Efeler’de daha önceki yıllarda İstasyon meydanındaki Yörük Ali Efe heykelinden başlayıp Nazilli köprüsünde sona eren, halkın Yağcılar İçi veya Yağcılar Sokağı olarak adlandırdığı ve daha eski yıllardaysa Keçeciler Çarşısı olan bilinen ‘Efelerin Kalbi’ Tarihi Yağcılar İçi Çarşısı’nda Efeler Belediyesince yapılan yeni düzenleme bazı eleştirileri de beraberinde getirdi. Yağcılar İçi Çarşısında Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay’ın talimatıyla Mart ayında parke döşemesi, ışıklandırma ve bakım-onarım işlerini kapsayan çalışmalarından ardından hayata geçen yeni düzenlemeyi eleştiren Aydın Mimarlar Odası Başkanı Kazıcı, onarım, yenileme adı altında kentlerin tarihi kimliğinin öne çıkarılması yerine kaybedildiği pek çok örnekle karşılaşıldığını vurgulayarak yanlıştan dönülmesi gerektiğini belirtti.

“OY KAYGISIYLA MI YAPIYORUZ?”

Yeni düzenlemeyle ilgili fotoğrafları görünce üzüldüğünü söyleyen Başkan Kazıcı, “Kahveci Yaşar'dan, Yağcı Refik'ten, Keçeci Derviş Amca'dan geriye kalan Tarihi Yağcılar İçi Çarşısı'nı şu fotoğraflarla görünce çok üzüldüm. Maalesef o yıllarda yaşamadım, ancak tarihi kültürel atmosferin bizden ve gelecek nesilden gittikçe çalınıyor olması çok üzücü. Bu çarşıya giren kimse, tarihin içinde yürüdüğünü farketmiyor bile, zaten bu bilinçle yapılan kentsel müdahalelere pek alıştırılmadık toplum olarak ne yazık ki, o yüzden belki de 'yeni' cezbediyor bile vatandaşı. 'Onarım, yenileme' adı altında kentlerin tarihi kimliğinin öne çıkarılması yerine, kaybedildiği pek çok örnekle karşılaşıyoruz. Elbetteki onarım düşüncesi ve verilen emek oldukça değerli, ancak altına kalıcı biçimde ismimizi yazarak oy kaygısıyla mı yapıyoruz bunu, yoksa kentimize ve vatandaşımıza değer nitelikli bir hizmet arayışıyla mı? Bu soruyu bu örnek üzerinden değil, genelde ülkemizde çokça karşılaştığımız benzeri örnekler üzerinden soruyorum” dedi.

“TARİHİ KEMERALTI ÇARŞISI ÖRNEĞİNİ VERDİ”

“Ancak siyasetten genellikle midem bulandığından, bunun cevabını aramak yerine bilim ve teknikten bahsetmeyi yeğlerim” diyerek Aydınlatma Tekniği bilincinden bahseden Kazıcı, “Bilimsel altlıkla, teknolojik gelişmelerden faydalanır ve mimari ve tarihi değeri zedelememeyi amaç edinir. Bu alanda yüksek lisans ve doktora programları dahi bulunmaktadır. Gürültü, ses kirliliği gibi 'ışık kirliliği' de önemli bir tasarım problemidir. Burada sokak hayvanlarının dahi görüşü dikkate alınır. Tarihi Kemeraltı Çarşısı için yaptırılmış Aydınlatma Master Planı'nı incelerseniz, belki de Tarihi Yağcılar İçi Çarşımız için endişelerimi anlarsınız. Belki de güzel bir örnek olur, bu işin kapsamlı bir çalışma gerektirdiği farkedilerek bir yanlıştan dönülür” dedi.

“TASARIM KRİTERLERİ BELİRLENMELİDİR”

“Aydınlatmadaki hataların giderilmesi dışında nitelikli bir yenileme için daha başka ne yapılabileceğine dair görüşlerini de paylaşan Kazıcı, “Tarihi Yağcılar İçi Çarşısı, tarihi, kentsel ve mimari yönleriyle değerlendirilerek ve fiziksel, sosyal ve ekonomik boyutları ele alınarak raporlanmalı, bu rapor üzerinden tasarım kriterleri belirlenmelidir. Kent mobilyası ve bitkisel doku eksikliği giderilmelidir. Görme Engelli Yol İzleri oldukça önemli, maalesef yap-boza dönecek olsa da gerekli engelli yolları eklenmelidir. Ben özellikle bu tür kentsel değeri olan alanlarda yapılacak düzenlemelerin interdisipliner bir çalışmayla yapılması taraftarıyım. Üniversitelerin, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve hatta bölgedeki kullanıcıların bir araya gelerek ürettiği çözümler her zaman daha sürdürülebilir ve çağdaş sonuçlara götürür. Umarım Aydınımızda da bu anlayış zamanla yeşerir” diye konuştu.