Aydın’a bir dizi ziyaretler için gelen Özel, CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu makamında ziyaret etti. Ziyarette Özel’e CHP İl Başkanı Ali Çankır eşlik etti. Başkan Çerçioğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek Aydın’ı daha iyi noktalara getirmek için çalıştığını belirtti.
Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’nin örnek belediyelerinden biri olduğunu, Başkan Çerçioğlu’nun da örnek gösterdikleri belediye başkanı olduğunu dile getiren Özel, “Genel Başkanımız ile belediye başkanımız yakın çalışıyorlar. Çünkü Özlem Çerçioğlu başkanlığındaki Aydın Büyükşehir belediyesi bizim Türkiye’deki model belediyemiz. Hem kadınların siyasete katılımı açısından iyi bir örnek. Kadınların CHP’de siyaset yapmaya davet eden ve burada kadınların başarılı olabileceğini gösteren bir örnek. Hem de temiz ve halkçı belediyecilik acısından bizim örnek gösterdiğimiz belediye başkanlarımızdan birisi. Eşgüdüm toplantılarında Sayın Genel başkanımızla bir araya geliyorlar. Aldıkları yerden getirdikleri yer ve ilerledikleri yol açısından kendilerini tebrik ediyorum. Örgütümüzle belediye başkanları arasında örnek gösterilebilecek bir uyum gösteriliyor bu dönem Aydın’da. Bu durum bizleri memnun etmektedir” dedi.

SİYASİ HAZIMSIZLIK


Türkiye’nin gündeminde büyükşehir belediyelerinin yetkileriyle ilgili bir çalışma olduğunu ifade eden Özel, AK Parti’nin kendi çıkardığı yasayı eleştirdiğini dile getirdi. İstanbul ve Ankara seçimlerinin kaybedilmesinin ardından AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Kanununda değişikliği gündeme getirmesinin CHP’li belediye başkanlarına mani olmak amacı taşıdığını vurgulayan Özel, şunları söyledi: “ 30 Büyükşehir’e çıkılan dönemde CHP’nin uyarıları ve eleştirileri vardı. O dönemde bu kanunla bir para basamazsınız bir de adam asamazsınız, her yetkiniz olacak, her şey çok güzel olacak diyen Adalet ve Kalkınma Partililer şimdi kanunlarıyla çelişen ve onu şikayet eden bir noktadalar. Elbette biz de Büyükşehir Belediye Kanunu’nda aksayan noktalarla ilgili şikayetlerimizi dile getirdik. Bu konuda bir düzenleme yapılmalıdır ancak bunu fırsata çevirip İstanbul, Ankara ve birçok büyükşehir belediyesini kaybedene kadar akıllarına gelmeyecek şekilde büyükşehir belediyelerinin yetkilerini ilçe belediyelerine devredilmesi. Örneğin İstanbul Büyükşehir belediyesinde yaşandığı gibi bazı taşınmazların Büyükşehir’den alınıp ilçe belediyelerine devredilmesi, sorun çözmek değil. 31 Mart’taki seçmen kararıyla hesaplaşma, ona direnmek, seçmenin burayı CHP yönetsin dediği bir yeri CHP’li belediyenin elinden alıp AK Partili ilçe belediyelerini vermek, Belediye Kanunu’nda beklenen düzenlemeden çok bir hazımsızlık, Milli İradeye saygısızlık noktasında tecelli ediyor.”

SEÇMENİN İRADESİNE DİRENİYORLAR


Özel, “Meclis’e gelecek kanunda Büyükşehir Belediye Meclislerinin ve Büyükşehir Belediyesi’nin yetkilerini azaltıp CHP’nin elini kolunu bağlayıp başarısız olmalarını temin için bir çaba olursa buna ciddi demokratik refleks ve direnç gösteririz. Yapılması gereken belediyelerin hangi partilerde olduğuna göre bakmak değil, tüm büyükşehir belediye başkanlıklarında ve ilçe belediyelerinden aksayan yönlerle ilgili bilgileri toplamak, partilerle istişare etmek ve belediyenin kimde olduğunu görmeden en doğru kararı vermektir. Aksi takdirde AK Parti’nin atmış olduğu adımları 31 Mart ve 23 Haziran’daki seçmen iradesine direnme, milli iradeye saygısızlık olarak değerlendiririz. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığımız muhataplarına CHP’nin bu konudaki kapsamlı dosyalarını sundular. O herkese rehber olabilecek bir çalışmadır ve ona siyaset üstü yaklaşılması gerekmektedir” diyerek kanun değişikliğine karşı olduklarını ifade etti.

BAHÇELİ’Yİ TÜRK MİLLETİNİN HAKEMLİĞİNE ŞİKAYET EDİYORUZ


MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirisiyle ilgili de konuşan Özel, “MHP Genel Başkanı bir gazeteye verdiği röportajı dikkatle takip ediyoruz. Özellikle CHP, Sayın Bahçeli’nin sağlık durumuyla ilgili ilk başlarda gelen endişe verici haberlerle birlikte genel başkanımız düzeyinde hassasiyetini bildirmiş ve Genel Başkan düzeyinde geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Sayın Bahçeli’nin sağlık durumuyla yakından ilgilendik. O günden bu yana Sayın Bahçeli’nin hastalığıyla ilgili dikkatli bir dil kullanmaya, kendisini rahatsız edecek, polemiğe yol açacak söylemlerden uzak durduk. Ancak Bahçeli, grup toplantısı yapmadığı bu süreçte kendi adına yapılan bazı açıklamalarda olduğu gibi gazetedeki röportajında da kendisine karşı gösterilen özenli dile son derece saldırgan, saygısız, eleştiri dilini aşan ve Genel Başkanımıza hakaret eden cümleleri kullanmayı tercih etmiştir. Bunu Türk milletinin hakemliğine şikayet ediyoruz. Bu dil siyaset dili değil. Siyasi rakibiyle mücadeleyi siyaset içinde yapamayıp, ona Milli Güvenlik sorunu diyerek hakaretler yağdırmak doğru değil. Milli güvenlik sorunu MGK’nın konusudur. Orada askerler vardır, sivil siyasette yenemediğin rakibini askerlerin bulunduğu bir kuruma şikayet eden bir noktaya getirmek Sayın Bahçeli ve uzun bir siyasi geleneğin içinde olan MHP’ye yakışmaz. Hak ettiği dozda dilde cevap vermek bizim seçmenimize yakışmaz” diye konuştu.

EYT’LİLERİN HAKKINI ALMAYA İHTİYACI VAR


Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) için verdikleri sözün sonuna kadar arkasında olduklarının altını çizen Özel, şunları söyledi: “Sayın Bahçeli’nin EYT ile ilgili açıklamalarını da üzülerek takip ettik. Bahçeli, EYT’de sorun olduğunu görüyor ama buna paranın yeterli olmadığını söylüyor. Bunun için de sınır dışı operasyonu ve terörü bahane ediyor. Bu doğru bir yaklaşım değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yıllardır bu terör örgütüyle mücadele ediyor. Güçlü bir devletiz. Bir terör örgütünün varlığı, emekliliğini çoktan hak etmiş bir kişilerin emekliliğe erişimlerine ve çocuklarının nafakasına engel olamaz. Bir yandan iş bulamayan, bir yandan da emekli maaşına kavuşamayan, zor durumda kalan bir kitleden bahsediyoruz. Bahçeli’ye şunu hatırlatıyoruz. 24 Haziran seçimlerinden önce PKK terörü yok muydu? Suriye’deki tehditler yok muydu? EYT’lileri emekli edeceğiz dediğinizde ve bir kadın milletvekiliniz bununla ilgili kanun teklifi verdiğinde bu sorunlar Türkiye’de yok muydu? Seçmenden oy isterken parayı EYT’ye harcayacağız, oy aldığınızda veya desteklediklerinizi iktidara taşıyarak, onların desteğiyle birileri iktidara tutunuyor, gün gelince para emeklilik için yok bunu terör için harcayacağız deniliyor. Bu durum terörle mücadeledeki hassasiyetimizi ve milli duyarlılığımızı istismardan başka bir şey değildir. EYT’lilerin hakkını almaya ihtiyacı var. Bizim sözümüz söz. Sözümüzü Meclis’te takip etmeye devam edeceğiz. MHP’nin söz verip tutmamasını, AK Partililerin her şeye para bulup bir tek buna para bulamamasını en ağır şekilde cezalandırılacaklar.”

KAMPANYA BAŞLATIP TANK PALET FABRİKASINI KAPTIRMAZDIK


Özel, tank palet fabrikasıyla ilgili gündemdeki tartışmalarla ilgili olarak da şu açıklamayı yaptı: “Genel Başkanımız uzun süredir tank palet fabrikasıyla ilgili gerçekleri dile getiriyor. Karşıda suçüstü durumu ve trajikomiklik var. 20 milyar lira değer biçilen tank palet fabrikasını bedelsiz karşılıksız Katarlılara veren bir zihniyet. Kendisine uçan saray bağışlayan Katarlılara, milli kuruluşumuzu bedelsiz veren bir zihniyetten bahsediyoruz. Soruyoruz nasıl ihalesiz verdiniz? Özelleştirme yok dediniz altınızda imzanız var. 50 milyon lira yatırım yapacaklarmış. Desinler 50 milyon lirayı siz bulun CHP kampanya açar, tank fabrikası Katar’a gitmesin der bunları olmasın der Türk milleti bu parayı bulur. Genel Başkanımız bunun dünyanın neresinde olursa olsun böyle bir durumun vatan hainliği olacağını söylemişti. Bugüne kadar bunları söylüyorum dava açmıyorsun demişti. Şimdi dava açılmıştır Genel başkanımızın meydan okuyarak açılmıştır. Kendi hakimlerini oraya atamazlarsa bağımsız yargı önünde hesaplaşma zamanı gelmiştir. Hadi bakalım, Recep Tayyip Erdoğan, Türk milleti önünde karar verecek olan o yargının önünde niçin Katarlara ve bir şirkete bu fabrikayı 25 yıllığına verdiğini anlat bakalım. Biz bunun doğru olmadığını anlatacağız. Siz de bunu savunun bakalım. Ancak yandaşlaşmış ve Sarayın kararlarını tebliğ etmek üzere görevlendirilmiş yargıçlar görevlendiriyorlar.”

KONGRELERDE HERKES ADAY OLABİLİR


CHP’deki kongre sürecine de değinen Özel, herkesin kongrede aday olabileceğini ifade ederek, “CHP asla dayatma içinde olmaz. Herkes aday olabilir. Fakat Genel Başkanımızın temennisi özellikle belediyelerimizle, ilçe yönetimlerimizin uyumlu olduğu ve CHP’nin ivmesinin yukarıya gittiği yerlerde bir kucaklaşma şölen şeklinde kucaklaşma mümkün olursa bundan memnuniyet duyacağını ifade etmiştir. Kimsenin seçme ve seçilme hakkına müdahale etmemiz söz konusu olamaz. CHP’nin lideri ve kadrolarının böyle bir beyanı olmamıştır olmaz” dedi.

SİVİL DARBEYE TEVESSÜL EDENLER DEMOKRASİ TOKADINI YERLER


Özel, kamu bankaları tarafından CHP’li belediyeleri kredi verilmemesiyle ilgili soruya da, “AK Parti tüm Türkiye’de ve İstanbul seçimlerinde gösterdiği tavra direniyor. Oy kendine verilince milli irade, kendisine verilmeyince kirli irade olarak tanımlamaktadır. Oylar mundar oldu diyerek İstanbul’un seçimini aşalayanlar bu tavrıyla farkın 13 binden 806 bine çıkmasıyla görmüşlerdir. Ama halen akıllanmadılar. Bazı kamu bankalarının CHP’li belediyelere kredi kullandırmamayla ilgili talimatlandırılmaları ne demokrasiye ne de halkı cezalandırmak yönünden yakışmamaktadır. Bu hazımsızlıktır. Bunu yapmaları, İstanbul’daki insanların daha kötü hizmet almalarına sebebiyet olur. Ekrem İmamoğlu’nun elini kolunu bağlarsınız ama günü geldiğinde seçmen günü geldiğinde İmamoğlu’na hakkını teslim eder size de haddinizi bildirir. Belediyeler kendi kaynaklarını bulsun diyen Cumhurbaşkanı belediyeler kendindeyken aklına gelmezken şimdi demesi şunu gösterir; Yerel yönetimler genel yönetimlerin evladıdır. Evlatlar arasında ayrım yapılmaz. Yerel yönetimler arasında birine öz evlat, birine üvey evlat muamelesi yapılıyorsa o ana babanın vicdanı tartışılır. Türk milleti bu eşitsizliği görür.Bir belediye CHP’li diye kredi verdirmemek veya genel bütçeden gerekli desteği vermemek seçmenin tercihlerine itiraz ve sivil darbedir. Yerel sivil darbeye tevessül edenler seçmenden bir demokrasi tokadı daha yerler” diyerek yanıt verdi.