Aydın Barosu Yönetim Kurulu adına yazılı açıklamada bulunan Bozkurt, Avukatlık Yasası'nın 95. maddesinin yüklediği görev ve demokratik hukuk devletine olan inançları gereğince açıklama yapma gereği duyduklarını dile getirdi. Bozkurt, Anayasanın 6’ncı maddesinin ilk cümlesinin "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir", son cümlesinin ise "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz" şeklinde olduğunu hatırlattı. Bozkurt, yine 2972 Sayılı Yasa'nın "Belediye başkanlıklarına seçilenlerin tespiti" başlıklı 22. maddesinin son cümlesinde de, "Büyükşehir belediye başkanı seçimlerine ilişkin ilçe birleştirme tutanakları ilçelerden il seçim kuruluna gönderilir. İl seçim kurulu tarafından bu tutanaklar birleştirilerek en çok oy alan aday, büyükşehir belediye başkanlığına seçilmiş olur" şeklinde ibare bulunduğuna dikkat çekti.  

"MİLLİ İRADEYE SAYGI DUYMAK ZORUNLULUKTUR" 

Oy sayımına, sandık sonuçlarına karşı itiraz ve şikayet hakları, kullanılmasının şartlarına ve uygulanacak usullere dair hususların kanunla belirlendiğinin, seçim kurulları ile YSK'nın görev ve yetkileri, görev ve yetkilerinin kapsamı, sınırlarının, Anayasa ve yasalarla düzenlenerek çerçevesi çizilmiş, koruma altına alınmış olduğunun altını çizen Bozkurt, “Bağımsız ve tarafsız yargı, hukuk devletinin de, demokrasinin de temelidir. Seçim sonuçlarının açıklanmasının üzerinden 10 gün geçmesine rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilen aday koltuğuna oturamamış, görevine başlayamamıştır. Milli iradeye ve sandıktan çıkan sonuçlara saygı duymak, hepimiz için, herkes için bir zorunluluktur ve demokrasinin de en temel gereğidir. Birleştirme tutanağına göre, bir tane bile fazla oy almış bulunan aday yasaya göre Belediye Başkanı olarak seçilmiştir. Gereği Anayasamızın 79. maddesi uyarınca Seçim Kurulu tarafından artık yerine getirilmeli, milletimiz iradesinin tecellisini görme hakkına eriştirilerek, oluşturulan gerginlik ve kutuplaşmadan kurtarılıp huzura kavuşturulmalıdır” dedi.