Karacasu’nun tanınmasının önemli unsurunun Afrodisias olduğunu söyleyen Küpelioğlu, “Olmadığını düşünün, seramik ocakları ve yüzde 70’i yok olmuş Osmanlı kasabası kalıyor geriye. Başka bir turizm kaynağımız yok. Afrodisias tanınırlılığımıza ivme kazandıran en önemli değerimiz. Ben festivalin yapılmasından yanayım. Ama festivallerin organizasyonu belediyeye aittir. Sivil toplum destek verir. Dedebağ Hayrı zaten belediye olmadan da yapılan bir etkinlikti. Sonra 30 yıldır da Karacasu Festivali önce elma adıyla, ardından Afrodisas adıyla buraya dahil oldu. 32 yıldır yapılan Karacasu Festivali'ne gelenler yüzde 80 her yıl aynı kişiler. 20 bin kişi falan deniyor ama bu biraz abartı. Dedebağ’a gelen en fazla 6 bin kişi. Burada biz bize yoğruluyoruz” dedi.

ÖRNEK FESTİVALLER


15 yıl önce festivaller için getirdiği öneriyi yineleyen Küpelioğlu, “Şirince ve Karadeniz Ereğli festivallerini örnek almalarını söyledim. Şirince’de ilçedeki yoğunluktan dolayı girişte jandarma yolu kesmişti, Şirince’ye girişler durmuştu. Öyle bir festival düşünün ki öyle yoğunluk olsun ki Karacasu’ya da girişler durdurulacak noktaya gelsin. Festivallerin siyaseten yararı belediyeleredir. Karacasu kazanacak ama siyasi parti gözetmeksizin kazanan belediye olacak. Şu durumda Karacasu Belediyesinin Ekim’deki festival için 130 bine yakın destek koyması gerekiyor. Ortada kalacaksak başlamayalım elbette ama ben yapılmasında yanayım” değerlendirmesinde bulundu.