İlçenin en zor ve ağır mesleklerinden olan çömlekçilik alanında eşiyle birlikte çalışan ayrıca tarlada zeytin işlerine koşturan bir yandan hastalanan kayınvalidesine bakan 2 çocuk annesi Ayşe Donduran azmiyle örnek hayat hikayesinin kahramanı oldu. Lisede başarılı bir öğrenci olsa da dönemin katsayı mağdurlarından olan Donduran, “Aslında kızım üniversiteye hazırlanırken ona destek olmak için sınava girdim. İyi bir puan gelince tercih yaptım. Yıllar sonra üniversite hayalimi gerçekleştirdim. Anne-babama yıllar önce vermem gereken mutluluğu geç olsa da şimdi verdim. Bu da ayrı bir gurur ve sevinç oldu. Okumak isteyen herkese tavsiye ederim. Okumanın yaşı yok” dedi. Karacasu Memnune İnci Meslek Yüksekokulu mezuniyet töreni çok farklı duyguların yaşandığı anlara sahne oldu. 22 yıl önce henüz ortada olmayan bir okulun kuruluşunda aktif görev alan dönemin okul müdürü Aziz Bostan’ın gözyaşları içerisinde yaptığı konuşmanın yanı sıra 24 yıl önce başarılı bir öğrenci olarak mezun olduğu lise sonunda elinde olmayan sebeplerle üniversite hayalini gerçekleştiremeyen Ayşe Donduran’ın 40 yaşında bu hayalini gerçekleştirip üniversiteden birinci olarak mezun olmasının sevinci aynı anda yaşandı. Karacasu’yu Karacasu yapan mesleklerden biri olan çömlekçilikte eşinin en büyük yardımcısı olan ve bir süre kötü bir hastalık geçiren kayınvalidesiyle de yakından ilgilenmek zorunda kalan Ayşe Donduran ev, atölye, tarla ve okul arasından mekik dokuyarak tüm zorluklara rağmen okulu birincilikle tamamlamayı başardı.

“YAPARSIN AYŞE HANIM”

Belediye Başkan Yardımcısı Erbil Avcı, siyasi parti temsilcileri, daire amirleri ve ailelerin katıldığı törende birincilik konuşmasını yapan Ayşe Donduran, “Yıllar sonra başlamış olduğum üniversitede bu başarıyı sağlamanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu başarımda bana hep destek olan eşime, çocuklarıma, anneme, babama ve kardeşlerime şükran borçluyum. Umutsuzluğa kapıldığım her anda ‘Yaparsın Ayşe Hanım’ diye beni cesaretlendiren hocalarıma hepinize kucak dolusu sevgilerimi sunuyorum. Bu mutluluk bana geç geldi ama çok şükür başladığım bu güzel işin sonunu güzel bir şekilde tamamladım. İlkokula nasıl başladıysam üniversiteyi de öyle bitirdim, çok mutluyum. Üzerimde emeği geçen bütün hocalarımın önünde saygıyla eğiliyorum. Umarım tüm arkadaşlarım eğitimlerine devam ederler. Onlara öğrencilik hayatları boyunca başarılar diliyorum. Bu mutlu anıma ortak olduğunuz için teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. Okul kütüğüne ismini kendi eliyle çakan Donduran’a plaket ve diploması Okul Müdürü Umut Tolga Gümüş tarafından takdim edildi.

