Cumhuriyet Halk Partisi ( CHP) Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, Meclisteki çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Komisyonda konuşan CHP’li Yıldız, Aydın-Denizli Otoyolu’nu tekrar gündeme getirdi.
Yıldız, “Yolun gerçek maliyeti 250-300 milyon Euro” dedi.
CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, “Kamu hizmetleri, kamu-özel iş birliğiyle beraber yapılan işleri biliyoruz. Yap-işlet-devret modeliyle otoyol, köprüler, havaalanları ve hastaneler. Şimdi, sıra geldi yerel yönetimlerin yapması gereken arıtmaları yap-işlet-devret modeli hâline getiriyorsunuz” dedi.
CHP’li Yıldız, “Kamu-özel iş birliğinde otoyol ve hastaneler yapıldığında zaten yolcu garantisi veriyorsunuz, hasta garantisi veriyorsunuz. Yani kısacası özel bir şirkete hazine kefil oluyor ve hazine kefil olunca 84 milyon insan da kefil oluyor ve o şirket gidip yurt dışında veya yurt içindeki bankalarda kredi alıyor. Ben size Aydın'la ilgili bir örnek vereceğim: Aydın-Denizli otoyol ihalesi 7 sefer yapıldı, 7 sefer iptal oldu, 8'incide verdiler. Yolun gerçek maliyeti 250-300 milyon euro, ne yaptınız? Yap-işlet-devret modeliyle beraber o firmaya kefil oldunuz, hazine kefil oldu ve firma 250-300 milyon euroya mal olacak otoyolu kendisi yapıyor ve devlette yani bizde, hazinede tam tamına (on yedi yıl işletecek) 1 milyar 572 milyon euro bu hazine, o firmaya para ödüyor. Bizim karşı olduğumuz nokta bu. Yani zaten yap-işlet-devret modelinde hazine kefil oluyor, madem böyle bir kefiliniz varsa yerel yönetimlere kredi açın, yerel yönetimler bu işleri halletsinler. Siz yerel yönetimlere kredi açmadığınız için şimdi diyorsunuz ki: eğer altı ay içerisinde bir firma yapmadığı takdirde Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla veya yap-işlet-devret modeliyle beraber bu arıtmaları yapacağız" ifadelerini kullandı.

“YAP-İŞLET-DEVRETTEN VAZGEÇMELİYİZ”


CHP’li Yıldız’ın açıklamaları şöyle devam etti:
“Özelleştirme yaptığınızda enerji dağıtım şirketlerinin korkunç derece kâr yaptığını, TEDAŞ kaç paraya elektrik sattığını, o aracı kurumların milletten kaç para aldığını hepimiz biliyoruz. Şimdi, bu arıtma sistemini yap-işlet-devret modeliyle yaptığınız takdirde belediyelerin bütün gelirlerini muhakkak keseceksiniz. Ne diyorsunuz? "İller Bankasından gelen parayı keseceğiz." diyorsunuz. Peki, bu işin süresi ne kadar? Otuz-kırk yıl sürecek arkadaşlar, otuz-kırk yıl. Siz gelin, bu yap-işlet-devret modelinde vazgeçin; bütün belediyelere, yerel yönetimlere hazine olarak kefil olun, yurt dışında bunun kredisini bulmak basit yani Almanya ve Avrupa'da şu anda krediyi sıfırda veriyor arkadaşlar, sıfır yani yüzde 1, yüzde 2'yle kredi bulmak çok basit. Zaten bu iş adamı, yap-işlet-devret modelini götürüp gösterecek; adam, müteahhit hem yaparken kârı cebine koyacak hem de yirmi-otuz yıl boyunca örnek veriyorum, 500 milyon dolara mal olacak bir arıtma tesisini geri ödemeli 2 milyar dolar olacak. Yap-işlet modeli olarak devlet bu kanunu çıkardıktan sonra siz hiçbir belediyeye, muhalefet belediyelerine kesinlikle ne projelerini onaylatacaksınız ne de kredi sağlayacaksınız, mecbur çaresiz kalacak. Biz bunu yapıyoruz, örnek veriyorum, arıtma tesisimizi İller Bankasında kredi almak için, İller Bankasına diyoruz ki: "Alın, siz ihalesini yapın, istediğiniz müteahhide verin, biz parasını ödeyeceğiz." diyoruz yani. Bu gerçek yani görünüyor; Aydın'da var, İstanbul'da var, Ankara'da var, zaten engel oluyorsunuz ama bu yap-işlet-devret modelinde gerçekten vazgeçmeniz gerekir Sayın Başkan. Hele hele arıtma gibi en önemli konuları getirip özel sektöre verirsek inan ki var ya, adam zaten... Arıtmanın en büyük özelliği enerji sorunu var yani enerji sorunu var. Adam o arıtmaya çalıştırmadan yıllarca para alacak, onu da söyleyeyim, yıllarca para alacak yani bu yap-işlet-devret modelinden vazgeçmeniz gerektiği inancını taşıyorum.”