Engelli bireylere yönelik toplumsal bilinç ve farkındalığı arttırması açısından anlamlı bir tarih olduğunu hatırlatan Dilmen, “10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası Birleşmiş Milletlere üye 165 ülkede kutlanmaktadır. Engelli arkadaşlarımızın ve ailelerine engelsiz bir dünyada yaşamak için sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler temenni ederiz” dedi. Sözlerini sürdüren Dilmen, “10 ile 16 Mayıs günleri arası Engelliler Haftasıdır. Bu hafta boyunca Engellilerin sorunları tartışılır. Engelliye sebep olan etkenler açıklanır ve bu etkenlerin ortadan kaldırılması için çareler araştırılır. Engellilerin eğitilebilmeleri ve iş sahibi olabilmeleri için gerekli şartlar oluşturulmaya çalışılır. Engelliler Haftası boyunca, her gün ayrı bir engelli konusu işlenir. 10 Mayıs günü Engelliler Haftası’nın açılışı yapılır. 11 Mayıs Görmeyenler Günü, 12 Mayıs İşitme ve Konuşma Engellileri Günü, 13 Mayıs Ortopedik Özürlüler Günü, 14 Mayıs Zeka ve Ruhsal Özürlüler Günü, 15 Mayıs Güçsüz Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar Günü olarak değerlendirilir. 16 Mayıs günü ise Engelliler Haftası’nın genel değerlendirmesi yapılır” dedi.

“EĞİTİM HER ENGELİ AŞAR”


Sözlerini sürdüren Dilmen, “Engelliler haftası herkesin yapabileceği bir şeyin olduğu gerçeği noktasında neler yapabileceğimizi düşünmemiz için bir vesile oluyor. Toplumun ayrılmaz bir parçası olan engellilerin, umutlu ve geleceğe güvenle bakabilmelerini sağlayacak imkânlara kavuşturulması, devletimizin öncelikli görevleri arasında yer alıyor. Ancak engellilerin üretken bireyler olarak kendi kendilerine yeterli duruma gelmeleri konusunda sivil toplum kuruluşlarına ve sorumluluk taşıyan her insana görev düşüyor. Akraba evliliği, gebelik öncesi tedbirsizlikler, aşıların zamanında yapılmaması ve kazalar, engelliğe en önemli sebeplerindendir. Engellilerin da, hayatlarını sürdürebilmeleri için, çalışmaları ve gelir sağlamaları gerekir. Engellilere acıyarak, ya da onlara bakıp duygulanarak sorunlarını çözemeyiz. Onların da yapabileceği işler vardır. Engellilerin iş sahibi olmalarına yardımcı olmak zorundayız. Kanunlarımız, işyerlerinde çalışan her yüz işçiden ikisinin sakat işçi olmasını zorunlu kılmıştır. Gördüğümüz engellilerle alay etmeyelim ve gülmeyelim. Bir gün biz de engelli kalabileceğimizi aklımızdan çıkarmadan, onlara yardımcı olalım. Unutmayalım ki sorunların çözümü her şeyden önce eğitimden geçer. “Eğitim Her Engeli Aşar" düşüncesi ile hareket ederek, engellilere saygı ile onlara yaşam sevinci kazandıralım. Biliyoruz ki hayatı paylaşmak için engel yok, Engelleri ancak el ele, yürek yüreğe vererek beraberce aşabiliriz. Asıl engel bilmemektir Hepinize kazasız ve sağlıklı günler, mutlu bir ömür diliyorum” şeklinde konuştu.