Ziyarete, Didim Ticaret Odası Başkanı Hilmi Erbaş, Başkan Yardımcısı Hikmet Atilla, Yönetim Kurulu Üyeleri Figen Cevrem Gürsoy, İsmet Kartal ve Burhan Teke katıldı. Ticaret Odası yönetimini sırası ile CHP İlçe Başkanı Nurettin Koçak ve yönetimi, İYİ Parti İlçe Başkanı Ekrem Nuri Büyükpoyraz ve yönetimi, MHP İlçe Başkanı Fikret Alkaya ve yönetimi, HDP İlçe Başkan Vekili Hamdullah Kürkut, il yönetiminden Özlem Tunç ve ilçe yönetimi misafir etti.

ZİYARETLER SÜRECEK

Didim Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Erbaş, süreç hakkında parlamentoda gurubu bulunan siyasi partilerin yönetimlerini bilgilendirmek amacıyla ziyareti gerçekleştirdiklerini belirtti. Akabinde il başkanları ile de görüşeceklerini söyleyen Erbaş, “İl başkanlarını da ziyaret ettikten sonra Sayın Valimiz ve Sayın Vekillerimizi ziyaret edeceğiz” dedi. Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün konu hakkında Tarım ve Orman Bakanına verdiği soru önergesini duyduğunu ve çok memnun olduğunu belirten Erbaş, “Sayın vekilimizi aradım, teşekkür ettim ve bilgilendirme yaptım, odamıza davet ettim. Mevcut balık çiftliklerinin çevreye verdiği zarar hakkında hazırlayacağımız rapordan bahsettim. Raporumuz hazır olur olmaz bunu kendisiyle paylaşmamızı istedi” diye konuştu.

"ALINMIŞ BİR KARAR YOK"

Erbaş, DTO'nun bu güne kadar bu olayın gerçekleşmemesi noktasında yaptığı girişimleri anlattı. Konu hakkında daha önce platform toplantısında da bilgilendirmeler yaptıklarını belirten Erbaş, Didim Platformu'nda yer alan kurumlardan hepsinin çevreye zarar verecek bu işi istemediğini vurguladı. Erbaş, “Bu yatırımı isteyen Tarım ve Orman Bakanlığı bir süreç yürütüyor, bu uzunca zamandır devam eden bir çalışma. Bizim yönetime gelmemizden de eski bir konu, 2018’de gerçekleşen toplantılarda bu işi istemediğimizi ifade ettik. İlçede kimsenin buna taraftar olmayacağını söyledik, onay vermedik. Hatta daire başkanına, 'Biz ilgili tarafları toplayalım, siz gelin anlatın” dedik. Alınmış bir karar yok” ifadelerini kullandı.

“MEVCUT ÇİFTLİKLER DE TAŞINMALI”

Tartışmanın bağlamından koptuğunu belirten Erbaş, “Konu siyasi bir tartışmaya döndü, biz bu noktaya gelinceye kadar açıklama yapmak istemedik. Fakat sosyal medya aracılığı ile yapılan bu tartışmaları kurumlarımız önemseyince açıklama yapma gereği duyduk” şeklinde konuştu. Ticaret Odası olarak akademik çalışmaya olur verdiklerini belirten Erbaş, platform bileşenlerinin akademik çalışma hakkında endişelerini ifade ettiğini, onlara da tüm kurumlar olur demeden bu işin içinde olmayacaklarını ifade ettiklerini söyledi. Olmayacak bir konuda çıkan tartışmalardan bir hayır çıkartmak adına bakanlığın mevcut balık çiftliklerinin bulunduğu alanda kapasite artırmaması ve var olanların başka bir noktaya taşınması için girişimlerde bulunacaklarını söyleyen Erbaş, bu amaçla denizde ve sahillerdeki kirlenmenin raporlanması için akademisyenlere çalışma yaptıracaklarını belirtti. Milletvekilleri ve karar alıcı kurumlarla yapacakları temaslarda siyasi partilerin desteğini istedi. Denizde kapasitenin artmaması durumunda bu sorunun çözüleceğini belirten Erbaş, “Mevcut çiftliklerin de ruhsat süreleri dolduğunda ya da mümkünse hemen buradan taşınmasını talep edelim” dedi.

