Aydın’ın Efeler ilçesinde ailesinin dördüncü evladı olarak dünyaya gelen Hayrettin Dincil, 6 yaşındayken babasını kaybetti. Babasının ölümünün ardından çocuk yaşlarda çalışmak zorunda kalan Dincil, bir lokantada bulaşıkçılık yaparak aile ekonomisine katkı sağladı. Yaklaşık 4 yıl bulaşıkçılıktan yaptıktan sonra 6 yıl boyunca garson olarak çalışan Dincil, askerlik görevinin ardından bir süre şoför, bekçilik ve tarlada dayıbaşı olarak ekmeğini kazandı. Çocukluk yıllarından itibaren yiyecek sektöründe kendi işinin patronu olma hayalleri kuran Dincil’in hayatı, eşi Nevin Dincil'le tanışmasıyla değişti.

HAYRİ USTA’ MARKASI

Eşi Navin Dincil’in babasının, Aydın’ın meşhur lokantacısı Ziya Usta olduğunu kaydeden Dincil, “Kayınbabamın yanında 6 ay garsonluk yaptıktan sonra kendi isteğimle ayrıldım. Ziya Usta Yemek Fabrikası'nı, 2001 yılındaki krizden dolayı kapatmak zorunda kaldım. Kayınpederimin yanında 8 yıl çalıştım ve 2011 yılında ‘Hayri Usta’ adıyla lokanta açarak hayallerime kavuştum. İlk dönemde 7 personelle çalışırken, şu an 16 personelle müşterilerimize hizmet veriyoruz. İlk süreçte 8 çeşit yemek çıkarken, şu anda günlük 20 çeşit yemek çıkartıyoruz. Benim bu başarım bulaşıkçılık yaptığım dönemde kurduğum hayallerim sayesinde oldu. Mesleğin mutfağından gelmem de, benim en büyük avantajım diyebilirim. Çünkü bu süreçte insan psikolojisi ile müşterisi psikolojinin farklı olduğunu ve paranın nasıl kazanabileceğini öğrendim. ‘Hayri Usta’ markasıyla açtığımız lokantamızda çıkan yuvarlama, şevketi bostan, arapsaçı gibi lezzetlerimizi tatmak için İzmir, Muğla ve Denizli’den özel müşterilerimiz geliyor” diye konuştu.

“MESLEKİ BİRİKİM İSTİYOR”

Yiyecek sektöründe başarılı olmanın yolunun, kendine özgü bir yemek kültürü oluşturmaktan geçtiğini ifade eden evli ve iki çocuk babası Dincil, şunları kaydetti: “Bu sektörde özenmeyeceksin. Kendi yemek kültürünü oluşturacaksın. Bu sektör mesleki birikim istiyor. Mesleki birikim olmadan başarılı olmak çok zor. Yiyecek sektöründe zirvede yer almak, işin mutfağından gelmekten geçiyor. Atılımcı olacaksın. Her şeyi devletten beklemeyeceksin. Kuvayi Milliye ruhu ile hareket ederek ülkemize ve milletimize faydalı olmak için çaba harcayacaksın. Bu anlayış içerisinde hareket edilirse, herkes sektöründe başarılı olur." 
  Dincil, çıraklık eğitimlerinin lise statüsüne geçmesi gerektiğini, garsonluk, aşçılık ve yamaklık bölümlerinin açılmasının bir ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi.