Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın ulusal ve uluslararası olmak üzere toplam 25 uzmandan teknik danışmanlık hizmeti alarak yürüttüğü "Jeotermal Kaynakların Kümülatif Etki Değerlendirmesi Projesi" kapsamında Denizli'nin ardından, Aydın'da çalıştay düzenlendi. Jeotermalin başkenti olarak bilinen Germencik'in Türk Burcu Parkı'nda gerçekleştirilen çalıştaya proje uzmanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, üreticiler, vatandaşlar ve kamu görevlileri katıldı. Katılımcılar arasında Germencik Belediye Başkanı Fuat Öndeş ve Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay da yer aldı.

“RAPOR OLUŞTURACAĞIZ”

Projenin koordinatörlüğünü yapan çevre yüksek mühendisi Gaye Devrim Şener, proje kapsamında çeşitli alanlardan 25 uzmanın bir araya geldiğini belirterek, "Uzmanlar olarak çeşitli toplantılarla Büyük Menderes ve Gediz Havzası’nda yer alan jeotermal kaynakların etkilerini değerlendireceğiz. Bu etkiler çevresel, sosyal, teknik ve diğer boyutlarda olabilir. 1 yıl boyunca yapacağımız değerlendirme sonrasında, bir rapor oluşturacağız. Raporun çıktılarını bakanlıkla ve ilgili kurumlarla paylaşacağız. Raporu dikkate alarak bankalar, yatırım yapmak için kendisinden kredi isteyen şirketlerden çevresel, sosyal ve diğer konularda çözüm ya da iyileştirme isteyebilir. Bakanlık veya hükümet jeotermalde ihtiyaç duyulan bir noktada iyileştirme yapmak için adım atabilir" diye konuştu.

"YAŞAM HAKKIMIZI KİMSEYE ÇİĞNETMEYECEĞİZ"

Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay da, enerjiye değil, insanı, inciri, zeytini ve kestaneyi yok eden vahşi elektrik üretimine karşı olduklarını söyledi. Aydın'da üretimde 35 jeotermal enerji santralinin olduğuna işaret eden Atay, jeotermal firmalarına uyarıda bulunarak, "Biraz daha santral kurarsanız, biz öleceğiz, kanser olacağız. Siz çok para kazanacaksınız diye biz ölmek zorunda mıyız? Benim ilçe sınırlarım içerisinde sakın santral ruhsatı alınmasın. Bunun yapılmaması için her türlü çabayı gösterecek bir kamu görevlisiyim. Bunu bir tehdit olarak değil, yaşama isteğimiz olarak algılayın. Biz, sağlıklı yaşamak istiyoruz. Uzman arkadaşlarımızdan, profesörlerden birisi çıkıp 'jeotermallerden çıkan gazlar insanlığa ve doğaya zarar vermiyor' diyebiliyorsa sözlerimi geriye alıyorum. Eğer demiyorsa yaşam hakkımızı kimseye çiğnetmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

PANKARTLARLA KATILDILAR

Konuşmaların ardından uzmanlar, yuvarlak masalar etrafında bir araya geldikleri katılımcılara jeotermal kaynakların sağlık, turizm, tarım, sosyal, çevre ve teknik alanlara etkilerini sordu. Katılımlar da bu etkileri kağıtlara yazarak, uzmanlara teslim etti. Öte yandan bazı vatandaşlar çalıştaya, "Aydın'ın içme suyu İkizdere Barajı kirlenmesin", "Havama, suyuma, toprağıma dokunma", "Susma haykır, jeotermale hayır" ve "Kanser olmak istemiyoruz" yazılı pankartlarla katıldı.