Nazilli’deki mevsimsel grip hastalıklarının artışını, nedenlerini ve korunma yollarını Nazilli İlçe Sağlık Müdürü Dr. Şule Akbaş değerlendirdi. Akbaş, “Nazilli’miz de grip vakaları Ekim ayından Ocak ayına kadar artış göstermekte, Mart ayında düşüşe geçmektedir” dedi.

RİSK GRUBUNA DİKKAT

İlçe Sağlık Müdürü Şule Akbaş ilk olarak Mevsimsel Grip’in tanımını yaparak açıklamalarına başladı. Akbaş, “Grip influenza virüsünün neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Tüm Kuzey yarım küre ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de olduğu gibi Nazillimiz de grip vakaları Ekim ayından Ocak ayına kadar artış göstermekte, Mart ayında düşüşe geçmektedir. Grip her yaşta görülebilmekte birlikte risk grubunda bulunan kişilerde daha ağır seyredebilmektedir. 65 yaş ve üzeri ve 2 yaş altı kişiler, şeker hastalığı dahil herhangi bir metabolik hastalığı olanlar, astım dahil kronik solunum yolu hastalığı olanlar, kronik böbrek hastalığı olanlar, kronik kalp ve damar sistemi hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler kronik kan hastalığı olanlar, kanser hastaları, immunsupresif ilaç kullananlar, HIV/AIDS hastaları), Huzurevi, bakımevi vb. ortamlarda yaşayanlar, aşırı kilolu olanlar ve gebeler grip hastalığı bakımından risk altında olan kişilerdir” dedi.

“İYİLEŞME SÜRECİ 1-2 HAFTA SÜREBİLİR”

Grip hastalığının belirtilerinden bahseden Dr. Akbaş, virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde ortaya çıktığını belirtti. Akbaş; “Ateş (koltuk altından ölçülen 38 °C ve üzeri), titreme, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklığı, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, şiddetli halsizlik, ishal, nadiren kusma gibi belirtilerden bir yada birkaçı aynı anda görülebilir. Ateş (38 °C ve üzeri ) yükselir ve titreme görülür, bunlara baş ve karın ağrısı eşlik etmektedir. Kuru bir öksürük görülür. Bunların dışında, eklem ve boğaz ağrıları, iştahsızlık, burun akıntısı, hapşırma, baş dönmesi de grip hastalığında görülebilir. Çocuklarda bu duruma kusma ve ishal eşlik edebilir, küçük çocuklarda dikkat edilmesi gereken ek belirti huzursuzluk, iştahsızlık ve uyku halidir. Belirtiler hastanın günlük işlerini etkileyecek düzeye ulaşabilir. Halsizlik grip geçtikten sonra bile bir kaç hafta devam edebilir. Şikâyetler genellikle 7 gün sürer, ilk 2-3 gün içerisinde şiddetlenir ve sonrasında düzelme başlar, ancak iyileşme süresi 1-2 haftaya kadar da uzayabilir.”

“GRİP 5’İNCİ VE 7’NCİ GÜNLERDE BULAŞICIDIR”

Hasta bireylerin öksürme, hapşırma ve konuşma esnasında yaydıkları damlacıkların, sağlıklı bireyler tarafından solunum yoluyla alınmasıyla hastalığın bulaştığını belirten Şule Akbaş, “Hasta kişinin öksürmesi ya da hapşırması sonucu etrafa influenza (grip) virüsü içeren milyonlarca damlacık dağılır. Bu damlacıkların enfekte bireylerin 1 veya 2 metre uzağına kadar yayılabildiği gösterilmiştir. Az da olsa, bu damlacıkların bulaştığı yüzey ve nesnelere temas edildikten sonra ellerin ağız, burun veya göze sürülmesi ile de bulaşabilmektedir. Tokalaşma, öpüşme, bir metreden fazla yaklaşarak konuşma önemli bulaş yollarıdır. Kapı kolu, masa, bardak, vb. yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı kalmaktadır. Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak hastalığın 5.-7. günlerine kadar bulaştırıcıdır” şeklinde konuştu.

C VİTAMİN, DİNLENME VE BOL SIVI

Gripten korunma yolları hakkında da bilgiler veren Nazilli İlçe Sağlık Müdürü Dr. Şule Akbaş, “Grip aşısı grip mevsimi boyunca Ekim-Mart ayları arasında yaptırılabilir. Gripten korunmanın en önemli yollarından biri de kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek ve ellerin bol su ve sabun ile yıkanmasıdır. Kalabalık ortamlarda uzun süre bulunmak grip bulaşmasında etkili olduğundan, gerekli olmadıkça bu gibi ortamlardan uzak durulması önerilmektedir. Hasta kişiler ile yakın temastan kaçınılmalıdır. Ağız, burun ve gözlere kirli eller ile temas edilmemelidir. Hastanın temas ettiği veya virüsün bulaşmış olabileceği sık kullanılan ve dokunulan yüzeyler sık sık temizlenmelidir. Bu yüzeylerin sık sık temizlenmesi ve ellerin sık sık yıkanması, bulaşma riskini de en aza indirecektir. Grip virüsünün yayılmasını önlemek için, yüzeylerin (masalar, kapı kolları, banyo yüzeyleri, mutfak tezgâhı, oyuncaklar, vb.) günlük temizlikte kullanılan deterjanlar ve çamaşır suyu ile temizlenmesi yeterlidir. Hastalara ait çarşaf, çamaşır, havlu ve kap kacağın ayrı olarak yıkanmasına gerek yoktur. Ancak hastaya ait eşyalar yıkanmadan başkası tarafından kullanılmamalıdır. Grip her yaşta görülebileceği gibi riskli grupta biraz ağır seyredebilir. Bu durumda hastalar istirahat etmeli, C vitamini içeren sebze ve meyvelerden tüketmeli ve bol bol sıvı almalıdır. Grip antibiyotiklerle tedavi edilmemektedir. Grip olmuş vatandaşlarımız hekim tarafından gerekli görüldüğü hallerde hekimin reçete ettiği şekilde ilaçlarını kullanmalı ve hastalığı olan kişiler öncelikle acil servislerine değil aile hekimlerine müracaat etmelidir” ifadelerine yer verildi.