Yaptığı açıklamada hayvanların insanlar ve doğanın ekosistemi açısından önemine değinen Gülaştı, yaban ve şehir hayatının bir parçası olan hayvanların yaşam haklarının insanoğlu tarafından korunması gerektiğinin altını çizdi.
Küçük yaşlardan itibaren çocuklara hayvan sevgisinin aşılanması gerektiğine dikkat çeken Gülaştı, “Küçük yaşlardan itibaren çocuklarımıza hayvan sevgisi aşılanmalı ve onların canına da hürmet gösterilmesi gerektiği anlatılmalıdır. Bu bizim kültürel kodlarımızda zaten var olan bir bilinç düzeyidir. Merhameti olmayana merhamet olunmaz düsturunca günlük hayatımızda elsiz dilsiz yardımımıza muhtaç olan hayvan dostlarımıza daha fazla yer açmalı, onların hayatına da merhamet ve şefkat eliyle dokunmalıyız” dedi.

HAYVANLARA MERHAMET HZ. PEYGAMBER’DEN MİRAS


Şehir hayatındaki sokak hayvanlarının bu yaşama adapte olmakta zorlandığını belirten Gülaştı, “Bu sebeple şehirdeki hayvanların daha rahat ortamlarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için belediyelerin bütçe ayırarak onların barınma ihtiyaçlarını düzgün yaşam alanları, barınaklar kurarak her türlü yaşamsal ihtiyaçlarını gidermeleri gerekmektedir. Hiçbir hayvan yardıma ihtiyacı varken kendi kaderine terk edilmemeli, her türlü ihtiyacı giderilmelidir. Bu konuda hizmet veren STK'lar her zaman desteklenmeli ve çalışmaları takdir edilmelidir. Yeryüzünde ayak bastığımız her coğrafyada bizim kadar hayvanların da rahat bir hayat sürdürmeleri en tabii haklarıdır. Unutulmamalıdır ki, hayvan hakları denildiğinde bizim toplumumuz için, yeni oluşmuş bir bilinç değil, kedisi kucağında uyuduğu için hareket etmeyen Hz. Peygamber'den miras kalan bir merhamet düzeyi akla gelmelidir” diye konuştu.