Peninsula Tour Genel Müdürü Fahrettin Çiçek, Kuşadası’nda 7-8 noktada seracılıkta kullanılmak üzere arama yapılacağının bilgisini aldıklarını ancak ilçeye bir tane bile jeotermal enerji santrali ( JES) kurulmaması gerektiğini söyledi.

“TURİZM POTANSİYELİ BIRAKILARAK JEOTERMALE YÖNELMEK YANLIŞ”


Aynı zamanda CHP Kuşadası Belediye Meclis Üyesi olan Çiçek, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'na da karşı açıklamaları olduğunu ifade ederek, "JES yatırımları fikrine olumlu yaklaşım sergilemek mümkün değildir. Hele hele turizm bölgelerinde böyle bir fikrin varlığını duymak dahi, bir turizmci olarak uykularımı kaçırıyor. Yanı başımızda, Aydın’da ve Büyük Menderes Deltası’nda hali hazırda kurulu olan JES’lerin bölgede yaşayan insanımızın hayatında, bölge ikliminde ve çevre üzerinde yarattığı olumsuz etkiler ile ilgili bölge halkından yükselen şikayetler ortadadır. Konunun uzmanı değilim ancak bir vatandaş olarak yakından takip etmeye gayret ettiğim kadarı ile maalesef bilimin bu şikayetlere ve artan kaygılara verdiği rasyonel bir cevabın olmadığını da görüyorum. Doğal yaşam, iklim, insan sağlığı JES’ten öncesi ve sonrası sıkı tartışmaların ve sonucu belli olmayan araştırmaların konusu olmaya devam ederken, gerçekte neler olabileceğini sadece ve sadece yaşayıp görme riski ile tespit etmeye çalıştığımız gerçeği gözardı edilmemelidir.
Bütün bunlar olurken; Kuşadası gibi ülkemizin önemli bir turizm merkezinin turizm potansiyelini bir kenara bırakıp jeotermal potansiyeline yönelmek hiç bir ekonomik gerekçe ile açıklanamaz" dedi.

“TURİZM SEKTÖRÜ AÇISINDAN BÜYÜK RİSK TAŞIR”


Ne kadar önlem alınırsa alınsın, yer altındaki jeotermal kaynağın yer üstüne çıkarılması, işlenmesi ve tekrar yer altına enjekte edilmesi sürecinde bölgenin uğrayacağı değişimin turizm sektörü açısından büyük risk yaratacağını söyleyen Çiçek, "Bölgemiz termal kaynaklarının tedavi ve sağlık kürü kapsamında ve en önemlisi de elimizde kalan sınırlı sayıda tesis kurulabilecek arazinin de turizm sektörünü destekleyecek ve turizm çeşitliliği yaratacak bir şekilde değerlendirilmesinin bölge turizmine ve dolayısı ile bölge ve ülke ekonomisine daha çok katkı sağlayacağı kanaatindeyim. Kısa ve net olarak şunu söyleyebilirim, bölgemiz tercihini turizmden yana yapmıştır. Bu gerçeği riske atacak her türlü girişime karşı çıkmanın bir vatandaşlık görevi olması bir yana ortada insan ve çevre gibi iki ana hususu gözardı etmek çocuklarımızı ve torunlarımızı bir başka ifade ile her şeyimizi toptan riske etmektir. Gerekçesi ne olursa olsun, bu riski almamalıyız" diyerek Kuşadası'nın turizmde var olmasının önemine değindi.