Aydın'ın Nazilli ilçesinde, 27 Kasım 2013'te yaşanan olayda, Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü yüksek lisans öğrencisi Gamze Uslu ile 5 gün önce ziyaretine gelen nişanlısı Mersin Üniversitesi Silifke Uygulamalı Teknoloji ve İşletmecilik Yüksekokulu öğrencisi Baki Can Gölcü, Nazilli'deki bir otele yerleşti. Gece yarısı Uslu, 4'üncü kattaki odalarının balkonundan bir otomobilin üzerine düştü. Ağır yaralanan Uslu, kaldırıldığı Nazilli Devlet Hastanesi'nde öldü. Olay sırasında yanında bulunan nişanlısı Baki Can Gölcü, tutuksuz yargılandığı davada 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, önce ömür boyu hapis cezasına daha sonra iyi hal indirimi uygulanarak cezası temyiz yolu açık olmak üzere 25 yıla indirildi. Karar kesinleşene kadar ise sanığın tutuklanmasına gerek görülmedi. YARGITAY 3,5 YIL SONRA YEREL MAHKEMENİN KARARINI BOZDU Davayı temyiz eden ailenin avukatı, müşteki Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve sanık müdafinin temyiz itirazını değerlendiren Yargıtay 1. Ceza Mahkemesi’nde 7 Kasım 2019 tarihinde görülen davada 6248 sayılı kanunun 2/1-d ve 20/2. maddeleri uyarınca, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bu suçun zarar göreni olduğu, bu sıfatın gereği olarak CMK’nın 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmediği gerekçesiyle usulen bozdu. Yargıtay’ın bu kararının ardından Mahkeme 14 Nisan 2020 saat 09:45 tarihinde Nazilli Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülecek. Ancak davanın koronavirüs nedeniyle daha ileri bir tarihe erteleneceği tahmin ediliyor.

“25 YIL CEZA ALMIŞ BİRİ ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK GEZİYOR”

Mahkeme kararıyla 25 yıl hapis cezası alan sanığın elini kolunu sallayarak gezdiğini ifade ederek yaşananlara tepki gösteren Gamze Uslu’nun babası Sinan Uslu, yargının ağır işlediğini belirtti. Uslu; "Yargının ağır işlediğine inanıyorum. Tam 7 yıl oldu, 25 yıl ceza almış birinin elini kolunu sallayarak dışarıda gezmesini akıl sır erdiremiyorum. Sanığa verilen Cezada indirim yapılmaması gerekirdi 25 yıl ceza verdiler. Sadece yurt dışı yasağıyla tutuksuz Yargıtay kararı verdiler. Nasıl olduğunu hiç anlayabilmiş değiliz. İçinde cinayet olan bir davada sanığın tutuklanmamasını mahkemenin baştan savması diye düşünüyorum. Bize tebligat gönderiliyor, sanığa gönderiliyor da nasıl olur da bu davanın müştekisi olan aile çalışma ve sosyal hizmetler Bakanlığına tebligat gönderilmiyor, sırf bu nedenle de tebligat yapılmadığı için usulsüzlükten dava bozuldu. Anlamış değilim” ifadelerini kullandı.