Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Aydın 1. sıra Milletvekili Adayı olan iki çocuk annesi Deniz Depboylu, 24 Haziran seçimlerinde Cumhur İttifakı’na vatandaşların desteğini almak için dişini tırnağına takarak çalışıyor. ‘Aydın’ın kızı’ olarak başta kadınlar olmak üzere vatandaşların bağrına bastığı Depboylu, Efeler ilçesi Ayakkabıcılar Çarşısı'nda esnaf ve vatandaşları ziyaret ederek seçim çalışmalarını sürdürürken, Ses Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu.

KAZIM YÖRÜKÇE:

Aydın’da ilk kez MHP’den seçilmiş bir kadın milletvekili olarak kadınların siyasete olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

DENİZ DEPBOYLU:

Milli değerlerine bağlı; vatan, bayrak, Atatürk sevgisiyle yetiştirildiğim milliyetçi bir aileden geliyorum. Milli Eğitim Bakanlığı'nda 20 yıl görev yaptım. 2011'de görevimden istifa ederek aldığım aile danışmanlığı ve terapistlik eğitimleri doğrultusunda Nazilli'de özel Aile Danışma Merkezi açarak çalışırken MHP'ye üye oldum. 7 Haziran milletvekilliği seçimlerinde Liderimiz Devlet Bahçeli bana bu görevi vererek onurlandırdı. Ben davamız için, vatanım, milletim için çalışmak için bu yola çıktım. Kadın siyasetçilerin halk içinde görüntüsü farklı. Kadın siyasetçiler halkla daha iç içe olup vatandaşlara moral veriyor. Kadınlarımızın daha fazla siyasete girmesi lazım. 24 Haziran’da tek seçilebilir konumda olan kadın milletvekili adayıyım. Bu dönemde mecliste kadınların gür sesi olacağım.”

K.Y:

Seçim çalışmalarınız kapsamında her gün pek çok yerleşim birini ziyaret ediyorsunuz. Bu anlamda vatandaşların Cumhur İttifakı ve partinize olan ilgisi nasıl?

D.D:

Seçim çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Sahada Cumhur İttifakı ve partimizin hedeflerini anlatmak üzere aktif bir seçim propagandası yürütüyoruz. Çarşıda, pazarda, caddelerde, evlerde ve köylerde ziyaret ettiğimiz, karşılaştığımız hemşerilerimizin büyük bir çoğunluğu bizleri ilgiyle dinleyip samimiyet ve teveccühle karşılıyor. Liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin, özellikle 15 Temmuz ve sonrasındaki ilkeli ve kararlı duruşundan çok etkilendiklerini, kendisini artık çok daha iyi anlayabildiklerini ifade ediyor, kendisinden saygıyla, övgüyle bahsediyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi'nin Vatanın bölünmezliği, Türk Milletinin bakasının teminatı olduğunu ifade ediyorlar. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Biz ilk seçimde Cumhurbaşkanlığı seçiminin tamamlanacağına, Cumhur İttifakı'nın ve özellikle partimizin güçlü bir şekilde sandıkta karşılık bulacağına inanıyoruz”

K.Y:

24 Haziran seçimleri öncesinde CHP ile HDP arasındaki yakınlaşmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

D.D:

El Bab ve Afrin harekatları başladığında da 'Oralarda ne işimiz var?' diyorlardı. Şimdi de Kandil’e girmemizle ilgili değişik açılardan eleştiriler öne sürüyorlar. CHP, 'Mali ve idari özerklik getireceğim' dediği seçim beyannameleriyle, Selahattin Demirtaş’a özgürlük naraları atan cumhurbaşkanı adaylarıyla, o da yetmedi Afrin kahramanı komutanımızın rütbelerini sökmekle tehdit ederken söyledikleri eleştirilerle ne kadar ciddiye alınır, orası yüce milletimizin takdirindedir. Zaten CHP-HDP mecliste kol kola gidiyordu. Bugün bakıyoruz HDP’nin ne kadar isteği ve söylemi varsa CHP’nin dilinde, Meral Akşener’in dilinde. Saadet Partisi'nin de orada olmakla niyeti nedir bilemiyoruz ama bizim çok iyi bildiğimiz bir şey var. Üçlü ittifak gibi görünen o çatının arka perdesinde HDP ve PKK'nın sözcüleri var”

K.Y:

MHP’nin içerisinde kopmuş ülkücülere bir çağrınız var mı? D.D: " Küskün ülkücülere olan çağrımızı, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli 26 Mayıs'taki beyannamemiz ve aday tanıtımımızda açıkladı. Bizim kapımız açık. Samimi olan 'pişmanız' diyen, 'hata yaptık' diyenler her zaman geri dönebilirler. Biz onların samimi olduğuna kanaat getirdiğimizde onlarla yolumuza devam edeceğiz." K.Y: Aydın’ın sorunlarının çözülmesi noktasında ne gibi proje ve çalışmalar ortaya koyacaksanız?

D.D:

Aydın’ımızı milletvekili olarak temsil etme hakkını aldığım ve şeref duyarak çalıştığım 26. Yasama Dönemi boyunca ilimizde yaşanan tüm sorunları gündeme getirdim, önergeler verdim. Bunlar içinde henüz çözüme ulaşmamış çok fazla sorun var. Bunların başında JES’lerin yarattığı sorunlar ve verdiği rahatsızlık var. Menderes Nehri'nin kirliliği ile ilgili ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Tarım ve hayvancılık ile ilgili çiftçilerimizin, üreticilerimizin yaşadığı sorunların da ayrıntılı ele alınması lazım. Turizm şehriyiz bu sektör de sıkıntı içinde. Aydın’da bilhassa sağlık turizminin gelişmesi önemlidir, değerlendirilmelidir. Tüm bu sorunların çözülmesi, havamızın, suyumuzun, toprağımızın ve bölgemize has ürünlerin korunması, desteklenmesi için projelerimiz var. İkinci bir üniversitenin kurulması, tarihi ve kültürel dokumuzun korunması ve tanıtımı, çevreyle dost ve bilhassa tarım ürünlerimizin değerlendirildiği sanayinin geliştirilmesi ve yatırımların teşvik edilmesi, yaptığımız planlar arasında. Aydın’ımızı tarım, turizm, üretim, ticaret ve bilimin merkezi haline getirmeyi görev olarak kabul ediyoruz.

K.Y:

Kadın siyasetçi olmanın zorlukları neler, ailenize yeterince zaman ayırabiliyor musunuz?

D.D:

Eşim siyasette en büyük destekçim. Davaya olan sadakati, engin bilgi ve tecrübesiyle yoluma her zaman ışık tuttu. Onun varlığı benim en büyük gücüm. Yorulduğumda, üzüldüğümde, ümidimin kırıldığı anlarda ve her başarıda benim yanımda oldu. Kağan isimli bir oğlum, Elif adında da bir kızım var. Siyasete aktif olarak katıldığım ilk zamanlarda, kısa bir süre tereddüt yaşasalar da; ilerleyen zamanda babalarından sonra benim en büyük destekçim oldular. Davamız, vatanımız, milletimiz, Türklüğün bekası için çaba sarf etmem, katkı sunmam onları çok mutlu ediyor.