Muğla'nın Köyceğiz ilçesinden 1,5 yıl önce tayinini Karacasu ilçe merkezine 17 kilometre uzaklıktaki birleştirilmiş sınıfta eğitim verilen Palamutçuk Okuluna isteyen Sevim Cengiz, hafta içi öğrencilerinin en iyi eğitimi alması için var gücüyle çalışırken hafta sonu da kırsal mahallede halka yardımcı oluyor. Sobalı sınıfta eğitim verilen okulun lojmanında kalan ve mesai dışındaki günlerini de şehre inmek yerine köyde geçiren, mahalle sakinleri ile zeytin hasadı yapan, yer ocağında ekmek-börek hamuru yoğuran Cengiz, “Ben hafta içi öğrencilerimle dersler yapıyorum. Hafta sonu da köylülerimizin mutlaka, işinde, aşında yanlarında olmaya çalışıyorum. Onların zeytin toplamasında ve diğer ürünlerinin hasadında yardımcı oluyorum. Ben onlardan bir şeyler öğreniyorum onlar da benden bir şeyler öğreniyor. Ben ilhamımı velilerimizden alıyorum. Böylelikle çocuklarıma daha iyi eğitim verebiliyorum” dedi. Bir hizmetlinin de görev yaptığı 11 öğrencili okuldan arta kalan zamanının tamamını köyde geçiren Cengiz, bu anlamda örnek teşkil ediyor.

MESLEKTE 45. YILI


2018-2019 eğitim öğretim yılında Palamutçuk İlköğretim Okuluna isteyerek gelen Cengiz, “Amacım idelim son yılımı böyle bir okulda tamamlamaktı. Lisede okurken köy öğretmeni olabilmek için liseden öğretmen okuluna geçiş yaptım. Notlarım da yüksekti. İdealim hep köy öğretmeni olmaktı. Liseyi bitirince öğretmen enstitüsüne gitmeyi düşünüyordum. O yıllarda ortaokul ve lise hep şehirlerde oluyordu. Ben idealim köy öğretmenliği olduğu için liseyi bitirince şehirde öğretmenlik yapmamak için liseyi bıraktım öğretmen okuluna geçtim. Sırf köy öğretmeni olabilmek için bunu yaptım. Muğla Kız Öğretmen Okulu ve Aydın Ortaklar Öğretmen Okulu 1974 mezunuyum. Uzun yıllar köylerde çalıştım. İlk görev yerim Afyon’da bir ortaokuldu. Orada İngilizce ve Matematik derslerine giriyordum. Sonra Bodrum’da ve Muğla Köyceğiz’de görev yaptım. Meslekte 45. yılım. Köyceğiz merkezde 20 yıl merkezde çalıştım. Orada emekli olabilirdim. Ama ben buraya gelmek istedim. Mesleğimi çok seviyorum” dedi.

KÖYLÜLERLE ZEYTİN TOPLUYOR


Dedesi Razi Yılmaz’ın da eğitim seferberliği yıllarında 70 yaşında öğretmen olduğunu ifade eden Cengiz, “Önce müderrismiş. Atatürk onu öğretmenliğe davet ediyor ve Çöğmen’de köyüne okul yaptırıp 70 yaşında öğretmenliğe başlıyor” dedi. Köyde lojmanda kaldığını söyleyen Cengiz, “Zeytin hasadı zamanında zeytin hasadı yapan köylülerle hasat yapıyorum. Ağaca çıkmayı da çok sevdiğim için her konuda yardım ediyorum. Nasıl sohbetlerine, sofralarına oturabiliyorsam işlerinde de yardımcı oluyorum. Ben bu işi yapmaktan zevk alıyorum. İş yapana yardım et derler atalarımız. Ben şehre gidince değil hep köyde kalınca mutlu oluyorum” şeklinde konuştu.

“ÖYLE BİR OKUYORLAR Kİ TİYATROCULARA TAŞ ÇIKARTIYORLAR”


Birleştirilmiş sınıf olsa da öğrencilerini aynı anda idare ederek sanki tek sınıfmış gibi hiçbirini boş bırakmadan döngü şeklinde eğitimleri sürdürdüğünü ifade eden Sevim Cengiz, “Meslek hayatımın son aylarını yaşamaktayım. En memnun kaldığım, beni çok duygulandıran öğrenci topluluğunu burada buldum. Bir Türkçe metnini dramatize edin diyorum. Öyle bir okuyorlar ki tiyatrocular gibi tonlama yaparak, tüylerim ürperiyor. Allah’ım nasıl olur diyorum. Matematikten sayma yapacağız diyorum. Hemen öğrenip yapıp geliyorlar. Kendileri de şaşırıyorlar. Ben köylerde durmayıp şehirlere giden öğretmenlere şaşırıyorum. Ben çok tutumluyumdur. Ben trilyoner de olsam çalıştığım okula öze arabamla gelmem. Ya bütün öğretmenleri toplar gelirim ya da dolmuşla. Köyceğiz'de bisikletle gidip geliyordum okula. Bilim adamları kaldırımda yatan zihinsel engelli ya da fiziksel engelli bireylerden ilham alırmış fikirlerini filizlendirmek için. Ben de velilerimden alırım. Hep onları işin içine dahil ederim” dedi.

“EMEKLİ OLUNCA GÖREV YAPTIĞIM KÖYLERİ DOLAŞACAĞIM”


Görev yaptığı bütün köylerde emekli olduktan sonra halkın kendi köylerine yerleşmesini istediği Cengiz, “Ben hafta içi öğrencilerimle dersler yapıyorum. Hafta sonu da köylülerimizin mutlaka, işinde, aşında yanlarında olmaya çalışıyorum. Onların zeytin toplamasında ve diğer ürünlerinin hasadında yardımcı oluyorum. Ben onlardan onlar benden bir şeyler öğreniyor. Bu şekilde bilgi akışı sağlanıyor. Ekmek yaparken, börek, katmer yaparken hep birlikteyiz. Emekli olunca ‘sen gitme burada kal’ diyorlar. Her çalıştığım köye bu şekilde söz verdim. Bütün köylerimi dolaşacağım” ifadelerini kullandı.
Mahalle sakinlerinden Ayten Akar da “Öğretmenimizden çok memnunuz. Okul dışında da köyümüzde olması fark meydana getiriyor. Köyde bir öğretmen olması çok güzel. Biz de ondan çok şey öğreniyoruz” dedi.