"SAĞDUYUYA İHTİYACIMIZ VAR"

Sürecin daha sağlıklı bir zeminde konuşulmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Erbaş, “Bağıra çağıra değil derdimizi anlata anlata bir süreç yürütmeliyiz. Ortak akılla hareket etme noktasında sağduyuya ihtiyacımız var. Doğru bir dille, doğru üslupla karar alıcılara ulaşmamız lazım. Mevzuat buradayken biz buna müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu. Mevcut balık çiftliklerinin zaten kirletici unsurlar olduğunu belirterek, “Buradan da yük gelmesin. Kapasite artırılmadığı gibi alınan ÇED’lerde verilen kapasite sınırlarına uyuluyor mu daha sıkı denetlensin” ifadelerini kullandı. Parça parça ÇED yapılarak kanunun çevresinden dolaşıldığını, toplam balık üretim kapasitesinin değerlendirilmesi gerektiğini aktardı.

“BŞB MECLİSİNE GETİRMEDEN YAPAMAZLAR”

Konu hakkında önemli bir hususa da dikkat çeken Erbaş, bahse konu arazide planlama yetkisinin de Büyükşehir Belediyesinde olduğunu vurguladı. Bu alanın 1/25 binlik planlarda “Doğal Karakteri Korunacak Alan” olarak planlandığını belirterek, “Bu da bu duruma engel olacaktır. Bunu yapmak isterlerse Büyükşehir Belediyesinin ve Büyükşehir Meclisinin önüne getirmeden yapamazlar” şeklinde konuştu.

“DİDİM SİYASET ÜSTÜDÜR”

CHP İlçe Başkanı Nurettin Koçak, yapılan bu çalışmada henüz bir karar yokken kamuoyunun harekete geçmesinin faydalı olacağına inandıklarını vurguladı. İlçe Belediyesinin ve Ticaret Odasının buna engel olmasının önemli olduğunu belirtti. “Didim’in faydasına olan bir konuda kimse ön plana çıkmaya çalışmadan ve siyaset gütmeden hepimiz önde olmalıyız. Biz de konuyu Cumhuriyet Halk Partisi olarak Aydın Vekilimiz Süleyman Bülbül ile Meclise taşıdık. İlçedeki tüm STK’ların ve siyasi partilerin böyle bir konuda hep beraber hareket edeceğini biliyoruz, bundan önce de birlikte hareket ettiğimiz konularda başarılı olduk, Didim siyaset üstüdür” dedi.

"TEYAKKUZDA OLMALIYIZ"

İYİ Parti İlçe Başkanı Ekrem Nuri Büyükpoyraz, şunları kaydetti: “Odanın hassasiyetini ve yaptığı açıklamaları takip ediyoruz, görüşlerinize katılıyoruz, İYİ parti olarak aynı görüşteyiz. Mevzuattan doğan yetki ile Oda olmadan bu işin yapılamayacağı da bizi rahatlatıyor. Ama sanki yarın olacakmış gibi de teyakkuzda olmalıyız. Zira Hükümetin adımlarını kestirmek imkansız. Belediyenin yapacağı komisyon çalışmalarını da önemsiyoruz, sizin olaya hakimiyetiniz ve karşı duruşunuz ile Belediye Başkanımızın hassasiyeti Didim için bir şans. STK’lar ile yürüteceğiniz her faaliyette İYİ Parti olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız.”

"GEREKİRSE ANKARA'YA GİDİLİR"

MHP İlçe Başkanı Fikret Alkaya, konu hakkında görevlendirdikleri Yönetim Kurulu üyelerinin araştırma yaptığını belirtti. “Didim’in menfaatini ön plana çıkaracak bir karar verilecek” dedi. Didim için tüm siyasi partiler ile bir araya gelip açıklama yapabileceklerini belirtti. Gerekirse Ankara’ya birlikte gidilebileceğini, vekiller ile görüşülebileceğini söyledi. HDP İlçe Yönetimi, siyasi düşünce gütmeden herkesin üstüne düşeni yapacağını vurgulayarak, toplumsal sorunlar etrafında bir araya gelindiğinde kendilerinin halkın tarafında olacağını belirtti. Bahse konu arazi için de Didimliler olarak bir proje üretilmesi önerisi getirildi.