Yazılı yaptığı açıklamasında CHP’li Mersin, şu ifadelere yer verdi: “Son zamanlarda Aydın’da garip işler oluyor. Görünen o ki, bazı bürokratlar birilerinin güdümüyle hareket ediyor. Bazı sözde basın kuruluşları da bazı siyasilerin kuyruk acısına alet oluyor. Bu siyasilerin odağında da tahmin edebileceğiniz gibi seçim mağlubiyetiyle gelen kuyruk acısını pudralar kesmeyen Mustafa Savaş var. Mustafa Savaş, ne yaparsan yap, nereni yırtarsan yırt, yine, yeniden kaybedeceksin, kaderinde kaybetmek var senin. Çünkü halktan kopuksun! Vatandaş için çalışmak dururken, sen gününü geceni Sakarya Caddesi girişindeki vatandaşları gezerek geçiriyorsun. Sana o civardaki vatandaşlarla ilgili çok örnek veririm, somutlaştırırım, insan içine çıkamazsın. Fellik fellik gezindiğin o Aydın Adliyesi civarındaki vatandaştan, durmadan kaybettiğin seçimler için, umutsuzca, seni her seçim eze eze yenen Özlem Çerçioğlu’nun seçimlere sokulmaması için medet umuyorsun. Yok öyle yağma!
Buradan adliye çevresindeki vatandaşlara sesleniyorum, sakın ha sakın bu müzmin kaybedenin anti-propagandalarını ciddiye almayın.”

“MİLLET İÇİN Bİ-TARAF OLUN, BERTARAF OLMAYIN”


Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Umut Tuncer’i de eleştiren CHP’li Mersin, açıklamalarına şu ifadelerle tamamladı: “Bakın İl Kültür Müdürünün başına gelenlere, nasıl da rezil etti kendini. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin bu şehrin turizme, kültürüne, yüz milyonlarca lira yatırımı olmasına rağmen, birilerinin talimatı bu arkadaşın bilgisizliğiyle harman olunca ortaya böyle bir fiyasko çıktı. Ey Aydın bürokrasisi, yapmayın bu şehre, bunların umutsuz ikbal rüyaları uğruna yazık etmeyin. Bir telefonla öğrenebileceğiniz basit bilgileri almak varken, iftira etmeyin, bu kötülüğe ortak olmayın. Bakın bu şehre şehir hastanesi yapılıyor, bu sefer bu Sakarya Caddesi girişinde gezinen arkadaş, soluğu Ankara’da alıyor. “Yaptırmayın kanalizasyonu, yolu” diye diye, Ankara bürokrasisine baskı yapıyor. İddialar bu yönde. Bunların derdi kendi ikballeri, sonucu ise şehre yaptıkları kötülük. Bakın kum saati sona doğru sayıyor bunların. Uyarıyorum. Ahmet’in, Mehmet’in adamı olmayın, bu şehrin memuru olun. Kamuya, halka, Aydın’a hizmet için çalışın. Size dikte edilenin aksine, millet için bi-taraf olun, bertaraf olmayın.”