Kuşların dahi bölgeyi terk ettiğini aktaran Sürücü, kirliliğin sürdüğüne işaret etti. Özellikle Denizli'deki tekstil ağırlıklı fabrikaların atık sularını nehre boşalttıklarını belirten Sürücü, arıtma tesislerinin bulunduğunu ancak standartlara uygun olup olmadığının denetlenmesi gerektiğini kaydetti. Menderes Nehri'nin Aydın sınırlarındaki bölümünde ise zeytinyağı fabrikalarının atıklarının etkili olmaya başladığını dile getiren Sürücü, "İlimizde bulunan yaklaşık 154 adet zeytinyağı fabrikasında zeytinlerin işleme tabi tutulması sırasında çıkan ve 'kızılsu' diye anılan atık sular, ortalama olarak 5,19 ppm yoğunluğunda bor minerali içermekte ve Kimyasal Oksijen İhtiyacı (COD) değerleri yüksek bulunmaktadır. Bu işletmelerin sezonluk olarak faaliyet göstermelerine rağmen çok sayıda olmaları, yüksek miktarlarda atık su oluşturmaları, oluşan kızıl suyun kimyasal içeriği ve arıtım teknolojisinin bulunmaması nedeniyle bölgede yarattıkları kirlilik küçümsenemez boyuttadır" dedi.  

ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİNE İŞARET ETTİ  

Bunun dışında Aydın'da 6 organize sanayi bölgesi bulunduğunu ifade eden Sürücü, "Söz konusu arıtma tesisinin kapasite açısından yetersiz olmasından dolayı OSB içerisinde bulunan bazı firmalar tesislerine ait atık sularını arıttıktan sonra yine Musluca Çayı'na deşarj etmektedirler. Musluca Çayı, Büyük Menderes Nehri'ne bağlanmaktadır" diyerek gerekli denetimlerin yapılmasının şart olduğunu vurguladı. Sürücü, jeotermal enerji santralleri, sulu tarımın yapıldığı alanlarda kontrolsüz bir şekilde kullanılan kimyasal gübre ve ilaçların da nehrin kirlenmesinde etkili olduğunu ifade etti.  

YETKİLİLERE UYARI

Yetkilileri etkin denetimleri gerçekleştirmeye davet eden Sürücü, "Güney Ege Bölgesi çevre durum raporuna göre, bölgede canlı türlerinin nesillerini sürdürmeleri için önem taşıyan, korunması gereken coğrafyalardan biri olan ve büyük bölümü Aydın il sınırları içerisinde yer alan Bafa Gölü, havzası içerisindeki yavru balık üretim ve adaptasyon tesislerinin atık sularının etkisiyle tehlike altındadır. Ülke su ürünleri üretiminde büyük pay sahibi bu tesislerden kaynaklanan atık suların bir kanal vasıtasıyla denize deşarjı öngörülmüştür. Denize ulaştırılacak yaklaşık 20 kilometrelik kanal boyunca kamulaştırmaya ihtiyaç duyulacaktır" ifadelerini kullandı.