Muğla bölgesinde yaşanan son depremlerin tanımlanmamış faylardan kaynaklandığını dikkat çeken Hasan Kuru, birinci derece deprem bölgesinde yer alan Aydın’da benzer bir durumun yaşanmayacağını kimsenin garanti edemeyeceğini belirtti. Mühendislik disiplininin girdiği yerde doğa olaylarının afete dönüşmeyeceğini ifade eden Kuru, “Yeter ki inşaatlar sırasında yetkin kişiler etkin denetimler yapabilsin” dedi.

120 YILDIR YIKICI DEPREM MEYDANA GELEMDİ


 17 Ağustos’un yıl dönümünde Aydın’ın doğa olaylarına hazır olup olmadığını sorgulayan Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın Temsilcisi Hasan Kuru, Ege bölgemizde son aylarda Çanakkale, Manisa, İzmir ve Gökova  Körfezinde meydana gelen depremler dikkate alındığında, Aydın’da yaklaşık 120 yıldır yıkıcı bir deprem meydana gelmediğini hatırlattı. Özellikle horst graben sisteminde bulunan Aydın havzası yerleşim yerlerinin genellikle uygun olmayan, yeraltısuyu seviyesi yüksek alüvyon sahalarda yapılaşmanın yoğunlaşması ve uygun olmayan alanlarda yapılaşmanın artması ciddi endişe kaynağı olduğunu ifade eden Kuru, “deprem dışında, mevcut afet risklerine heyelan, taşkın ve sel gibi riskler de eklendiğinde Aydın genelinde zemin kaynaklı sorunların ne kadar önem arz ettiği dikkatle izlenip sorgulanmalıdır” dedi.

‘GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIP HER ŞEYE HAZIRLIKLI OLMALIYIZ’


Aydın’ın etrafının hareket halinde olduğunu kaydeden Hasan Kuru, “kontrol edilebilir zemin etütleri, gerektiği yerde iyileşitirme projeleri tabi kontrol edilebilir, bunlar uygulanırsa sağlıklı bir yapılaşmaya gideriz. Aksi takdirde sıkıntı yaşarız. Sıkça faylanmanın olduğu bir bölgede, yer altı suyu seviyesinin yüksek olduğu bir bölgede zeminlerin kötü olduğu bir bölgede yaşıyoruz. O yüzden teknik olarak elimizden gelen her şeyi hemen yapmamız lazım. Çünkü İzmir’de, Manisa’da, Muğla’da, Kuşadası’nda neredeyse Aydın’ın etrafı ciddi anlamda hareket halinde. Hatta daha ilginci son depremler tanımlanmış fayların üstünde değil. Yani tanımlanmamış, yada ölü olarak tabir edilen faylarda meydana geliyor. Yarın öbürgün Aydın’da benzer şeylerin olmayacağını kimse garanti veremez. Kesinlikle bizim gerekli tedbirleri alıp her şeye hazırlıklı olmamız lazım” ifadelerini kullandı.

‘DENETİM KONUSUNDA PROSEDÜR ÇOK UYGUN DEĞİL’


Yerel idarelerin ve yapı denetim firmalarının teknik personellere sahip olmaması veyahut yeter sayıda istihdam etmemeleri, İlgili idarelerin devlet idareleri  ve ilgili meslek odaları arasında  3U 1D kuralını uygulayabilmeleri adına işleyişi kontrol edecek ve koordinasyonu sağlayacak yönetmeliklerin olmaması birinci derecede afet bölgesi sınırlarında bulunan Aydın dahilinde gelecekte ciddi sıkıntılar oluşturabileceğini dikkat çeken Kuru,  “Aydın ili dahilindeki belediyeler ve yapı denetim kuruluşları bünyesinde teknik personel eksikliğinin zorunluluğa bağlanarak giderilmesi gerekmektedir. Uygun olmayan alanlarda yapılaşmaya izin vermemek eğer bu mümkün değilse mevcut yönetmeliklerin eksikliklerinin de giderilmesi suretiyle bu alanların yapılaşmaya uygun hale getirilmesi önerilmektedir. Denetim konusunda prosedürde çok uygun değil, devletimizin bu konudaki yönetmelikleri de zorlayıcı değil. Maalesef zemin etüdünden sonraki denetim mekanizması yeterli anlamda işlemiyor. Aydın ili genelinde fay hatları tespiti yapılıp bu hat üzerine kesinlikle yapılaşma izni verilmemelidir. Mülki ve yerel idarelerin, ilgili meslek odalarıyla uyum ve eşgüdüm sağlamaları dahilinde milletimizin bağrından çıkan ve ülkemizin her kurum ve kademeleri tarafından yetiştirilmiş biz mühendis ve mimarlar her türlü afeti önlemek adına teknik tecrübe ve bilgi birikimini milletimize hizmet etmeye hazır olduğumuzu gururla ifade ederiz.”

‘SIKINTILI SAHALARDA İNŞAAT FAALİYETLERİ SÜRÜYOR’


 “1999 yılındaki depremin ardından bina güvenliği konusunda belli bir noktaya gelindi. Sağlıklı inşaatlar yapılıyor. Fakat ilimizde sıkıntılı sahalarda inşat faaliyetleri devam ediyor. Zemin olarak Aydın çok parlak durumda değil. Yeni yapılaşmalar özellikle kötü zeminin olduğu alana doğru gidiyor. Bu noktada etkin kontrol gerekiyor. Bunun için belediyelerimizde yeterli ve yetkin personelin olması gerekiyor. Bu inşaatlarda zeminden itibaren finaline kadar kontrol şartların uyarak yapılması gerekiyor. Bunların dışında mevcut fay hatlarının tespiti, bunların imar paftalarına işenmesi ve bu fay hatlarının üzerlerine inşaat yapılmaması, belli planlar dahilinde yapılaşmaya gidilmesi gibi çalışmalar yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.