Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Teşkilatı öncülüğünde Nazilli Belediye Meydanı’nda jeotermal santral ihalelerini protesto etmek üzere basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına Aydın Çevre Platformu ve Çine Yaşam Platformu da destek verdi. Etkinlikte ilk konuşmayı Nazilli’ye bağlı Samailli Mahallesi’nde çiftçilik yapan Ali Balcı yaptı. Nazilli’de kanser vakalarının arttığına dikkat çeken Balcı, “Bu santrallerin amacı enerji üretmek mi yoksa insanları hasta etmek mi? Biz çiftçilerin ürettiğimiz ürünler hem insanları hem de hayvanları zehirliyor. İncir ve zeytin gibi bölgesel ürünlerimizin rekoltesinde düşüş var. Biz çiftçiler olarak jeotermal santrallerin ya iyi denetlenmesini ya da durdurulmasını istiyoruz. Nazilli halkını bilinçlendirmek için hep beraber tüm gücümüzle mücadele etmeliyiz” dedi.

“NAZİLLİ’NİN OCAĞINA İNCİR DİKECEKLER”

Açıklamada daha sonra CHP Nazili İlçe Örgütü Yönetim Kurulu Üyesi Halil Şakar konuşma yaptı. Aydın Valiliği tarafından il genelinde 64 sondaj ihalesi yapılacağının açıklandığını hatırlatan Şakar ihalelerin Ağustos ayı başında yapılacağını belirterek “İl genelinde toplam 156 bin 824 hektar, Nazilli’de ise 28 bin 900 hektarı alan ihaleye çıkarılacak. Bu şirketlerin Nazilli’nin tarım toprağını ve suyunu gaspedecek. Aydın’da bulunan 29 santral ve binin üzerinde kuyu var ve hiçbiri yasalara uygun çalışmıyor. Akışkanları su kaynaklarına, gazları havaya salıyorlar. Tarımsal ürünleri tüketen insanların sağlığı bozuluyor. Büyük Menderes nehri Türkiye’nin en kirli 3. Nehri haline geldi. JES’lerin bıraktığı atıklar radon ve toryum içerdiği için radyoaktif kirlilik yaratıyor. Bu santraller Nazilli’nin ekmeği elinden alınacak” diye konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi Nazilli İlçe Başkanı Doğukan Kurnaz ise şirketler çeplerini dolduracak diye insanların sağlığı ile oynamak, toprakların verimini düşürmenin mantıklı olmadığını söyledi.

“İHALELERİ İPTAL EDİN”

Ayçep Başkanı Mehmet Vergili ise 2007’de çıkan Jeotermal Yasası’nda sonra 50 firmaya Aydın’ın yüzde 85’inin verildiğini belirterek “Halka kimse bir şey sormadı. Bu yasaya göre santraller yaşam alanlarından, tarım arazilerinden uzak olmak zorundaydı. Akışkanlarını doğaya bırakması yasaktı. Ama yasaları dinleyen olmadı. Yeniköy’de bu akışkanlar yüzünden kargıların bile kuruduğunu gördük. Bu jeotermal akışkan insan sağlığına ne yapar düşünün. Bu bölge daha fazla jeotermali kaldırmaz. Yetkililere sesleniyoruz ,bu 60 saha ihalesini iptal edin” diye konuştu.

“DOĞA TALANINA 'DUR' DİYELİM”

Kzılcaköy’den Şennur Efe ise bir yıl önce jeotermal şirketlerin Kızılcaköy’e geldiğini dile getirerek “Biz tüm köylüler olarak köy meydanında çadır kurduk ve direnişimize başladık. Biz bu şirketleri köyümüze sokmamak için geniş çapta direndik. Topraklarımızı bunlara yedirmeyeceğiz. Yunan’ın işgal edemediği Aydın’ı şirketlere peşkeş çektirmeyeceğiz. Nazilli’ye sesleniyorum, hepimiz birlik olalım” dedi. Yılmazköy’den Şermin Çetin ise Nazilli halkına “Umutsuzluğa kapılmayın” diye seslenerek “Şirketler yasa dinlemiyor ama biz açtığımız tüm davaları yasalar sayesinde kazandık. Zeytin yasası var. Jeotermal Yasası’na göre de santraller yaşam alanlarının içinde olamaz. Bütün Aydın’a sesleniyorum, doğa talanına dur diyelim” ifadelerini kullandı.