçu olduğunu dile getiren Özen, “Dünyayı ve Ülkemizi etkisi altına alan Corona virüs salgını dolayısıyla gerek önleyici gerekse tedavi edici sağlık hizmetlerinin öneminin arttığı, salgına karşı verilen mücadele nedeniyle yatak ve yoğun bakım kapasiteleri sınırlı olan hastanelerde verilen sağlık hizmetlerine ulaşımın zorlaştığı aşikardır. Böylesine önemli bir salgınla mücadele eden ülkeler, başta yaşam ve sağlık hizmetlerine ulaşım hakkı olmak üzere, insanın insan olmaktan kaynaklı en temel haklarına uygun davranma noktasında büyük bir sınav vermektedirler. Bu kapsamda başta profesyonel katliamcı İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu olmak üzere, İtalya ve İspanya gibi kimi Avrupa ülkeleri, hastanede yataklı tedaviye ve solunum cihazına ihtiyaç duyan hastaların belirlenmesinde ölçüt olarak engeli ve kronik rahatsızlığı olmaması şartının aranması, Bu hastaların solunum cihazlarından yararlandırılacak en son kişiler olacağı hususunda yasal düzenlemeler getirmişlerdir. Bu düzenlemeyi yapan İsrail Hükumeti ve diğer ülkelere hatırlatmak isteriz ki ; insanın en temel ve vazgeçilmez hakkı, yaşama ve yaşamını sürdürebilmek için gerekli sağlık hizmetlerine ulaşma hakkıdır” dedi.

BÜYÜK BİR İNSANLIK SUÇU


Faşizm benzeri bu tür uygulamaların karşısında olduklarını ifade eden Özen, “Mussolini ve Hitler faşizminin insanlığa yaşattığı trajedi sonrasında ortaya çıkan BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 3.maddesin’ de, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2. maddesinde ifadesini bulan yaşama hakkı, devletlerin güvencesi altındadır ve olağanüstü dönemlerde dahi bu hakkın ihlal edilmesinin hiçbir gerekçesi olamayacağı ve her daim korunacağı teminat altına alınmıştır. Başta engelliler olmak üzere dezavantajlı kesimlere yapılmış böylesine büyük bir insanlık suçu, faşizim ürünü olan ayrımcı uygulamanın, Ülkemizce de kabul edilen BM Engelli Hakları Sözleşmesine de aykırılık teşkil ettiği ortadadır. 1950 yılından bu yana hak temelli mücadele yürüten Altınokta Körler Derneği olarak, bu ve benzeri insanlık suçu ayrımcı uygulamaları şiddetle kınadığımızın ve her daim karşısındayız” diye konuştu.