Nazilli’de incir üreten ve ihraç eden firmaları ziyaret eden AK Parti Aydın Milletvekili Abdurrahman Öz, partisinin Nazilli İlçe Başkanı Ramazan Satılmış ile birlikte yapılan çalışmaları yerinde inceleyerek 2017-2018 yılı incir hasat dönemi ile birlikte jeotermal kaynaklar hakkında değerlendirmede bulundu. Milletvekili Öz, Nazilli’de bir incir işletmesi ziyaretinde yaptığı açıklamada Nazilli bölgesinde yaklaşık 30 bin kişinin kuru incir üretiminde çalıştığını söyledi. Milletvekili Öz, "Bölgemizde yaklaşık 170 tane kuru incir paketleme tesisimiz var ve bu tesislerimizde yaklaşık 20 bine yakın hemşehrimiz yıl boyunca çalışıyor. Önceden kuru incir 1-2 ay işlenen bir ürünken işletmelerimizin ihracata yönelik çalışmaları sayesinde artık işletmelerde yıl boyu çalışılıyor. Bu durum Nazilli ve Aydın ekonomimize katkı ciddi katkı sağlıyor. Bu sene beklediğimiz kuru incir rekoltesi yaklaşık 70 -80 bin civarında. İnşallah 11 Ekim tarihinde de İzmir’den ilk ihracat gemimiz çıkacak" diyerek incir fiyatlarından üreticinin memnun olduğunu kaydetti.

"JEOTEMALİ KÖTÜLEMEK İSTERKEN İNCİRİMİZİN MARKA DEĞERİNİ DÜŞÜRMEYİN'

Bazı kesimlerin jeotermal enerjiye karşı başlattıkları eylem ve açıklamalarda jeotermali kötülerken dünyada lider olan Aydın incirinin marka değerini kötülediklerini ifade eden Öz, incir konusunda Aydın kamuoyunu hassasiyete davet etti. Milletvekili Öz, konuyla ilgili açıklamasında "Aydınımız gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü olarak Heredot’un tanımladığı bir bölge. Yerin altında jeotermalimiz var, yerin üstünde güneş enerjimiz ve rüzgar enerjimiz var. Ve yeryüzünde 42 çeşit meyvenin ve sebzenin yetiştiği tarımsal çeşitliğin bol olduğu bir bölgeden bahsediyorum. Son zamanlarda maalesef bu jeotermalle incirimizi aynı anda anıp güya ‘jeotermali kötüleyeceğim’ derken Aydın incirimizin marka değerini düşürücü beyanlarda bulunuyorlar. Bu konuda hassas olmalıyız" dedi.

"DENGEYİ İYİ KURMAK VE HASSAS OLMAK GEREKİR"

"Jeotermalin zararının olup olmadığını araştırmak devletimizin, milletimizin ve hükümetimizin görevidir ama jeotermali çıkarmak da aynı zamanda bir vatansever olarak bizlerin bir görevidir" diyen Öz, "Jeotermalin tarıma bir zararının olup olmadığını da araştırmak yine bizlerin görevidir. Biz de bu çerçevede AK Parti Milletvekilleri olarak mecliste bir araştırma önergesi vermiş durumdayız. Yine Tarım Bakanlığımız buna ilişkin bir çalışma yapıyor. Ama yine buradan tekrar ifade edeyim; jeotermal gereklidir, zorunludur. Tarıma bir zararının olup olmadığının da devletimizin yetkili organlarınca araştırılması yapılmaktadır. Enerji, ihtiyacımız da tarım da hayatımız için vazgeçilmezimiz. Biz ikisi arasında dengeyi kurarak bu denge çerçevesinde hem jeotermalden vazgeçmeyeceğiz hem de tarımsal politikamıza devam edeceğiz" ifadelerini kaydetti.

"MAĞDURİYETLER JEOTERMALE BAĞLANMAMALIDIR"

Nazilli Ziraat Odası Başkanı Necdet İzgü ise son yıllarda çiftçinin mağduriyetinin sadece jeotermale bağlanmaması gerektiğini, kuraklık etkisinin dikkate alınması gerektiğini ifade ederek, "Bazı çiftçilerimiz bu kuraklık ve lokal yağmurlardan gelen zararları jeotermale bağlıyorlar. Ama üniversitelerin yaptığı araştırmaların kesin sonuçları gelmeden bunları jeotermale bağlamak mümkün değil. Çünkü bariz şekilde gördüğümüz küresel ısınmanın vermiş olduğu kuraklıklar ve sıcaklardan dolayı kalite ve rekolte kayıpları da yaşıyoruz. Bu jeotermal işletmeleri genellikle yönetmeliklere uygun çalışırsa, çıkardıkları atık maddeleri tekrar re enjekte edip doğaya salmazlarsa ben bu jeotermalin o kadar zararlı olacağını tahmin etmiyorum. Ama bunlar kanun dışı yönetmelik dışı hareket eder de bu çıkarmış oldukları atıkları doğaya salarlarsa muhakkak zararı olacaktır. Bunun yetkili birimlerce çok iyi denetlenmesi ve kontrol edilmesi gerektiğine inanıyorum. Elektrik ithal eden bir ülkeyiz. Elektriğe hakikaten ihtiyacımız var. Bu jeotermalleri en uygun şekilde değerlendirmemiz ve çevreye de zararını etkisini asgariye, yani sıfıra indirmeye çalışmamız lazım" dedi.