Kuyucak Obam Restoran’da gerçekleştirilen kahvaltı programına, Türk Eğitim-Sen Kuyucak Temsilcisi Süleyman Sarıca, Kadın Kolları Temsilcisi Özlem Altıparmakoğlu ve kadın üyeler katıldı. Bir araya gelen üyeler, sohbet ederek sendika ve öğretmenler adına neler yapılabileceğini görüştü.

“BİZİM ARKAMIZDA İKTİDAR GÜCÜ YOK”

Öğretmen maaşlarına yapılan yüzde 3,5 miktarındaki zammın kabul edilmesini eleştiren Sendika Temsilcisi Süleyman Sarıca, “Malum sendika, geçen ay yapılan toplu görüşmelerde yüzde 3,5 zammı kabul etti. Bu kabul edilecek bir zam değildi. Keşke hakem heyetine gidilseydi de, bir sendika böyle kötü sıfatı üzerine almamış olsaydı. Bunu başka bir sendika imzalamış olsa, insan içine çıkamazdı. Bunlar artık kaşarlanmış ki hala köylere kasabalara gidip kendilerini iyi göstermeye çalışıyorlar. Kimse de onlara ‘Gözünüzün üstünde kaşınız var’ diyemiyor, malum sebeplerden ötürü. Malum sen’in arkasında iktidar olduğu için yoğun bir üye sayısına kavuştular. Zaten idareci odalarında arkadaşlarımızı zorla üye yapıyorlar ama bizim arkamızda iktidar gücü yok. Biz tamamen kendi inancımızla, kamu çalışanlarının fezlekesi olma sıfatıyla bu görevi yürütmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

“KADIN ÜYELERİMİZ DAHA CESUR”

Muhalif sendikaların mobinge maruz kaldığı için üyelerinin eksildiğinden yakınan Sarıca, “16 senedir muhalif bir sendika olarak hala varlığımızı sürdürüyoruz ve 450 bin üyemizle Türkiye’de 2. sıradayız. Kuyucak’ta rahmetli Ali Kenar zamanında 100’ün üzerinde olan üye sayımız 82’ye düştü. 82 üyemizden 30’u da kadınlardan oluşuyor. Ali Kenar’a baktığımızda, o tek başına bir ordu gibi çalışıyordu. Biz onun yaptıklarının yanına dahi yaklaşamıyoruz. Bu konuda özeleştiri getirebiliyorum. Türk Eğitim-Sen’li olmaktan ziyade, Türk Eğitim-Sen’li kalmak önemli. Çünkü bu zamanda çalışanlar üzerinde çok büyük baskı var. İdareciler mobing uygulayarak kişileri sendikalarından caydırmaya çalışıyorlar. İnsanlar korkuyor. Olağanüstü halin de etkisiyle çekilen arkadaşlarımız oluyor. Bir korku iklimi var ama kadınlar bu konuda daha cesur. Erkek üyelerimiz daha tırsak diye düşünüyorum. Sizleri tebrik ediyorum, Türk Eğitim-Sen’li olduğunuz ve Türk Eğitim Sen’de kaldığınız için” ifadelerini kullandı.

“ONLARIN HEPSİ KAĞITTAN ÜYE”

Sarıca, Türk Eğitim-Sen’li olmanın ayrıcalık olduğunun altını çizerek, “Yarın olası bir iktidar değişikliğinde malum sendikanın üye sayısının toz buhar olacağını biliyorum. Çünkü onların hepsi kağıttan üye. Hiçbirisi yüreğini, cesaretini ortaya koyamıyor. Hepsi de kendi içlerinde farklı düşüncelere sahipler. Kendi içlerindekilere ‘İsrailoğlu’ diye bahsedenler var. Çünkü orası bir sendika değil, ortak menfaat alanı. Biz her şeyden önce milletimizi, bayrağımızı, dinimizi, dilimizi ve Mustafa Kemal Atatürk’ü seviyoruz. Bu yönüyle bizim bağlı olduğumuz ortak payda çok geniş. Biz bütün olarak toplumu kucaklayan bir hareketiz. Türk Eğitim-Sen sadece bir sendika değil, aynı zamanda bir dünya görüşünü temsil ediyor. Hepinizi bu dünya görüşüne sahip olduğunuz için yürekten kutluyorum” dedi.

YARDIM PROJELERİNDEN BAHSETTİ

Kadın Kolları Temsilcisi Özlem Altıparmakoğlu da sık sık kadın üyelerle bir araya gelmek istediklerini ama kadınların ev, çocuk, tarla, bahçe işleri nedeniyle çok fırsat bulamadığını söyledi. Altıparmakoğlu, herkesin müsait olduğu anlarda çeşitli doğa ve kaplıca gezileri düzenlemek istediklerini de sözlerine ekledi. 
  Uygulanması planlanan en önemli projenin de ihtiyaç sahipleri ve engelliler adına yardım projesi olduğunu belirten Altıparmakoğlu, şunları kaydetti: “Sendika üyelerimiz olarak, okullarımızda ve ilçemizde bir araştırmaya giriştik. Engelli kardeşlerimiz, çocuklarımız başta olmak üzere ihtiyaç sahipleri belirlenecek ve sendika olarak onların hayatını kolaylaştırmak için yardım edeceğiz. Yürüyemeyen birine tekerlekli sandalye bağışlanabilir, soğukla baş etmeye çalışan öğrencilere bot ve mont alınabilir. Hızlıca bir kişi belirleme uyguladıktan sonra yardıma girişebiliriz."