Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan Selinay Batur’un 10 yıl önce Erdem isimli çocuğu dünyaya geldi. Doğduğunda diz kapaklarının ters olduğu, göğüs kafesinde büyümeme ve iç organlarında büyüme tespit edilen Erdem’in yürümesi için doktorlar umut vermedi. Yürüyemez denilen Erdem için umudunu kaybetmeyen annesi Selinay Batur adeta seferber oldu. Çocuğunun tüm ihtiyaçlarıyla ilgilenen anne Selinay Batur, tedavi süreçlerini aksatmayarak Erdem’in yürüyeceği günlerin hayalini kurdu.

“KENDİMLE GURUR DUYUYORUM”

Bu dönemde üç kez ameliyat geçiren Erdem’in diz kapaklarının düzelmesinin ardından fizik tedavi süreci başladı. Fizik tedavisini sürdüren Erdem, ilkokula başladı. Tekerlekli sandalye ile gittiği okulunda Öğretmeni Şaban Özdemir ve arkadaşlarının büyük desteğiyle eğitimini başarıyla tamamladı. Gazipaşa Ortaokulu’nda 5’inci sınıf öğrencisi olan Erdem, üç gün önce adeta bir mucizeyi gerçekleştirdi. Doktorların yürüyemez dediği Erdem, gösterdiği büyük azim ve inançla hayatında ilk kez yürüdü. İlk adımını 10 yaşında atan Erdem, insan isterse her işi başarır sözünün bir örneği oldu. Yürüdüğü için çok mutlu olduğunu kaydeden Erdem, “Çocukluğumdan bu yana yürüyeceğim günlerin hayalini kurdum. Bu hayalimi gerçekleştirmek için kendime inandım. Asla pes etmedim. Gösterdiğim azim sonucunda 10 yaşımda, yürüme hayalimi gerçekleştirdim. Çok mutluyum, kendimle gurur duyuyorum. Şimdi artık koşmak, futbol ve basketbol oynamak ve dans etmek istiyorum. Bu hayallerimi de gerçekleştireceğime inanıyorum. Bu süreçte bana destek olan canım anneme, öğretmenim Şaban Özdemir ve öğrenci arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“ANNE BEN YÜRÜYECEĞİM”

Engelli vatandaşlara da seslenen minik Erdem, “Engeli abilerimiz, ablalarımız ve kardeşlerimiz, hayata küsmeyin. Yaşama olan sevinçlerinizi kaybetmeyin. Hayaller kurup bu hayaller için mücadele edin. Azim ve inancını kaybetmeyen her insan, tüm zorlukların üstesinden başarıyla gelir” şeklinde konuştu. Erdem’in çok güçlü bir çocuk olduğunu kaydeden annesi Selinay Batur ise, “Tedavisi döneminde doktorlar aparat yardımıyla bile yürümesinin çok zor olduğunu söylediler. Ben ve çocuğum Erdem ise umutsuzluğa kapılmadık. Erdem her zaman bana ‘anne ben yürüyeceğim’ dedi. Ben de, kendisi gibi yürüyeceğine sonuna kadar inanıyordum. Yürümesi ve mutlu olması için elimden gelen tüm desteği sağladım. Dualarımız kabul oldu. Erdem artık aparat yardımıyla yürüyor. Fizik tedavi süreci devam edecek. Erdem’in koşmak, futbol oynamak ve dans etmek gibi hayalleri var. Bu hayallerine de ulaşacağına gönülden inanıyorum. Engelli çocuğa sahip aileler asla çocuklarını evlere hapsetmesinler. Çocuklarına her zaman destek olsunlar. Çocuklarımızın ailelerinden alacakları bu desteklerle güzel işler başarmaları daha kolay olur” dedi.

“TEK MESELE UMUDUNU KAYBETMEMEK”

Sevgi ve sabrın üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey olmadığını kaydeden Erdem’in ilkokul öğretmeni Şaban Özdemir, “Meslekte 32’inci yılımı geride bıraktım. Birçok özellikte öğrencilerim oldu. Ama böyle bir olayla ilk kez karşılaştım. Erdem’i yürürken gördüğümde şoke oldum, inanamadım. Gösterdiği azim ve inançtan dolayı kendisiyle gurur duyuyorum. Tek meselenin umudunu kaybetmemek, hayattan kopmamak, sevmek ve sevdiğini belli etmek olduğunu düşüyorum. Bu düşüncelerle hareket eden bir birey, hayatta hep mutlu olur” diye konuştu.