Zeytincilik Sektörü, 2017/18 sezonunda da dünya marketlerinin raflarını Türk zeytin ve zeytinyağı ile süslemek için kolları sıvadı. Kasım ayında zeytinyağı sektörünün yüzde 130’luk ihracat artışı sektördeki moralleri yükseltti.
  Zeytincilik Sektörü, 2017/18 sezonunda tarihi rekolte beklentisi içerisinde. Rekolte rakamları resmi olarak açıklanmasa da, Zeytincilik Sektöründe 280 bin ton zeytinyağı ve 450 bin ton sofralık zeytin rekoltesi bekliyor. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Davut Er, Kasım ayında ihracatlarının yüzde 100 artış göstererek 13 milyon dolardan 26 milyon dolara çıktığını, bu artışın sezon boyunca sürmesini beklediklerini kaydetti.
  EZZİB Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte İzmir’de Basın Toplantısı düzenleyen Er, Türkiye’de son 15 yılda zeytin ağacı varlığının 90 milyondan 175 milyona çıktığını, yeni dikilen ağaçların meyve vermeye başladığının bu yılki rekoltede kendini hissettirdiğini anlattı.

‘DESTEKLERİN ARTTIRILMASINI İSTİYORUZ’

Türkiye’nin 2023 yılı için 650 bin ton zeytinyağı, 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin rekoltesi hedefi olduğunun altını çizen EZZİB Başkanı Davut Er; “Bu üretim ne olacak? Çözümün iki ayağı var. İç tüketimin artırılması lazım. İhracatın da desteklenmesi lazım. Bunların paralel artması halinde arz fazlalığının bir sıkıntı yaratmasını beklemiyoruz. İki ayağı da önemsiyoruz. İç tüketim ve ihracat ayaklarının artması için üreticiye sofralık zeytin için 50 kuruş, zeytinyağı için 2.5 TL prim istiyoruz. Zeytin ve Zeytinyağı ihracat destekleri de, 2013 yılından bu yana yüzde 50 eridi. Zeytin ve zeytinyağı ihracat desteklerine yüzde 100 artış talep ediyoruz. Organik ürün üretenlere ise ekstra yüzde 50 prim verilmesini bekliyoruz. Bu sayede zeytin ve zeytinyağımızın daha katma değerli pazarlanması ve tüketiminin arttırılması mümkün hale gelecek” şeklinde konuştu.

 ‘DÜNYA MARKET RAFLARINI SÜSLEYECEĞİZ’

Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı ihracatçılarının geçtiğimiz yıllarda sürdürülebilir üretim için hammadde tedarik edemedikleri için dünya marketlerindeki raflarını kaybettiğine dikkati çeken Er şöyle devam etti: “Kutulu ve ambalajlı yağ ihracatımız 28 bin ton’dan 11 bin ton’a düşmüştü. Bu yıl rekoltemiz yüksek, fiyatlar da dünyadaki rakiplerimizle hemen hemen rekabet edebileceğimiz seviyelerde. Bu yıl dünya market raflarını Türk zeytin ve zeytinyağı ile süsleyeceğiz. 2017/18 sezonundan çok ümitliyiz.”

‘HEDEFİMİZ MARKALI İHRACAT, ANCAK DÖKME İHRACAT YASAKLANAMAZ’

“Markalı ihracat ana hedefimiz” diye seslenen EZZİB Başkanı Er, “Fakat son zamanlarda dökme ihracatın yapılmaması gerektiği yönünde söylemlerle karşılaşıyoruz. Dökme ihracat demek ham yağ ihracatı demek değildir. Türkiye’den ham yağ ihracatı yasaktır. Dökme ihracat dediğiniz rafine-riviera tipi işlem görmüş malların katma değer kazandırılarak ihraç edilmesidir. İhracat ve ticarette yasakçı değil, rekabetçi zihniyet hakim olmalı. İhracatta sürdürülebilir olmak gerekir, zeytinyağını sürdürülebilir şekilde temin edemediğiniz takdirde markalı ambalajlı ihracat yanında piyasanın gerektiği boyutta her türlü ihracatın önü açık olmalıdır” şeklinde konuştu.

‘KDV YÜZDE 1’E DÜŞÜRÜLSÜN’

Marketlerdeki zeytinyağı fiyatları ile ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Er, “Türkiye’de marketlerde yağ reyonlarında zeytinyağına çok sınırlı yer ayrılıyor. Kısa süre önce İspanya’daydık. İspanya’da market raflarında yağ reyonlarının büyük bölümü zeytinyağına ayrıldığını gördük. Bu da tüketimi arttırıyor. Türkiye’de zeytinyağı üretiminde ve fiyatlarında istikrar yok. Türkiye’de zeytinyağında yüzde 8 KDV var. Sağlık iksiri olan şifa kaynağı olan zeytinyağına ilaç gibi muamele yapılmalı ve bu KDV yüzde 1’e indirilmeli. Bu sağlanırsa ve üreticiye talep ettiğimiz destek miktarları verilirse zeytinyağı raf fiyatlarında 5 TL indirim sağlanmış olur. Bu da tüketimi tetikler” diye görüş belirtti.