Ekosistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği’nin (EKODOSD) düzenlediği doğa yürüyüşüne doğaseverler, Kurtuluş Savaşı sırasında, 16 Haziran 1919’da tarihe Malgaç Baskını olarak geçen ve düşmana ilk darbeyi vurarak, Aydın yöresinde düşman kuvvetlerinin ilerlemesini durduran Yörük Ali Efe’nin köyü olan Sultanhisar’a bağlı Kavaklı’dan başladı. Doğaseverler, tarihi Kavaklı köyünde bulunan Yörük Ali Efe’nin müze şekline dönüştürülmesi planlanan ancak bir tek fotoğrafının bile bulunmadığı boş evi dolaştı.

EFE’NİN YAŞAMI EVİNDE CANLANDIRILMALI


Rehber Yeşim Cinbaş’ın anlatımlarıyla, Yörük Ali Efe’nin hikayelerini dinleyen doğaseverler, daha sonra Büyükşehir belediyesi tarafından desteklenen köy pazarından üreticilere katkı yapmak için yerel ürünlerden satın aldı. ‘Öz Yörük Ali Efe’ kahvesinde doğaseverlerin sohbet ettiği, köylüler köy pazarına ilk yıllarda ziyaretçilerin çok geldiğini ancak son yıllarda bu sayının giderek düştüğünü, bu durumun üreticilerin moralini bozduğunu ve azaldıklarını söyledi. Köylüler, “Tarihi Kavaklı Köyüne ziyaretçilerin gelebilmesi için sadece pazar kurulması yetmiyor. Hangi kurum ilgilenecekse; bizce bir an önce Yörük Ali Efe’nin yaşadığı evin düzenlenmesi, yakın tarihin bu önemli olayının ve Efe’nin yaşamının canlandırılması ve ziyaretçilere uygun hale getirilmesi gerekmektedir” diyerek sitem etti.

VALİ KAVAS’A ÇAĞRI


Doğaseverler köylülere, “Dününü bilmeyenler bugünü yaşayamazlar; bugünü yaşayamayanlar yarınlarına sahip çıkamazlar” diyen, bu konuda duyarlılığını bildiğimiz Yörük Ali Efe’nin torunu eski Uşak Valisi Kayhan Kavas’ın da, bu evin düzenlemesi için gerekli çalışmaları başlatacağına inanıyoruz” diyerek Vali Kavas’a dedesinin evine sahip çıkması için çağrıda bulundu.

ROTAYA ALINDI


Kavaklı’nın ekoturizmine katkı yapmasını isteyen doğaseverler, Kavaklı’dan başlayan ve antik Nysa kentinde sonuçlanan ‘Tarihi Zeytin Ağaçları Rotası’ belirledi. Doğaseverler, asırlardır ayakta kalan, belki de Nysalıları bile gören, bazılarının 1000 yaşını aştığı tahmin edilen ölmez ağaç zeytinleri görmenin, dokunmanın mutluluğunu yaşarken, tarihe tanıklık eden bu doğal mirasların içinde yürürken, hem hayranlıkla izledi, hem de fotoğrafladı. Ayrıca, yürüyüş sırasında “Zeytin ve İnsan” konulu bir de fotoğraf yarışması düzenlendi.
Birçok yer karla boğuşurken, lalelerin çıktığı, baharın yaşandığı bir Ege havasındaki yürüyüşümüzü tamamlandı.