ATÖLYEDE EMEKÇİ, OKULDA BİRİNCİ

Cuma Mahallesi Muhtarı Yılmaz Donduran’ın eşi olan Ayşe Donduran başarı hikayesini anlattı. Donduran, “2020 yılında üniversite serüvenim kızıma destek olma amacıyla başladı. Kızım üniversiteye hazırlanırken onu motive etmek için ben de hazırlandım. Sonuç iyi gelince kendi işimizle alakalı olduğu için Mimari Dekoratif Sanatlar Bölümünü tercih ettim. Birinci tercihimdi ve yerleştim. Güzel bir şekilde başladım. Elimde yatkın olduğu için derslerimde zorlanmadım. Zorlandığım nokta çömlekçilik yaparken hem tarla bahçe işleri vardı. Okula vakit ayırmak zordu. Atölyenin işleri, evin işleri, çocuklarımın ihtiyaçları arasında derslere yetişmeye çalıştım. Geçtiğimiz aralık ayında kayınvalidemin kötü bir hastalığa yakalandı. Bu sebeple okula devam edebilir miyim diye korkuya kapıldım. ‘Eşim gittiği yere kadar götürürsün, devam et’ dedi. İyi ki onu dinlemişim. Devam ettim. Hem kayınvalidemle ilgilendim. Akşamüstü dersten çıktıktan sonra ışın tedavileri oluyordu, sürekli ona gidip geliyorduk. Eve gelince yine ev işleriyle birlikte onunla ilgileniyordum. Sabahları onun kahvaltısını yaptırıp ihtiyaçlarını giderip evden çıkıyordum. Okulda yine aklımda ondan oluyordu. Eve geliyorum tekrar onunla ilgileniyorum. İş yerine geliyorum, iş yerinden tekrar okula. Sıkı bir telaş içindeydim” dedi.

“LİSANSI TAMAMLAMAYI DÜŞÜNÜYORUM”

Sözlerini sürdüren Donduran, “1998 yılında liseden mezun oldum. Karacasu Lisesinde Yabancı Dil Bölümünü bitirdim. İlk defa açılan bir bölümdü. Sonra bir prosedür de bir eksiklik oldu bölüm değiştirmek zorunda kaldım. Puanım iyiydi ama bölüm değişikliği olduğu için kat sayılar düştü. Bu sebeple bir şansızlığım oldu. Lisede derslerimde başarılıyken sınavda başarılı olamayınca üzüldüm. Sonra evlendim, çocuklarım oldu. Arada memurluk sınavlarına girdim. Okuma hevesim hiç çıkmadı içimden. DGS’ye girecek misin diyorlar. İlçemde 4 yıllık üniversite olsaydı hiç düşünmezdim ama şimdi okul için şehir dışına çıkmam mümkün değil. Açıköğretimde lisans tamamlama şansım olursa deneyeceğim. Çok şükür okul birinciliği ile bitirdim. Anne-babama yıllar önce vermem gereken mutluluğu geç olsa da şimdi verdim. Bu da ayrı bir gurur ve sevinç oldu. Bunun yükünü de attım üzerimden. Herkese tavsiye ederim. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmuyor. İçlerinde böyle bir şey varsa ertelenemesinler” dedi.

TARLA, ÇÖMLEK ATÖLYESİ, EV İŞLERİ VE ÜNİVERSİTE

Donduran, “Aynı yıl sınava girdiğim büyük kızım Celal Bayar Üniversitesi Hemşirelik Bölümünü kazanmıştı. Bu sene küçük kızım da lisede Okul Birincisi oldu. O da büyük bir gurur oldu. İki birinciliği bir arada yaşadık. Kızlarım da beni örnek alıyorlar. Benim azmimi gördükçe daha çok çalışıyorlar" dedi. Okul hayatımda unutamadığı bir anıdan bahseden Donduran, "Bir gün tarlada zeytin topluyorduk. Hava da yağmurluydu. Bilgisayar sınavına yarım saat 45 dakika kalmıştı. 13 kilometre yoldan gelmiştim. Apar topar geldim. Sınava yetiştim. Sınav süresini bile hatırlamıyorum. 10-15 dakika içinde bitirdim. İsmini yazmayı bile unutmuşum hoca hatırlattı. İşçiler yağmurda ıslanmasınlar diye apar topar tarlaya döndüm. Sınavdan da 90 almıştım. Hep böyle koşturmacayla geçti. Bazen burada mal yüklüyor oluyordum. Üstüm başım çamur içinde oluyordu. Elimi yüzümü yıkayıp derse koşuyordum. Kendi bölümümdeki arkadaşlarım biliyorlardı, hoş karşılıyorlardı ama diğer bölümlerdekiler şaşırıyorlardı. Okul arkadaşlarımla diyalogum gayet iyiydi. Hatta bazıları, “Abla sanki sen bu bölümü okumuş bitirmiş, tekrar başlamış gibisin, öyle bir yeteneğin var’ diyorlardı. Hocalarım ve arkadaşlarımın saygı ve sevgisi sonsuzdu, hiçbir saygısızlıkları olmadı” şeklinde konuştu.