Yaklaşık 20 ton siyanürlü su, sülfürik asit ve kimyasal maddenin Fırat Nehri’ne karışarak İliç Barajı’na ulaştığını belirten İYİ Partili Sezgin, çevre denetim ekiplerinin incelemesinde, boru hattından kaynaklanan sızıntının tesis sınırlarının dışına taştığının tespit edildiğini ifade etti. Sezgin, Türkiye’nin maden çeşitliliği bakımından zengin olduğunu ve dünyada keşfedilmiş endüstriyel hammadde rezervinin yüzde 2,5’inin, kömür rezervlerinin yüzde 1’inin, jeotermal potansiyelinin yüzde 0,8’inin ve metalik maden rezervlerinin yüzde 0,4’ünün ülkemizde bulunduğunu hatırlatarak, “Bu kaynakların ekonomiye kazandırılmasına yönelik yatırımlar ve kullanılan yöntemler üzerindeki denetimlerin yetersizliği nedeniyle çevreye ve insan sağlığına, telafisi mümkün olmayan zararlar verilmektedir” ifadelerini kullandı.

“YERALTI SULARI DA SİYANÜRLÜ ATIKLARDAN ETKİLENMİŞ MİDİR?”


Sezgin’in Bakan Kurum’a şu soruları yöneltti: “Siyanürlü boruların patlaması sonucu meydana gelen toprak ve su kirliliğine yönelik olarak anında ve gerekli müdahaleler yapılmış mıdır? Felaketin yaşandığı alanda bulunan yeraltı suları da siyanürlü atıklardan etkilenmiş midir? Atığın yeraltı suları vasıtasıyla içme ve kullanma suyuna karışmaması için ne gibi tedbirler alınmaktadır? Boru hattından sızan sıvının miktarı ve içerisindeki siyanür miktarı hangi yöntemle belirlenmiştir? Felakete sebep olan maden işletmesine yönelik denetimler en son ne zaman gerçekleştirilmiştir? Maden işletmesinde bugüne kadar yapılan denetimlerden ne gibi sonuçlar elde edilmiştir? Denetimler yapılmasına rağmen mevcut riskler tespit edilerek facianın önlenmesine yönelik tedbirler neden alınmamıştır? Siyanürlü solüsyonun biriktirildiği atık toplama alanının zemini, zemin geçirimsizliği vb. açılardan mevzuat şartlarına göre tasarlanmış mıdır? Felaketin yaşandığı bölgede yaşayan insanların maruz kalabileceği sağlık riskleri ile ilgili ne gibi tedbirler alınacaktır? Çevreye ve doğaya verilen zararların önlenmesine yönelik iyileştirme çalışmaları kapsamında, Bakanlığınız ve maden işletmesi tarafından hangi yöntemler uygulanacaktır? Maden işletmesine verilen 16 milyon 441 bin lira tutarındaki cezanın, yaşanan facianın neden olacağı çevresel ve sıhhi zararları telafi edebileceğini düşünüyor musunuz? Diğer benzer işletmelerde de bu tür kazaların yaşanmaması için yeni tedbirler tasarlanmakta mıdır?”