Kuşadası’nda ikamet eden Azeri asıllı Nahideh Barver, İran’a özgü safranlı pilav, heimeh, hormeh güveçleri ve ıspanak yemeklerini sundu.

“İRAN MUTFAĞINDA OSMANLI ETKİSİ GÖRÜLÜR”

Barver, İran’da safranlı pilavın sofralarda olmazsa olmazlardan olduğunu söylerken, et yemeklerinin de Osmanlı, Arap ve Rusların izlerini taşıdığını anlattı. Osmanlı İmparatorluğu’nun İran’ı topraklarına katması ile beraber İran mutfak kültürünün dolma ile tanıştığını ve sofralarından eksik olmadığını aktaran Barver, yaprak ve sebze dolmalarının İran mutfağına tat kattığını söyledi. İran’ın geleneksel yemeklerinden olan kebabın da aynı şekilde Türklerin, İran mutfağına kattığı en önemli yemeklerden olduğunu belirtti. İran mutfağının, Orta Doğu’daki en lezzetli ve taze mutfaklardan biri olduğunu. kırmızı etin sıklıkla kullanıldığı İran mutfağında tatlı ve ekşinin bir arada tadabilecek zıt lezzetler arasında bulunduğunu, pirinç başta olmak üzere tahıllar, meyve ve sebze ağırlıklı bir mutfaktan oluştuğunu ifade etti. Barver, yaptığı sunumdan sonra İran mutfağına özgü yemekleri katılanlarla paylaştı. Nahideh Barver’e konuşmaları tercüme eden Meli Memari tarafından EKODOSD’un teşekkür belgesi takdim edildi.

Haber Videosu