Nazilli Devlet Hastanesinde sabah saatlerinde iki hemşire, Çocuk Kan Alma Birimi'nde M.E. isimli çocuğun kanını almaya çalışırken şiddete maruz kaldı. Edinilen bilgiye göre, hemşire Canan Özelçi’nin kan alma işlemi yaptığı sırada elindeki kan tüpü bozuk çıktı. Çocuğun korkması ile birlikte diğer hemşire Özlem Ayşe Tekin’in tekrar kan alması sırasında anne N.E., yaşan sürece tepki göstererek; 'çocuğumun kolunu mahvettin nasıl iş yapıyorsun' sözleriyle ortam gerilmeye başladı.

BABA ÖFKESİNİ KONTROL EDEMEDİ


Çocuğun babası E.E. ise arada bulunan sedyeye tekme atarak hemşire Canan Özelçi’nin bacağından yaralanmasına neden oldu. Hemşire Özge Ayşe Tekin’in de yüzüne tüküren E.E.'ye 'Ne yapıyorsunuz' diyerek tepki gösteren hemşireler, çevreden yardım istedi. Hemşire Özlem Ayşe Tekin'in kolunu sıkan E.E'nin 'Siz sağlıkçılar dövülmeyi ve öldürülmeyi başınıza gelen her şeyi hak ediyorsunuz' sözlerini sarf etti. Öfkeli baba, diğer hemşireler ve sağlık çalışanları tarafından tepkiyle karşılandı. Darp edilmeye çalışılan hemşirelere, sağlık çalışanları destek verirken, baba E.E.’nin hemşirelere karşı yaralama ve zarar vermeye çalışması nedeniyle beyaz kod verildiği öğrenildi.

BAŞHEMŞİRENİN SÖZLERİ PES DEDİRTTİ


İddiaya göre, hasta yönetimine beyaz kod süreciyle ilgili bilgi veren Özelçi ve Tekin, daha sonra birim amirleri Başhemşire Sermin Volaka’ya giderek süreci anlatmak istedi. Volaka’nın; “Gayet normal bir durum. Oluyor tabi böyle şeyler. Hastanenin aciline de aşı odasına da silahıyla gelenler oluyor. Şuan siz böyle davranarak ayıp ediyorsunuz” şeklindeki sözleri ve yaklaşımı ise, o sırada idari katta bulunanların şoke olmasına neden oldu. Darp edilen hemşirelere, başhemşire tarafından destek olunmadığı ortaya çıkarken, yaşanan süreci takip eden diğer idareciler ise mağdur hemşireleri yalnız bırakmadığı öğrenildi. Yaşanan sürecin ardından hemşirelerin, başhemşire tarafında yalnız bırakılması ise hastane içinde serzenişe neden olduğu kaydedildi.

"ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNE KARŞIYIZ"

Habere konu olan olayın o anın gerginliğiyle yanlış değerlendirildiğini söyleyen Sermin Volaka; "28.07.2022 Perşembe günü Nazilli Devlet Hastanesi’nde iki hemşire arkadaşımızın sözlü ve fiziki şiddete maruz kalmasının üzüntüsünü yaşarken, aynı olayda şahsımla ilgili çıkan asılsız haberler neticesinde bu açıklamayı yapmak dahi zul gelse de kamuoyunu bilgilendirmek açısından zaruri görüyorum. Haberlerde şahsımla alakalı yayınlanmış olan meslektaşlarıma destek olmadığım iddiaları en basit ifade ile hilafe-ı hakikattir. İki sağlık çalışanı hemşire arkadaşım sözel şiddet olayı yaşandıktan sonra odama gelmişler fakat olayın şokuyla yaşadıkları anları tam olarak ifade edememişlerdir. Ben daha sonra olayın detayını öğrenmek için poliklinik sorumlusu arkadaşımızı odaya davet ederek birlikte Başhekim Yardımcılarımızın odasına geçtik. Kendilerine yapılan bu çirkin şiddet olayına karşı olduğumuzu bir kere daha bu odada dile getirip, olay mağduru arkadaşlarımıza idarece kendilerini toparlamaları için izin verdik. Kendileri yasal işlemler için ifade vermek üzere polis noktamıza gittiler. Psikiyatri Uzmanımızdan da her iki arkadaşımız 10’ar gün rapor alarak evlerine gitmişlerdir. Bu çirkin olayın savunulacak hiçbir yanı yoktur. Şiddetin her hali sözlü veya fiziki, çirkindir ve kabul edilemez."

"MAĞDUR ARKADAŞLARIMIN HER ZAMAN YANINDAYIM"

Volaka; "Ben şerefli mesleğimin her basamağında ayrı ayrı çalıştım. Bugüne gelinceye kadar dayanışma, özveri ve güven üçlüsünden hiçbir zaman ayrılmadım. Mesleki dayanışmanın ötesinde tüm meslektaşlarıma bir abla bir kardeş özverisi ile yaklaşırken, çıkan haberlerde tarafımı yaralayan tek iddia sözel şiddete uğrayan arkadaşlarıma destek olmadığım cümleleri oldu. Şiddetin her türlüsüne karşı olduğumu tüm çevrem bilmektedir. Tekrar etmem gerekirse şiddetin her türlüsüne karşıyım. Mağdur arkadaşlarımın her zaman yanındayım ve bu haberlere konu olan iddialar tamamen yanlış anlaşılmadan kaynaklanmış, bahse geçen iddiadaki kelimeler tarafıma ait değildir" ifadelerini kullandı.