Didimde belediye tarafından bir inşaat firmasının projesi için önce ruhsat verilip daha sonra bunun iptali ile başlayan hukuki süreç devam ediyor. Firmanın açtığı dava sonucunda kazandığı 1 milyon 405 bin liralık tazminatın ödenmemesi üzerine belediye binası icradan satılığa çıkarıldı. Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Belediye mallarına haciz yapılamayacağını kendileri de biliyorlar. Yapılan işlem kıymet ta
2014 yılında Didim Belediye Başkanı Mümin Kamacı yönetimindeki belediyeden ruhsat alınarak Nehirsan İnşaat tarafından ilçede iki bloktan oluşan rezidans projesi başlatıldı. 30 Mart 2014'te yapılan yerel seçimlerin ardından Didim Belediye Başkanı seçilen CHP'li Deniz Atabay, projenin yapı ruhsatını iptal etti. Nehirsan İnşaat ruhsatın iptal edilmesiyle konuyu yargıya taşıdı. Yargı süreci konusunda firma, Didim Belediyesi'ne yaşadıkları mağduriyet ve bir kısım zararlarının tazmini talebiyle dava açtı. Dava sonucunda belediyenin şirkete 1 milyon 405 bin 565 lira ödemesine hükmedildi.
ARAÇLARA HACİZ KONULDU
Didim Belediyesi belirtilen sürede parayı yatırmayınca belediyeye İstanbul Anadolu 6. İcra Dairesince ödeme emri gönderildi. Ödeme yapılmayınca belediyenin tüm banka hesaplarına el koyduran şirket avukatı Murat Sultansu, ardından Başkan'ın makam aracının da aralarında bulunduğu 108 araca haciz getirtti. Son olarak da İstanbul Anadolu 6'ncı İcra Dairesi'nde daha önceden haciz edilen malların değerinin düşük olmasından dolayı Didim Belediye binasının kıymet takdiri yapılması için Nehirsan A.Ş'nin avukatı Murat Sultansu tarafından karar çıkarıldı.
“BİZDEN ÖNCE ALINMIŞ BİR RUHSATTIR”
Yapılan bu işlemlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay, “Bu olay ruhsat iptalinden başlayan bir olaydır. Firmanın nizami olmayan bir meclis kararıyla aldığı ruhsatı, biz göreve geldiğimizde iptal ettik. Bizden önce alınmış bir ruhsattır bu, bunun iptalinden sonra başlayan süreçtir. Yürütmeyi durdurma kararı almak istemişlerdir, mahkeme ret vermiştir. Aydın 2. İdare Mahkemesi'nde dava görülmüştür ayriyeten burada yıkım kararı verilmiştir. Danıştay’a gitmiştir, Danıştay’ın ilgili dairesi, usul eksikliğinden dolayı dosyayı iade etmiştir. Ondan sonra tekrardan yapılan müracaatlarla Danıştay, Aydın 2. İdare Mahkemesinin verdiği kararı onamıştır. Netice itibariyle burada usulsüz bir işlem yapıldığı kanunen onaylanmıştır" ifadelerini kullandı.
“YAPILAN İŞLEM KIYMET TAKDİRİDİR”
"Bu süreç içerisinde gelişen olaylarda dün yapılan olaya kadar geldik" diyen Atabay, şunları kaydetti: "Bir defa şirket bizden alacaklı ama şu şekilde alacaklı; ruhsatın verildiği tarih ile iptal edilen tarih arasındaki bir tazminatı istiyor fakat aynı zamanda yıkım kararı olan ve yarın ne olacağı belli olmayan, muhtemelen imar barışıyla kurtulacak olan bir binadan tazminat talep ediyorlar. Tabi ki biz burada halkın parasını çarçur etme durumunda değiliz. O sorumluluğumuz var. Netice itibariyle belediye mallarına yapılan haczin yapılamayacağını kendileri de biliyorlar. Yapılan işlem kıymet takdiridir, haciz işlemi değildir. 5393 sayılı maddenin son fıkrasına göre, kamuya tahsis edilmiş yerlerin haciz edilmesi ya da satılması mümkün değildir zaten. Bu işlem tamamen yerel seçim sürecine girdiğimiz bugünlerde yapılan şey yerel anlamda ve Didim ölçeğinde yapılan bir şovdur. Tamamen belediyeyi, CHP’yi ve şahsımı karalama ve yıpratmak için yapılan işlemdir. Belediyenin ne satılmış bir malı vardır, ne satılacak bir malı vardır. Kanunen de bu mümkün değildir.”
